Bugünkü yazımın girişinde değerli edebiyat insanı Kemal Yalçın’ın kaleme aldığı bir sunuştan alıntılar yapacağım.

***

Yazar Semra Yeşil “Elveda Makedonya” adlı kitabından sonra “İzmir’de Çarpar Yüreğim” adlı bu mikro tarihsel romanını kaleme aldı.

Semra Yeşil bu romanın hazırlığını yaparken çok okudu, yorulmadan araştırdı. Romanın yazma süreci iki yıl kadar sürdü. Son noktasını koymadan önce İzmir’de Çarpar Yüreğim’in dosyasını bana gönderdi. Heyecanla, merakla okudum. Semra Yeşil’in mikro tarihsel bir romanı başarıyla kaleme aldığını gördüm.

İzmir’de Çarpar Yüreğim sıradan bir tarih romanı değil. Her kelimesi her cümlesi düşünülmüş, araştırılmış, bilimsel tarihle doğruluğu denetlenmiş bilgilere dayanır.

Yazar 19. ve 20. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin sosyal, kültürel, siyasal, ekonomik gerçekliğinin içinde var olan bir Rum ailenin 1840’larda başlayıp 1955’te sona eren hayatlarını merceği altına koyuyor. Olayların merkezinde Urla ve İzmir var.

***

Şehir, köy, ova, dağ ve insan isimleri kendi özel tarihleriyle, hatıralarıyla, hafızamızda canlandırdığı çağrışımlarla zenginleşirler. Bu isimler geçmişle gelecek, dünle bugün arasında bağ kurarlar. Bin yıllık bir şehir ismini keyfimize göre değiştirirsek, o şehrin tarihiyle ismi arasındaki çok yönlü bağlantıları da koparmış oluruz.

Semra Yeşil bunun bilincinde olduğu için şehirlerin, caddelerin, semtlerin, köylerin, okulların, insanların gerçek tarihî isimlerini kullanmıştır. Zamana uygun olarak İzmir yerine Smyrna kullanması da mikro tarih belgesel romana çok güzel uymuştur.

Sevgi, aşk, vefa, insanı insan yapan varlık şartlarının başında gelir. İnsanlar aşk, sevda, vefa ile hayatın zorluklarını aşabilirler.

İzmir’de Çarpar Yüreğim’de temiz bir sevgi, sıcak bir aşk, lekesiz bir vefa vardır. Bir insanın bir şehre hasreti ve aşkı vardır. Bu romanın yüreği İzmir’de çarpmaktadır.

***

Semra Yeşil bir Türk yazarı olarak kitabında ele aldığı Türk-Yunan ilişkilerini tarafsız, barışçı, gerçekçi bir dille anlatmaktadır. İzmir’in işgalini, 1942 Varlık Vergisi uygulamalarını, 6-7 Eylül 1955 hadiselerini anlatırken kimseyi kışkırtmıyor, suçlamıyor, horlamıyor. Kaleminin mürekkebi Ege’nin sevgi ve dostluk sularıyla doldurulmuştur. Kitabında geçmişle yüzleşme vardır, fakat kin ve nefret yoktur.

İzmir’de Çarpar Yüreğim romanını barış, dostluk, sevgi romanı hâline getiren Semra Yeşil’in yüreğinin ve kaleminin dürüst, vefalı ve vicdanlı olmasıdır.

***

Bu kitabı okuyunca sizin de yüreğiniz sevdiğiniz, var olduğunuz topraklarda, şehirlerde, köylerde çarpacak, memleketinizi ve kendinizi daha çok seveceksiniz.

***

Kemal Yalçın’ın düşüncelerine katılıyorum. Romanı okuduktan sonra benim de söyleyeceklerim var.

İzmir’de Çarpar Yüreğim, bireysel ya da toplumsal düzeyde çatışmaları aşma sürecini ele alıyor. Savaşın, ayrımcılığın, nefretin yerine uzlaşma ve anlayışı koyuyor. Karakterler arasındaki güçlü dostluk bağları romanın temel yapı taşlarından biri… Bu dostluklar, farklı kültürlerden veya geçmişlerden gelen insanlar arasında… Romanda yalnızca romantik değil, insana, doğaya, topluma duyulan sevgi de işlenmiş. Koşulsuz sevgi, affetme ve fedakârlık şu günlerdeki ihtiyacımız.

Anlamaya, dinlemeye ve kendini geliştirmeye açık karakterler…  “Kültürel, etnik veya sosyal sınıf farklılıkları dostluk ve anlayış aracılığıyla köprüler kurabilir” derim hep. Bu romanda bunu gördüm.

Böyle romanlarda önyargılarını yıkan, barışçıl çözümler bulan, dostluğu keşfeden karakterler etkileyici oluyor.

Semra Yeşil ile çeşitli etkinliklerde konuşmacı oluruz. Onun her zaman “Yumuşak ve içten bir anlatımı” vardır. Duygusal bağ kuran, umut veren ve ilham veren bir dil kullanır. Bu da kitaba yansımış.

“Şiirsel ve metaforik anlatımları” ben de severim… Türkiye ile Yunanistan arasında barış ve sevgi kavramlarını zengin imgelerle destekleyen bir dil romanı daha etkileyici hale getirmiş.

Savaş, mübadele, göç, ekonomik sıkıntılar iki ülke insanının tarihinin ortak noktaları. Roman, okuru umutla ve içsel bir sıcaklıkla karşılıyor ve sıkıntıları bir nebze olsun hafifletiyor.

Ellerine sağlık Semra Yeşil.

Yeni kitaplarını bekliyor olacağız