“Vallahi ben anket falan yaptırmıyorum ama...

Metropol’ün anketini gördüm...

Sahibi beni sevmez; ben sahibini sevmem...

Orada yüzde 60 destek var bana...

Ekrem Bey de bir tık altta...

İkimiz de Tayyip Bey’den açık ara öndeyiz...

Ama Ekrem Başkan içerideyken bu konuları konuşmam...”

***

Bu sözler...

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a ait...

Ne zaman?

Bir kaç gün önce...

Veee...

Tam da...

Can Selçuki’nin yönettiği “Türkiye Raporu”nun...

1-5 Temmuz aralığında 2000 kişiyle yaptığı görüşmeden çıkan sonuçlar...

Bir hayli dikkat çekici!

Neden?

Çünkü...

Geride bıraktığımız “18 Mart” tarihinde...

Ankara’nın Büyük Başkanı Mansur Yavaş...

Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptaline tepki göstererek...

Ne demişti?

Hatırlayalım:

“Bu hukuksuzluk ortadan kalkana kadar adaylık konusundaki kararımı askıya alıyorum...”

Peki...

Kamuoyu yoklamalarında değişen bir şey var mı?

Hayli var...

Çünkü...

“Türkiye Raporu”nun...

Başarı sıralamasına göre...

Mansur Yavaş “5.4”...

Recep Tayyip Erdoğan “5.1”...

Ekrem İmamoğlu “5.0”...

Özgür Özel “4.4”...

***

Peki ya hangi parti birinci? “Türkiye Raporu”nun araştırmasına göre; CHP yüzde 33.3, AK Parti yüzde 32.9, DEM Parti yüzde 10.2, MHP yüzde 7.2, Zafer Partisi yüzde 4.1, İYİ Parti yüzde 3.8, Anahtar Parti yüzde 2.4, Yeniden Refah Partisi yüzde 1.9, Diğer yüzde 4.2.

Bu arada...

Dikkat çekici bir ayrıntı gözlerden kaçmıyor o araştırmada...

Mesela...

Cumhurbaşkanı Erdoğan...

İlk kez Ekrem İmamoğlu’nu geçiyor...

O da...

“0.1” puanla!

İmamoğlu’nun adaylığında “sıkıntı” olduğu için mi böyle?

Mümkündür...

Örneğin “üniversite diploması”nın iptali güçlü bir gerekçe mesela...

***

Şöyle düşünen de olabilir:

PKK’nın dağdan inmesi ve silahları yakması...

Mehmetçik ailelerinin en azından bi’kısmına...

“Şükür! Bugünleri de gördük ya...”

Dedirttiği için...

Hükümetin “çabasına” azıcık da olsa...

Anlamlı bir “nokta atışı” olarak değerlendirilebilir!

Ya sonrası?

***

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın...

İlk kez de olsa...

İmamoğlu’na “yarım puan” fark atması...

Kimileri için...

“Önemli gelişme” olarak değerlendirilebilir...

Ama...

Unutmamak gerekir ki...

Böylesi süreçlerde...

Zamanla...

Şartlar çok değişir; hepimiz çok şaşırırız...

Eski durumu / durumları anında unuturuz(!)

***

Nitekim!

ORC Araştırma Şirketi de...

Hiç zaman yitirmeden...

2025’in 6-8 Temmuz arasında 26 farklı kentte...

Toplam 2 bin 680 seçmenle yaptığı...

Yeni kamuoyu yoklamasının sonuçlarını paylaştı...

İşte, o sonuçlar:

Haziran ayındaki ankette...

Yüzde 32,8 destek oranıyla öne çıkan CHP...

Temmuz anketinde...

Oy oranında 2,3 puanlık bir kayıp yaşayarak yüzde 30,5’e geriledi...

Bu arada...

AK Parti, geçen ay yüzde 28,2 olarak ölçülen oy oranını...

Temmuz ayında yüzde 30’a çıkararak...

Dikkat çeken bir yükseliş kaydetti...

Böylece iki parti arasındaki fark...

Bir ay içinde neredeyse kapanmış oldu.

Diğer partilerin oy oranı ise şöyle oldu:

DEM Parti: Yüzde 7,6 (Haziran: Yüzde 7,2) / MHP: Yüzde 7,4 (Haziran: Yüzde 7,5) / İYİ Parti: Yüzde 5,1 (Haziran: Yüzde 5,3) / Zafer Partisi: Yüzde 4,2 (Haziran: Yüzde 4,3) / YRP: Yüzde 3,6 (Haziran: Yüzde 4) / SAADET Partisi: Yüzde 2,2 (Haziran: Yüzde ) / YMP: Yüzde 2 (Haziran: Yüzde 2,1) / BBP: Yüzde 1,9 (Haziran: Yüzde 2,4) A PARTİ: Yüzde 1,7 (Haziran: Yüzde 2) TİP: Yüzde 1,6 (Haziran: Yüzde 1,8) / DİĞER: Yüzde 2,2 (Haziran: Yüzde 2,4)

***

Sessiz ve bir hayli derinden yürüyen...

“Erken Genel Seçim” atakları ve...

Yeni başlayan heyecanlı “hareketlilik” neyi anlatıyor?

Bu tablonun yarınları “bugünden” daha farklı olabilir mi?

***

Bu soruları...

Asırlık CHP'de...

Neredeyse hemen her “1 Numaralı” koltukta görev yapmış…

Değerli büyüğüm Bülent Baratalı'ya sordum...

Örneğin...

* Cumhuriyet Halk Partisi’nin liderlik koltuğunu önümüzdeki süreçte kaybetme ihtimali var mı?

* AK Parti güçlü bir atakla öne geçerse yarınlarda neler yaşanır?

* En yakın genel seçimde DEM Parti oyları ağırlıklı olarak nereye gider?

Tam bitirirken...

...Ve, Özgür Özel, Erdoğan’ı geçti!

* CHP lideri Özgür Özel, yapılan “en son anket”te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önüne geçtini söyledi... Ankete göre 23 yıl sonra Erdoğan zirveden ikinci sıraya yerleşti... Özgür Özel, yüzde “47,1”lik oranla birinci sırada yer aldı. ORC’ye göre Özel, mücadeleci ve kararlı tavrıyla özellikle Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğu üzerinden oluşan mağduriyet algısıyla muhalif seçmende güçlü bir karşılık buldu... Cumhurbaşkanı Erdoğan ise yüzde “44,2” oranında beğeniyle ikinci sırada yer aldı.

İŞTE SAYIN BARATALI’NIN YORUMLARI...

Bitirdiğimiz hafta, muhalefetin lideri Türkiye’nin birinci partisi CHP için iki gelişmeye konu oldu... Birincisi, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın tutumu... Sayın Yavaş, Beypazarı Belediye Başkanlığından itibaren tutarlı, dürüst, ilkeli, çalışkan, şefkatli, özverili, hesap verebilen saydam ve katılımıcı yönetimi ile fark yaratıyor... Başkan Yavaş hakkında genel bir kanaat var: “Beytülmala (Devlet’in parasına) el uzatmaz...” Bir belediye başkanı için söylenecek en güzel söz ve kanaattir bu... Oylarının yüzde 60’ı aştığı durum içinde İmamoğlu bir tık altında ama “O içerdeyken asla Cumhurbaşkanlığı adaylığını konuşmam!” söylemi; uzun süre hasretini çektiğimiz takdir ettiğimiz bir söylem... Ayrıca haksızlık ve hukuksuzluklar konusunda kesin tavrını sürdürüyor... CHP’nin çökertilmesi için açılan davalar... İmamoğlu’nun “diploma davası” belediye başkanları ve belediye bürokratlarının tutuklanması, suçlamaların uzun süredir iddianameye bağlanamaması konuları nedeniyle partisinin yanında ödünsüz duruyor... Bu da puanını arttırtıyor... Yaşadığımız ikinci gelişme ise ana muhalefet lideri Türkiye’nin birinci partisi CHP’de yaşananlar... Öncelikle şunu saptamamız gerekiyor... CHP gün geçtikçe oyunu arttırıyor... 19 Temmuz Cumartesi akşamı Altıoklu parti 19 Mart 2025 sonrası 38 miting devam ederken... Coşkulu Trabzon mitinginde en dikkati çeken ayrıntı ise gençlerin ve kadınların müthiş performansıydı... Candan, karşılıksız ve kesintisiz çabalarıyla... 38 miting devam ederken meydanlar parti farkı gözetmeden neden dolduruluyor? İnsanlar yorulmadı mı? İstanbul her çarşamba yapılan mitingler nedeniyle giderek daha yoğun kalabalıkları nasıl taşımaya başladı? Sorularının cevapları şöyle sıralanabilir: 1) Mülkün (devletin) temeli olan adalet kavramı oldukça zedelendi... Yargıya güven endeksinin yüzde 27 civarında ölçüldüğü söyleniyor... Tersten sayarsak yurttaşlarımızın yüzde 73’ü yargıya güvenmiyor... Haksız, hukuksuz tutuklamalar gözaltındaki adaletsiz uygulamalar, tutuklu sanıkların sağlık sorulanları, bazılarının elleri kelepçeli hastane hastane ya da adli tıp’larda dolaştırılmaları, tutuklama tedbirlerinin cezaya dönüşmesi muhalif (karşı olan) ve muvafık (uygun olan) her kesimde tepki çekiyor... 2) Sadece CHP ve CHP’li belediye başkanlarına uygulamalar iktidara oy kazandırmıyor... Bu durumu, yurttaşlar sorguladığı gibi iktidar cephesi de sorguluyor... Hastane penceresinden bakan belediye başkanı oğul ile bahçeden bakan annenin görüntüsü herkesin içini parçalıyor... 3) Yoksulluk, açlık, kimsesizlik, yurtaşlar arasında siyasi parti farkı gözetmiyor... Açlık sınırının temmuz ayı itibarıyla 30 bin TL.’yi, yoksulluk sınırının da 80 bin TL.’yi aşmakta olduğu ülkede asgari ücret 22 bin 104 TL. En düşük emekli maaşının Bağ-Kur ve SSK’da 16 bin 881 TL. olması vatandaşı meydanlarda birleştiriyor... Konut kiralarının geldiği nokta ortada... Sonuçta kiracı da haklı; ev sahibi de haklı... Saydığımız bu olumsuzluklara daha çok ekler de yapılabilir... Bu nedenlerle CHP, tencereyi kaynatamayan ev kadınları, atanamayan öğretmenler, işsizler, evsizler, geleceğini göremeyen üniversiteliler, çiftçiler, esnaf ve emekliler meydanları dolduruyor... Görüldüğü gibi tüm olumsuzluklarda parti farkı yok... Herkes eşit... CHP bu durumda, oyları da göreceli olarak yükseldiği için erken seçimi istiyor... İktidar, sokağı ve meydanları gördüğünden, sorununu erken seçimle değil, TBMM’de çözülmesini istiyor... Sokağa çıkamıyor, Meclis’te hapsedildiğinin farkında... Bu nedenle “milletvekili transferleri”ni zamana yayarak anayasa değişikliği için 360 ve üstü sayısını bulmak istiyor TBMM’de...

Ama Meclis’te de durum iç açıcı değil... Bütün zorlamalara rağmen, iktidar CHP’ye diz çöktüremedi... “Ankara merkezli politika yap, gel masaya...” önerilerini CHP ciddiye almıyor...

CHP’nin, Meclis’te kurulacak komisyona katılıp katılmayacağı, katılsa bile ne zaman kalkacağı hala tartışmalı... Sözde çözüm sürecinin nereye evrileceği bile belli değil... Genel af çıkacak mı? Zor görünüyor... DEM Parti’nin istekleri nasıl karşılanacak belli değil... Oy oranları düşüyor; ard arda seçim kazanma devri sona erdi... Anayasa TBMM’de değişse bile, muhakkak referanduma gidilmesinin gerekli olduğunu Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı Mehmet Uçum söyledi... Ne var ki; bu olumsuzluklarla referanduma gidilmesi zor görünüyor... “İmamoğlu suçsuzdur...” diyenlerin oranı yüzde 70’leri aştı... Bazı kamuoyu araştırmalarında ana muhalefetin oyları “durağan gibi” görünüyorsa da CHP’nin elindeki Temmuz itibarıyla 15 bin kişiyle yapılan (ORC) araştırmasında... Kararsızlar dağıtıldıktan sonra CHP yüzde 40.6, AK Parti yüzde 34.2 görünüyor... Bu nedenlerle Cumhurbaşkanının İmamoğlu’nun bir “tık önde olması” göreceli bir durum... Kamuoyu yoklamaları da göreceli bir durum... İktidarı zor günler bekliyor... Çözüm sürecinin hangi koşulları getireceği belli değil... İnsanların sorunu artık sadece terör değil bu ülkede... Terör sorunun çözülmesi elbette önemli... Önümüzdeki günlerde DEM Parti’nin beklentilerinin verilip verilmeyeceği önemli... Umarım, bir sorunu çözerken daha büyük bir sorunla karşılaşmayız...

Ve, bitiriyoruz:

Bu rakamlar eşliğinde...

Sizce... Yarınlar... Bugünlerden nasıl daha güzel olur?

Sonsöz: Ülkemizin yelkenleri rüzgardan şişsin; pruvası neta olsun... (Teknenin seyrini engelleyecek hiç bir şeyin olmaması dileği...)