Göztepe ligin sona ermesine 2 hafta kala Rizespor deplasmanında hezimete uğradı. Kendisine ve muhteşem taraftarına asla yakışmayacak ağır bir yenilgiyle kalesinde 6 gol gören sarı kırmızılılarda bu rezalete karşı nasıl bir açıklama yapılacağını gerçekten merak ediyoruz.

Karşılıklı ataklarla başlayan mücadele her iki ekibinde orta sahada üstünlük kurma gayretiyle keyifli bir maça dönüştü. Ahmet Ildız’ın akıllı oyunu ile topu kanatlara taşıma isteği Nielsen ve Ogün’ün isabetsiz ortalarıyla sonuçlandı. Tijaniç’in varlığını hissettiren tek şutun direkte patlaması, Kubilay’ın etkisiz görüntüsü yanında Dennis’in de istediği pasları atamaması orta saha gücümüzü oldukça zayıflattı. Romulo’nun yine sorumluluk alıp takım performansını arttırmaya yönelik geriye gelmesi, 2 gole imza atması ve sürekli pozitif hamleleri 90 dakika adına tek olumlu gelişmeydi.

İkinci devreye baskılı başlayan Göz-Göz rakibi bunaltmışken bir anda kontraya çıkan ev sahibi skoru 3-2 ‘ye getiren golü buldu. Bu dakikadan sonra moral motivasyonunu kaybeden Göztepe Zeqiri’nin vuruşuna da engel olamayıp 4.golü filelerinde gördü. 5 ve 6’nın gelmesi bardağı taşıran son damlalar olarak sinirlerimizi tamamen alt üst etti.

Maçın en kötü, en formsuz ve en çok eleştirilmesi gereken ismi olan Kaleci Arda gecemizi tamamen karanlığa gömdü. Yediği tüm gollerde 'Bu kadar da olmaz' dedirten Arda Özçimen kesinlikle Süper Lig ve Göztepe seviyesinde değildir. Sürekli oynayabileceği bir takıma gitmesi onun adına çok daha doğru bir kariyer planlaması olacaktır.

Göztepe’nin önümüzdeki sezon hedefi Avrupa olacaksa transferlere 'KALEDEN' başlaması ve hatta takımın %80’ini baştan aşağıya yenilenmesi şarttır

Göztepe bu sezon herşeyini MUHTEŞEM TARAFTARINA BORÇLUDUR. Taraftar olmasaydı şu anki sıralamamız hepimiz adına içler acısı olacaktı. Bu sebeple Rasmus Ankersen tüm camiamıza çok daha iddialı bir Göztepe sunmalıdır. Matsuki, Victor Hugo, Emerson, Nielsen, Bokele gibi isimlerin 'ya tutarsa' mantığıyla denenecekleri adres GÖZTEPE değildir

Susuyoruz, bekliyoruz ve sabrediyoruz lakin sormakta fayda var, NEREYE KADAR ?