Bu yazının başlığı...
Türkiye’nin Siyaset dünyasında en çok dillendirilen tanımıdır...
Daha doğrusu...
İslamiyet’in en çarpıcı...
En “iç titretici” öğretilerinin başında gelir...
Etkileyicidir...
Korkutucudur...
Genel olarak “kul hakkı” ifadesi...
“Kendine gel arkadaş; bu böyle gitmez... Tanrı’yı gücendirmeyelim!”
Uyarısıyla eş değerdir...
Türkiye’nin Siyaset dünyasında...
“Kul hakkı” ifadesini en çok kullananlardan biri...
Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’di...
Bu ifade aslında...
Efendice “aman dikkat!” söylemine dönüşmüş...
“Kendine gel arkadaş! Yukarda yaptıklarını gören bir Allah var!”
Uyarısı oluvermiş!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sık sık “Kul hakkı” uyarısı ile...
Sözünü dudaktan esirgemeden...
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a doğru seslendiriyor...
Aynen...
İki gün önce memleketi Manisa’dan söylediklerinde olduğu gibi:
“Bu bayram, bize bayram gibi gelmedi...
Çok sayıda arkadaşımız haksız yere, hukuksuz yere...
İftiralarla tutuklandı ve büyük bir algı yönetimi için...
Cumhuriyet Halk Partisi'nin pırıl pırıl belediye başkanları...
Başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere...
Bir iftira fırtınası içinde sürekli birtakım suçlar ve suçlularla ilişkilendirilmek suretiyle itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor...”
***
Bu sözler...
Ana Muhalefet liderinin kalben seslendirdikleri...
Bir de devamı var:
“Hakem her zaman millettir...
Her şey milletin gözünün önünde oluyor...
Arkadaşlarımız, daha bundan bir yıl önce rekor oylarla seçildiler...
Biz, kaybettiğimiz seçimin sonucunu hazmeden...
47 yıl ikinci parti çıkmış ama...
Millete gık dememiş, öf dememiş...
Bütün sorumluluğu kendinde görmüş ve...
Çalışarak başarmış bir partiyiz...”
***
CHP Genel Başkanı’nın şu sözü de çok anlamlı:
“Operasyonlar birer (iftira fırtınası) eşliğinde yürütülüyor...
İnsanları itibarsızlaştırılmaya çalışıyorlar...”
CHP’nin Genel Başkanı...
Asıl şu sözleriyle...
Memleketi Manisalılar’a seslenirken...
Duygu seli içindeydi:
“Kul hakkı yiyorlar... Bu bayram gününde, kendi memleketimde, doğduğum eve 200 metre, okuduğum okula 500 metre kala, kendi memleketimde, Hatuniye Camii’nin önünden söylüyorum ki, kul hakkı yiyorlar... Yanlış yapıyorlar... Ayıp ediyorlar. Bundan sonraki süreçte tabii biz mücadelemize devam edeceğiz... Elbette, yargının ne halde olduğu ortada ama eninde sonunda doğrular ortaya çıkacak...”
***
Bu ifadeleriyle yetinmedi Özgür Özel...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı işaret ederek şunları ekledi:
“Dün, (Bana kötü muamele yapıldı; mağdur oldum...) dediği ne varsa bin fazlasını yapıyor. Zulüm ile abad olunmaz... Kul hakkına giriyor... Bir kez daha mübarek bayram gününde doğduğum, büyüdüğüm topraklardan sesleniyorum: Bu kul hakkıyla, bu kul hakkı ne bu dünyada taşınır ne öbür dünyaya taşınır...”
***
Bitiriyoruz...
Ömrünün yarım asrını politikayla iç içe yaşayan...
Değerli büyüğüm Bülent Baratalı'ya sordum:
CHP Lideri Özgür Özel, memleketi Manisa’dan neden “Kul Hakkı” başlığı ile AK Parti’yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirmeye başladı? Bu yorumlar iktidar partisini etkiliyor mu? Bundan sonra neler yaşanacak?
İşte, Bülent Baratalı'nın hassas yorumu:
Bayramlar; başkalarını dinlemek...
