Bugün bayramın “ikinci” günü...

Eğer...

Bunca yılın ardından...

Kadim dost Barış Manço’yu...

Ölümsüz bir şarkısıyla anmanın bir görev olduğunu unutmadan...

Yıllar öncesine gidelim...

Takvimler; 1985 yılının baharını gösteriyor...

Sanatçı Manço...

Henüz 42 yaşında...

Tam da o sırada...

Büyüleyen bir uzunçalar yapıyor; adı “24 Ayar”...

Albümün tartışmasız en güzel şarkısı “Bugün Bayram”...
Şaka değil...

Dinleyenlerin gözlerinde adeta hüzün kelebekleri uçuşuyor!

Peki...

Sırrı nedir; o “Bugün Bayram” parçasının?

***

Biliyorum...

Bayramlar'da güzel şeyler yazmak ve söylemek…

İçten dileklerde bulunmak…

Önce annelere / babalara sarılmak, kucaklaşmak…

Aile büyüklerinin kabirlerini ziyaret etmek adettendir…

Ne var ki...

O şarkı adeta bir “anıt eser” olmuştu...

Dinleyeni coşturan kısmı da…

Nakaratı…

Hatırlayalım:

Bugün bayram… /Erken kalkın çocuklar… / Giyelim en güzel giysileri… / Elimizde taze kır çiçekleri… / Üzmeyelim bugün annemizi…

Yalnız vatandaş değil...

O günlerin biz gazetecileri de şaşırmıştı...

Kısa bir süre sonra...

Herkesin dilindeki o bilmece şarkı...

(Kesinlikle çocuk şarkısı değil...)

Yüz binlerce kalplere yerleşti...

15 gün içinde...

Dudaklardan düşmez oldu...

***

Bir hatırlatma...

Taaa 40 yıl önce yaratılan bu şarkı için hala...

Rahmetli Barış’ı, “kalben” kutlayanlar var...

***

Bu şarkı için yıllar önce kaleme alınmış ve...

Hala tazeliğini koruyan yoruma rastladım...

Tek kelimeyle müthiş...

Paylaşmak gerek!

Çünkü...

Herkesin içine işlemiş bir duygu seli adeta...

Rahmetli Barış Manço’nun bu eseri “milli şarkı”dır adeta...

Dinleyeni darmadağın ediyor...

Sanki kocaman bir “dram dağı” var kulaklarımızda...

Eşini kaybeden bir kocanın...

Çocuklarını mutlu etme çabası gibi...

Ve sesleniyor kaybettiği hayat arkadaşına:

“Sen gittin gideli... / İçimde öyle bir sızı var ki... / Yalnız sen anlarsın... / Sen şimdi uzakta Cennet’te meleklerle... / Bizi düşler ağlarsın... / Sen yaz geceleri... / Yıldızlar içinde ara sıra... / Bize göz kırparsın... Sen soğuk günlerde... / Kalbimi ısıtan en sıcak anısın...”

***

Aradan bunca zaman geçti…

Türkiye, ne 26 yıl önce yitirdiği Barış Manço'yu unuttu…

Ne de ilk kez 40 yıl önce plağa okuduğu o marş gibi şarkıyı…

Çünkü…

Hikayesi, muazzam…

Az biraz hüzünlü ama…

Bazı şeyleri hatırlattığı için önemli…

***

Doğrusu şudur:

O tarihlerde bile…

“Yav, kısmen ritmi yüksek bir müzik eşliğindeki nakarat neden (Üzmeyelim bugün annemizi) diye bitiyor?”

Diye hiç merak bile etmedik!

Çünkü…

Sadece o hüzünlü satırlar...

Dinleyenin etkilenmesine yetiyor ve artıyordu...

Oysa…

Şarkının sözlerine biraz dikkat edilirse…

Eşini kaybeden bir kocanın…

Çocuklarını mutlu etmeye çalışması ve…

O bayram sabahında…

Annelerinin mezarını ziyaret edecekleri anlaşılıyor…

Diğer hüzünlü nakarat…

Dramatik tabloyu hepten göz yaşartan hale getiriyor…

Şarkının başlarında…

Kaybettiği eşine seslenen adam, “Sen gittin gideli içimde sızı var” diyor…

Sonrasındaki nakaratta ise…

Çocuklara…

Annelerinin mezarına gideceklerini hatırlatan baba ne diyor?

Ah, burası nasıl da acı!

“En güzel giysileri giyip kır çiçekleri ile annemiz bizi bekler, annemizi üzmeyelim…”

***

Aslında…

İçinde acayip hüzünlü bir hikaye barındıran…

Az biraz eğlenceli bir ritmle seslendirilse de…

Biz bu şarkının diğer “çarpıcı” sözlerini…

Yıllarca neden dikkate bile almadık acaba?

***

Bayramın ikinci günündeyiz...

Rahmete kavuşmuş anacığının kabrine gidenler…

Bu şarkıyı hatırlasın, istedim…

Final bölümündeki şu sözlerle:

Bugün Bayram… / Çabuk olun çocuklar… / Annemiz bugün bizi bekler… / Bayramlarda hüzünlenir melekler… /Gönül alır bu güzel çiçekler...

Nokta…

Sonsöz: “Hüzün, kalbin derinliklerinde yankılanan sessiz bir feryattır... / Anonim...”