Marksist öğretide sınıf sorunu tartışmalarında, kendinde sınıftan kendisi için sınıf olmaya varan düzlemde işçi sınıfı öncülüğünün büyüsü tarifsizdi.
Lenin tarafından inşa edilen işçi sınıfı öncülüğünden proletarya diktatörlüğüne uzanan hat, işçi sınıfı büyüsünü ikiye katladı. Bir sonraki aşama olan “halkın devleti”nden sonra devlet ortadan kalkacaktı.
Gel gör ki devletin ortadan kalması beklenirken, doksanlı yıllarda, sosyalist sistemin çöküşüne tanık olduk. Bir ucu Balkanlar ve Sovyetik sistem, diğer ucu Çin, sosyalist sistem çöktü.
Sosyalistlerin yaşadığı bu travma elan adeta yok sayılıyor. Günümüz dünyasında sosyalizmin durumuna dair iler tutar hiçbir şey duyamazsınız. Birkaç teorik gevezelik, bir düzine slogan, kitabın arka kapağında yazdığı kadar malumat…
Halbuki para ve mülkiyetin yeniden tanımlanacağı zamanlardayız. Bu konuda bir mutabakat var. Mülkiyet kavramı değiştiğinde, her şeyi yeniden söylemek gerekecek. “En yüce değer” emeğin tanımı değişecek. Ekonomide metanın değişim ve dolaşım değeri, üretim ilişkileri, tüketim toplumu yeni bir dil kurularak yeniden söylenecek.
Yeni sosyolojide sınıf meselesinin nasıl bir hal alacağı belirsiz. Kent yoksulluğundan nasıl bir toplumsal yapı çıkacak belli değil. Ancak siber toplumda emeğin ağırlığı yok.
Kapitalist sistem dönüşmüyorsa, çöküyor. Sosyalist tezleri büyük ölçüde geçersiz kılacak süreç söz konusu. Tezlerin dayanakları ortadan kalkarken, Marksist metot nasıl çalışacak?
Yeni toplumda insanın değeri nedir? Emek nasıl tanımlanacak? Mülkiyet ilişkileri ve üretim ilişkileri nasıl dönüşecek? İhtiyaçlar hiyerarşisi yeniden nasıl oluşacak? İklim krizinin getirdiği sorunların solda çözümü ne?Bütün kurum ve kuruluşlarıyla dönüşen devleti nasıl okumak gerekiyor? Akıllı devlet, akıllı şehirler nedir? Yeni sınırların anlamı ne? Dinler çağından deizme yöneliş ne ifade ediyor?
Yeni bir dünya kuruluyor. Sol cenahta, yanıt bekleyen çok fazla soru var. Ve geçen yüzyıldan getirdiklerimizle bu soruların yanıtını bulmak imkânsız; bildiklerimiz ne anlamaya ne anlatmaya yetiyor.
Geçen yüzyıldan aklımızda kalanlarla sol yumruk havada zıplamayı bırakıp, yeni hayatı soldan okumanın zarureti üzerine kafa yormak gerekiyor.
İşçi sınıfında geri sayım başladı, yeni sosyolojide yeri, o bildiğimiz yer değil. Bırakın öncülüğü, kendisi için sınıf da olamıyor.
Tarihsel bir dönem kapanıyor. Sistemin tarihsel ömrü tamamlandı. Bu gerçekle yüzleşmek zorundayız.