Onları duymak, sevinç ve üzüntülerini paylaşmak...
Acılara ortak olmak, küsleri barıştırmak...
Birbirlerini affetmek için bulunmaz ortamlardır...
Hatta Sayın Erdoğan, özeleştiri yapacağını...
2004 Nisan ayında bir dini bayramın öncesinde söylemişti...
Kendince de uygun bulmadığı davranışları bu şekilde ifade etmişti...
Özeleştiri yapalı aradan bir yıl geçti, geçmedi...
Tekrar kendince eleştirdiği davranışlara dönüldü...
Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurultay davaları özellikle İmamoğlu ile başlayan belediye başkanları soruşturmaları, gözaltılar, tutuklamalar, görevden almalar, kayyum atamalar, hatta bir belediyeyi tutuklamalarla “AK Partileştirme” girişimlerini gördük... Arkalarında yüz binlerce oy, destek, sevgi olan belediye başkanlarını ve belediye bürokratlarını sıraya dizerek, kollarına girerek kaçmaları mümkün olmayan emniyet koridorlarındaki görüntülerini servis etmek, hiç para çıkmayan kasalardan başka bir görüntüyü göstererek “avuç avuç dolarlar”ın çıktığı görüntüleriyle algı oluşturmak hiç etik görünmüyor... İki dönem beraber belediye başkanlığı yaptığımız Büyükçekmece Belediye Başkanı Sayın Dr. Hasan Akgün’ü, yolsuzlukla suçlamak akla ziyan bir davranıştır... Oysa, Sayın Özer, 31 Mart Seçimleri’nden sonra, Sayın Erdoğan ile yumuşama, normalleşme sürecini başlatmış, karşılıklı ziyaretler yapılmış; Erdoğan’ın ziyareti öncesi CHP Genel Merkezi’ne “Cumhurbaşkanlığı Forsu” çekilmişti... Sayın Özel’in bu girişimi sol medya ve CHP örgütünce de eleştirilmişti ama O yoluna devam etmişti... Sayın Erdoğan’ın, geçen yıl yaptığı öz eleştiri öncesine dönmesi ve yukarıda kaleme aldığımız “kabul edilemez” söz ve eylemlerine karşı Sayın Özel de, ülkenin her tarafında mitingler yaparak hatta haftada iki kez miting düzenleyerek iddiasını ve örgütü ayakta tutmaya çalışıyor... Mitinglere katılım gittikçe artıyor... Özel’in, “Amasya Genelgesi” içinde yürüttüğü bu mitingler “x” ve “y” kuşağı tarafından çok destekleniyor... Zaten onların da idolleri İmamoğlu ve Yavaş... Demokrasi içinde zaten yapacağı başka hangi eylemler varsa onları yapıyor... Şimdi de bayramda doğduğu, büyüdüğü, Şehzadeler Şehri Manisa’da, evinin hemen dibindeki Hatuniye Camii’nden Erdoğan’a seslenerek; “Bu bayram bize bayram gibi gelmedi! Partimize ve belediye başkanlarımıza atılan iftiraları, itibarsızlaştırmaları durdurun; kul hakkı yiyorsunuz” diyor... Bayram ortamında söylenen bu söz çok ağır bir sözdür... İslam inancına göre “kul hakkı yiyenlere Cennet’in kapıları kapalıdır”... İnancını çok yoğun biçimde yaşayan, elleri bütün İslam aleminin üstünde olan Sayın Erdoğan bu sese kulak vermelidir ve helalleşmelidir! İslam’ın peygamberi veda hutbesinde “kul hakkını ihlal edenler”in ahirette hüsrana uğrayacağını haber vermiştir...
Hiç kimse kul hakkı ile sınanmamalı... Çünkü, vebali ağırdır...
Nokta...
(*) Kul hakkı; insanın can, mal ve namus gibi dokunulmazlıklarını korumaya yönelik ortaya çıkan bir haktır. Cana kıymak, hırsızlık, gıybet, yalan, borç, iftira, küfürlü söz, kul hakkını doğurur...”
Sonsöz: “Yenilmiş kul hakkını ne Mekke temizler ne de tekke...” / Süleyman Demirel / Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı...