Bugün, coşkuyla, neşeyle ve umutla 23 Nisan’ı kutluyoruz! Büyük  Atatürk’ün çocuklarımıza armağan ettiği bu özel gün, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın dört bir yanında barışın, sevginin ve geleceğin simgesi. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı, bağımsızlığımızın ve egemenliğimizin temellerini atarken, bu bayram çocuklarımızın yüreklerinde özgürlüğün ve umudun filizlenmesini sağlıyor.

Bugün de milyonlarca çocuğun neşe ve coşkuyla kutladığı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın temelleri, yıllar önce büyük bir özen ve sevgiyle atıldı.

Türkiye’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı, 1926 yılından itibaren “Çocuk Bayramı” kimliğiyle kutlanmaya başladı. Her ne kadar bayramın özünde toplumsal bir mesaj taşısa da, özellikle çocuklar için bir şenlik ve eğlence günü haline geldi. Bu kapsamda, 1927’den günümüze kadar uzanan süreçte gerçekleştirilen etkinlikler ve çocukların bu kutlamalara nasıl katıldığı mercek altına alındı.

İlk Çocuk Bayramı kutlamaları 1927 yılında yapıldı. Dönemin önemli kuruluşlarından Himaye-i Etfal Cemiyeti ve bizzat Mustafa Kemal Paşa ile dönemin Başvekili, çocuklara özel ilgi gösterdi. Çocuk Gününün adeta bir şenlik havasında kutlanması için çeşitli hazırlıklar yapıldı. Mustafa Kemal Paşa, törenlerde çocukların kullanması için otomobillerinden birini tahsis ederken, Cumhurbaşkanlığı Bandosu da çocuk sarayında görevlendirildi.

Himaye-i Etfal Cemiyeti, “Şimdiye kadar Türk çocukları, devletin üst düzey yöneticilerinden bu derece şefkat ve sahiplenme görmemiştir,” diyerek Atatürk’ün bu bayrama verdiği önemi dile getirdi. Aynı yıl düzenlenen Himaye-i Etfal balosuna katılan Mustafa Kemal Paşa, burada cemiyete destek olmak amacıyla 10 bin liralık yardım toplanmasını sağladı.

1927’de İstanbul’da Taksim, Beyazıt ve Barbaros meydanlarında coşkulu kutlamalar düzenlendi. Ankara ve İstanbul’un dört bir yanı Türk bayraklarıyla süslendi, kamu kurumları tatil ilan edildi, geceleri ise sokaklar elektrik lambalarıyla aydınlatıldı. Çocuklar geçit törenleri yaptı, spor yarışları düzenlendi, ayrıca Himaye-i Etfal yararına rozet dağıtarak bağış topladı.

Bir yıl sonra, 1928’de bu coşku ülke geneline yayıldı. Ankara ve İstanbul dışındaki birçok ilde de bayram kutlamaları düzenlenmeye başlandı. İzmir, Samsun, Sivas, Mersin, Adapazarı, Bursa, Edirne ve Kütahya gibi şehirlerde resmi tatil ilan edilirken, çocuklar hükümet meydanlarında şiirler okudu, halk oyunları sergiledi ve bando eşliğinde resmigeçit yaptı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 1929 yılında “Çocuk Haftası” adını alarak bir haftaya yayıldı. Okulların tatil edilmesiyle tüm öğrencilerin etkinliklere katılımı sağlandı. Kutlamaların organizasyonu bu yıl ilk kez Himaye-i Etfal Cemiyeti’nden alınarak Türk Ocakları’na devredildi.

Türk Ocakları, hafta boyunca çocuklara yönelik eğlenceler düzenlerken, annelere de çocuk bakımı konusunda konferanslar verdi. İstanbul’da çocuklar için hazırlanan programda üç gün süren müsamere, dört konferans ve bir çocuk balosu yer aldı. Ayrıca meme, mama ve oyun çağı çocukları arasında “Gürbüz Çocuk Yarışması” düzenlendi.

Bu yıldan itibaren Ankara’daki törenlere Türkiye’nin dört bir yanından çocuklar da katılmaya başladı. Ankaralı öğrenciler, gelen çocukları evlerinde misafir etti.

1933 yılında bayrama yeni bir boyut kazandırılarak çocukların TBMM’yi ziyaret etmeleri sağlandı. Aynı yıl Atatürk, çocukları makamında kabul ederek onlarla sohbet etti. Bu gelenek sonraki yıllarda da sürdürüldü. Yine 1933'te, Reşid Galip’in kaleme aldığı “Türk’üm, Doğruyum” andı 23 Nisan törenlerinde ilk kez çocuklar tarafından okundu.

1934’te dilde sadeleşme çalışmaları kapsamında Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin adı Atatürk’ün talimatıyla “Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu” olarak değiştirildi.

1938’de Kırşehir’de yaşanan deprem nedeniyle kutlamalar daha sakin geçti, yardım faaliyetlerine ağırlık verildi. Atatürk’ün ölümünün ardından 1939 yılında bayram kutlamalarına özel bir özen gösterilerek çocuklara yönelik duyarlılık ön planda tutuldu. 1940’lı yıllarda savaş koşullarına rağmen ihtiyaç sahibi çocuklara destek amacıyla kampanyalar devam etti.

1951’de halkevlerinin kapatılmasıyla birlikte Çocuk Bayramı önemli bir kurumsal destekten yoksun kaldı. Buna rağmen kutlamalar sürdürüldü, ancak medyada geçmiş yıllardaki ilgiyi yakalayamadı.

23 Nisan 1979’da Uluslararası Boyuta Taşındı

1970’li yıllarda geniş kitlelerin benimsediği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, bu dönemde önemli bir dönüşüm yaşadı. TRT, 1975’ten itibaren çocuk programlarıyla kutlamalara katıldı. 1978’de Meclis'teki törenlere milletvekili sayısı kadar çocuğun katılması kararlaştırıldı.

1979’un UNICEF tarafından “Uluslararası Çocuk Yılı” ilan edilmesiyle TRT, dünyadaki çocukları Türkiye’de bir araya getirme hedefiyle Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’ni başlattı. İlk yıl SSCB, Irak, İtalya, Romanya ve Bulgaristan’dan gelen çocukların katılımıyla düzenlenen şenlik, 16-26 Nisan tarihleri arasında gerçekleşti.

Yabancı çocuklar, Türk ailelerin evlerinde misafir edilerek kültürel paylaşım sağlandı. Etkinlikler Anıtkabir ziyaretiyle sürerken, şenlik galasında her ülke kendi müzik ve dans gösterilerini sundu. Programın sonunda tüm çocuklar evrensel müzik eşliğinde el ele dans etti. Ayrıca, 23 Nisan 1979’da TBMM’de ilk Dünya Çocuk Parlamentosu toplandı.

1979’dan itibaren düzenli hale gelen bu şenliklere bugüne dek 90 ülkeden 50 bini aşkın çocuk ve yaklaşık 10 bin grup lideri katıldı. Etkinlikler hem çocuklar arasında dostluk köprüleri kurdu hem de Türkiye’nin misafirperverliğini dünyaya tanıttı.

Ve bugün için dileklerimiz

Sokaklarda yankılanan kahkahalar, rengarenk bayraklar, çocukların gözlerindeki ışıltı… Bugün, her bir çocuğumuzun hayalleriyle geleceği yeniden şekillendiriyoruz. Onlar bizim yarınlarımız, bilimle, sanatla, sevgiyle dünyayı güzelleştirecek olan kahramanlarımız! 23 Nisan, sadece bir bayram değil, aynı zamanda çocuklarımızın potansiyeline olan inancımızın, barışa ve dostluğa olan bağlılığımızın kutlaması.

Gelin, bu güzel günü şarkılarla, danslarla, şiirlerle taçlandıralım! Çocuklarımızın gülüşleriyle dolup taşsın her yer.

Çünkü 23 Nisan, çocukların bayramı; çünkü çocuklar, dünyanın en güzel hediyesi!