Yüzyıl sonra, yeryüzünü paylaşamayanlar yeniden birbirine girdi.Bu kavganın orta yerinde, Türkiye’nin başına gelmekte olanı anlamaya çalışıyoruz.

İsrail Hayom Gazetesi Türkiye’yi hedef gösterdi. İddia şu;Bölgesel güç olma yolunda ilerleyen Türkiye, yeni İran’dır.

Trump’ın aziz dostu Erdoğan’a da ayıp etmişler… neyse...

Türkiye’nin payına düşen en kritik kıyamet alameti; Cumhuriyet devriminin inşa ettiği üniter devletin federasyona dönüştürülme arzusu. Bu nedenle, Türk kimliği üstünde ağır baskı var. Ulus devlete son verecek Arap-Kürt-Türk Federasyonu inşa süreci başlatıldı.

Bu dönemde, Erdoğan’ın “en üst kimlik Müslümanlık”ve MHP’nin “Türk-İslam sentezi” yaklaşımı çok tartışılacak.

Yeni Dünya düzeninde, Ortadoğu’nun bütünüyle İsrail kontrolüne girmesi öngörülüyor. Karşı çıkmak gerek;

İnsan haklarına dayalı devlet, önümüzdeki zamanların en tutarlı çözüm yolu…

Üretim meselesini göz ardı etmeden ele alınması gereken bir mesele.

Cumhuriyet devriminde, Atatürk, kuruluşun hemen ardından, -karma ekonomi ve kamucu ekonomi dönemleri- sanayileşme hamlesini başlattı.

Ulus devleti sanayi toplumuyla buluşturma hamlesi veya Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası sisteme entegrasyonu...

Yüzyıl sonra, sanayi devrimi sonlanıyor, dijital devrim başlıyor. Bu konuda genel bir kabul var. Aksini söyleyen yok. Peki, hal böyle iken, Türkiye ne yapıyor?

Seksenlerden beri, göstere göstere Cumhuriyet devriminin getirdiklerini ortadan kaldıran İslamcı zihniyet, 45 yılın sonunda, İslam Cumhuriyeti idealine kavuşuyor. Bütün kimliklerin ayrıştığı Federasyon yolda…

Ancak 30 tane silahı yakan PKK ile Terörsüz Türkiye şovu yaparak dayatılan federasyon süreci çok karmaşık. Mesela, PKK kontrolündeki Suriye-İtalya hattı uyuşturucu trafiği ne olacak? Kürt hareketinin önemli gelir kaynakları ne olacak?

Sonucunda, Batı, modern Türk devletinin kuruluşundan, Lozan’dan beri rahatsız. Bölgede, bütün kurum ve kuruluşlarıyla çalışan devlet modeliyle varlığını sürdüren Türkiye Cumhuriyeti, ABD-İsrail hattında sıkıntı yaratıyor.

Bir karar vereceğiz, Atatürk ve arkadaşlarının yaptığı gibi, uluslararası sistemde kendi geleceğimize kendimiz mi karar vereceğiz; yoksa, Cumhur İttifakı gibi, ABD politikalarına boyun mu eğeceğiz?

Komisyon hele bir yola çıksın cevabı bulacağız. Türkiye’nin büyük sınavı başladı.