Engin ÖNEN
Vesayet ve özerklik kıskacındaki belediyeler
31 Ocak 2023 Salı

Bizde belediyeler, yerel halkın demokratik temsilcisi kurum olmaktan ziyade, merkezin taşradaki uzantısı olarak kuruldukları için, özerklik ve yerel demokrasi tartışmaları bir hayli geç başlamıştır.

Gerek neoliberal dönemde sermayenin daha kolay dolaşım sağlaması ve gerekse ulus devletlerin belli ölçüde aşınmaya başladığı dönemde belediyelerin özerkliği ve yetkilerinin artırılması gündeme gelmiştir.

Aslına bakarsanız Batı yerel yönetim literatürü ve Avrupa Birliği Yerel Yönetim sözleşmeleri, bu konuya yerelleşme ve demokrasi açısından baktığı için özerkliği ön plana çıkarmaktadır. Hatta özerklik, adeta yerel yönetimlerin en önemli karakteri olarak görülmüştür.

Merkezi hükümetlerin vesayetinden uzaklaşan yerel yönetimlerin hem yerel hizmetleri daha etkin ve verimli üreteceği hem de yerel halkın katılımı sayesinde demokrasiye hayatiyet kazandıracağı ön görülmüştür.

AB normlarının öngördüğü, Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, Türkiye’de hep kaygı ve şüphe ile karşılanmıştır. Özellikle etnik ve dinsel temelli siyasal partilerin belediye yönetimlerini ele geçirerek ulusal bütünlüğü ve laikliği tehlikeye düşürecekleri çokça dile getirilmiştir.

Bugünkü Altılı Masanın çok sayıda vaadinden birini de Faik Öztrak, “yerel yönetimler üzerindeki merkezi yönetim vesayetini kaldıracağız” diye ideal bir durumu dile getirdi. Çünkü bir süredir yerel yönetim pratiğimizin hiç de demokrasi yönünde ilerlemediğini parti ayrımı olmaksızın görmekteyiz.

Birkaç örnek verelim. Yerel yönetimler şeffaflık ilkesine ne kadar uygun hareket etmektedir? İhale kanununa rağmen her belediyenin kendine ait ihale şirketlerinin bulunması şeffaflık ve denetlenebilirlik kuralına ne kadar uygundur?

Katılımcı belediyecilik değil popülist belediyecilik uygulaması egemendir. Kent Konseyleri bu amaçla kurulmuş ama Türkiye’de ölü doğmuştur. Sivil toplum ve katılımcılık yerine başkanların himayesinde kurumlar haline dönüşmüştür.

Yerel halk, yerel siyasetin aktörü olarak değil, sadece yerel hizmetlerin tüketicisi olarak kabul edilmiştir. Hem belediye yönetimleri hem de yerel halk olayı böyle algılamaktadır.

Yerel demokrasiden umut edilen katılımcılık yerine belediyelere yönelik ilgi yurttaş ilgisinden ziyade himayecilik ilgisidir. Bu nedenle Türkiye’de belediyeler yerel demokrasinin kurumları olarak değil de, istihdam, ihale ve imar işleri kurumu olarak öne çıkmaktadır.

Tabii ki bugünkü merkezi vesayet kabul edilir bir model değildir. Son dönemlerde çok sayıda örneğini gördüğümüz görevden alma ve cezalandırma şeklindeki idari vesayet, otoriter tek adam rejiminin sonucudur.

Öte yandan yerel yönetimlerin parti ayrımı olmaksızın siyasi vesayet altında olduklarını da unutmamak gerekir. Yani yerel yönetimler sadece merkezi hükümet karşısında değil, aynı zamanda parti genel merkezi vesayetini de yaşamaktadırlar.

Belediye başkan adaylarının ve belediye meclis belirlenmesi bile parti genel merkezdeki güç odaklarına göre şekillenmektedir. Bu bile tek başına özerklikten ve yerel demokrasiden ne kadar uzak olduğumuzu göstermeye yeter.

Dolayısıyla ideal durum ile pratik bambaşka gerçeklere dayanmaktadır.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Fenerbahçe ne istiyor?
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Yarattı... Veda ederken ağlattı!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Memleketin birinde insan manzaraları(!)
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Tükeniş!
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Kara kaplı defter!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Nereden nereye?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çanakkale artık barışın merkezidir!
Kemal ARI
Kemal ARI
'Cehennem savaşı'nda ne yediler ne içtiler?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bölgecilik, mezhepçilik ve inşaatçılık...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Unutulmazlar...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva