Yeni Dünya düzeni kurulurken egemen güçler arasında ortaya çıkan çatışma, insanlığı tehdit ediyor. Muhtemelen, insanlık ağır bedeller ödemeye hazırlanıyor.
Mesele şu; Yüzyıl önce, sanayi devriminin getirdiği Dünya düzeninde şekillenen devletler ve sınırlar, dijitalleşen uluslararası sistemin ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırılıyor.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgede, uluslararası sistemin yeniden örgütlenmesiyle ortaya çıkacak yeni Dünya düzeninde, “Sykes-Picot anlaşması” bitirilirken, “İbrahim anlaşmaları” ile Ortadoğu’nun yeniden yapılandırılması hedefleniyor. İbrahim anlaşmalarıyla amaçlanan, Hz. Musa’nın yasa yapıcı olarak öngördüğü federasyon fikrinin hayat bulmasıdır.
Uluslararası sistemde dengelerin bıçak sırtı durumu, krizi adam akıllı derinleştiriyor. Çin-ABD ilişkileri, Rusya Federasyonu-ABD ilişkileri, Ortadoğu’da İsrail politikaları, Avrupa-ABD ilişkileri, Afrika-Avrupa ilişkileri sürekli dalgalanıyor. Belirsizlik çok fazla. Kriz, yönetilebilir olmaktan hızla uzaklaşıyor.
Tam da uluslararası sistemde gerilim sürerken, bir anda Musk/Trump çatışması tırmanmaya başladı. Bir istifanın çok ötesinde gelişmelerin hangi dengeleri etkilediğini tartışmaya başladık. İsrail-Beyaz Saray, Pentagon-Beyaz Saray, ABD-Çin, ABD-Rusya Federasyonu hattında bir şeyler oluyor. Rusya-Ukrayna savaşında yaşanan gelgitler, gerilimi Avrupa’ya taşıyor.
Yanı sıra, ABD’de ulusalcılar ile küreselciler arasında süren mücadelede olan bitenlerin bu gelişmelere etkisi de tartışma konusu. Mesela, gümrük duvarlarını yükselterek ulusal sermaye çevrelerini güçlendirmeyi amaçlayan Trump’a karşı, Musk küreselciler ile yakınlaştı. Trump’ın ilk başkanlık döneminde de küreselci-ulusalcı çatışması zaman zaman çok sertleşmişti.
Bu hengameden nasıl bir Dünya düzeni çıkar? Bu soru hepimizi endişelendirmeli.
Yeryüzüne belirsizlik hâkim. İnsanlık gün be gün çözüm yollarından uzaklaşıyor.
Diğer kritik konuya gelince; Kanımca, Musk-Trump çatışmasında yapılan suçlamaların üzerinde durulması gerekiyor.
Acı ama gerçek, kadın pazarlamak, uyuşturucu, pedofili, sapık ilişkiler, Dünya’nın zirvesinde olağan karşılanıyor. Dünya’yı yöneten muktedirlerde ahlaki ve vicdani yoksunluk olağanlaşmış.
Gündelik hayatımızda, böyle insanlarla aynı havayı solumayı bile red ediyoruz. Ancak, sistemi yöneten muktedirler söz konusu olunca, önlerinde diz çöküyoruz.
İnsanın hazım kapasitesi dehşet verici…
Başımıza gelenleri ziyadesiyle hak ediyor olabilir miyiz?