Athos, Yunanistanda 335 km2’lik Aynoroz yarımadasının en güneyinde ki, 2.033 m’lik
en yüksek dağıdır.
Aynoroz Yunanistanda özerk bir bölge... Başkenti Karyes. 2250 kişi olan nüfusunun çoğunluğunu Rus Ortodoks rahipleri oluşturuyor…
Athos Dağında 20 kadar Manastır var. Devlet bu 20 Manastır temsilcilerinin oluşturduğu 20 kişilik küçük bir meclis tarafından yönetiliyor.
Yunanistan’a da bağlı olarak çalışıyor…
***
Athos Dağı, kadınlara yasaklı olan dünyada en büyük alan olarak biliniyor. Sadece kadınlar değil, dişi hayvanların bile girişinin yasak olduğu bir yer!
Kadınlara, dağa giriş için izin verilmiyor. Bu 1000 yıldan fazladır böyle… Hatta kıyıya bile 500 m’den fazla yaklaşmaları yasak!
28 Mayıs 2016 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Putin bile burayı ziyaret ediyor…
Dr. Graham Speake ‘Athos Dağı : Cennette Yenilenme’ adlı kitabında ; gizlilik sebebi olarak, iki konu üzerinde duruluyor ;
Biri ; Hristiyan din adamları bekaret yemini eder ya… Ne olur ne olmaz bekareti garantiye almalı! Bunun da en kolay yolu kadın girişine yasak koymalı!
Diğeri ise, Ortodoks bir gelenekle ilgili…
Bir hikayeye göre ; Azize Meryem Kıbrıs’a gitmek ister. Gemisinin yolunu şaşırması üzerine de Aynoroz kıyısına gelir. Adayı çok sever ve adanın kendisine verilmesini oğlundan ister... Oğlu İsa Mesih’te bunu kabul eder.
O gün bu gündür Aynoroz, annesinin bahçesi olarak adlandırılır. Bu nedenle de, adada kadın cinsinin sadece Azize Meryem tarafından temsil edilmesi gerekliliğine inanılır…
Yasak kuralı kediler hariç, evcil dişi hayvanlara da uygulanıyor. Kediler fare düşmanı olduğu için, onlar bu yasaktan muaf tutuluyor!
Ünlü Rus Yazar Tolstoy diyor ki “ Kadın erkeği kılıçsız zapt eder ve ipsiz bağlar”! Herhalde Aynoroz’u görmemiş de, böyle söylemiş olmalı Tolstoy…
Kendi ırkdaşları, kadınlara karşı müthiş ayrımcılık yapıyor da, adaya 500 m bile yaklaştırmıyor… Hele de bu modern çağda, hele de Yunan uygarlığının dünyaya örnek olarak sunulduğu bir Avrupa ülkesinde…
***
Atatürk’ün Türkiye’sine bakınca…
Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 1926’dan itibaren, başta kadın erkek eşitliğini sağlayıcı haklarla, siyasette de seçme ve seçilme olmak üzere kadın hakları getirildi…
Fransa’da bile, kadınlara kürsüye çıkma hakkı, Fransız Devriminden 157 yıl sonra 1946’ da, Atatürk Türkiye’sinden de, 12 yıl sonra verildi.
Siyasette kadın haklarının bir nişanesi de,
31 Mart 2024’deki yerel seçimlerde görüldü ;
Belediye Başkanlığının en yakıştığı ilçe ; başta Karşıyaka olmak üzere, Konak, Karabağlar, Selçuk, Çeşme, Karaburun, Foça ve Kınık İlçelerimize kadın belediye başkanları seçildi.
Şimdi de, CHP İzmir İl Başkanlığı… sırada.
Bir kadın il Başkanının en yakıştığı illerin başında da İzmir gelir. Ancak, elbette Genel Başkan Özgür Özel’in, mevcut İl Başkanını sahiplenen vefa duygusu saygıdeğerdir.
Ama konjonktür gerektirirse de, yardımcısı olarak ; rakiplerle korkusuz, dişe diş mücadele edecek enerjik ve özgüvenli gençler arasında…
Partiyi ve siyaseti iyi bilen, belediye ve başkanlarını iyi tanıyan ve diyalog içinde bulunan… Parti ile Belediyeler, Büyükşehir
ile ilçe belediyeleri arasındaki eşgüdümü sağlayabilecek, ölçülü gençler arasında…
Başta Büyükşehir Belediye Meclisi Üyeleri kadınlar olmak üzere, çok sayıda yetenekli seçenekler vardır…
***
Bize bu umut ve enerjiyi de kazandıran ;
Kadınlarımızın koruyucusu Aziz Atatürk…
İyi ki bizim kurucu Atamız’sın !
İyi Pazarlar…