Dünyadaki gelişmeleri
nasıl okuyoruz?
Yine çok mu kabuğumuza çekildik?
Yine gündem sadece sen/ben/ o mu?
Çok mu koltuğa endeksledik kendimizi?
Sorular çok da; kafa yoran yok?
Oysa dünya hızla değişiyor.
Bu değişim önemli gelişmelere de gebe.
Bakın; yapay zeka çalışma yaşamına yönelik yeni sinyaller veriyor.
Bir çok meslek tehdit altında!
Ya bu konuda yeni stratejiler?
Almanya’da seçimler var; aşırı sağ güçleniyor.
Belki de ilk kez ikinci parti.
Sistem iktidara ortak olmasına izin vermese de, gelecek seçimler için güç odağı..
Hem de belki “birinci parti” olarak..
Hristiyan Demokratlar da, Sosyal Demokratlar da güç kaybetti.
Bir şeyler oluyor..
Bunu takan kim? Var mı?
Dünya umurumuzda değil mi?
ABD Başkanı Trump, AB’yi dışlamış durumda.
Dediği “varsa yoksa Amerika”..
Kendi açısından “haklı”; ne denilebilir ki!
Avrupa sanayi krizde.. Rus doğalgazı sorun.. Rusya gaz vermeyince maliyetler artıyor; Çin ekonomisi güçleniyor!
Yorumunuz?
Rusya - Ukrayna savaşı bitse de; sırada yeni çatışmalar var..
Sinyalleri görebiliyor muyuz?
Rusya ve çevresindeki komşuları ile ilişkiler berbat..
Orta Doğu fokur fokur kaynıyor..
Avrupa Birliği de sancılı.. Eski egemen yapı yok artık..
Biraz da ABD ne derse o! Ne kadar verirse o kadarcık!
Zaten Fransa’da toplanıp yol haritası belirleyecekler..
Ben izliyorum da.. Ya siz?
Aslında ABD’nin “şamar oğlanı”na çevirdiği AB de Türkiye için bazı şanslar doğacağını düşünüyorum.
Kartların yeniden karılabileceğini..
Neden olmasın?
Hadi iktidarı; muhalefeti; biraz gözümüzü açalım..
Toplumun ve özellikle gençlerin aydınlık geleceğini “doğru politikalar” belirleyecek..
Sen - ben kavgası değil..