Şimdinin 20 yıl kadar öncesiydi... İngiltere’de bir Tony Blair vardı. İşçi Partisi Lideri ve Başbakandı.
Yine şimdinin 20 yıl kadar öncesiydi…Almanya’da bir Gerhard Schröder vardı. Sosyal Demokrat Parti Lideri ve Başbakandı.
Bunların dönemlerinde... Avrupa Birliğinin
15 Hükumetinin, 11’i sosyalistler tarafından yönetiliyordu!
Bu liderler diyorlardı ki...
Ekonomi politikalarının ne solu, ne sağı vardır.
Ya iyisi...ya da kötüsü. Yani,’üçüncü yol’du bu dedikleri!
Ne oldu ? Sola ; seçim seçim, ülke ülke,
iktidardan el çektirildi. Bu gerileme ve yozlaşma... Liderlerin öngörüsüzlüğünün sonuçlarıydı!
Oysa, önlerinde örnekler de vardı. Bir örnek mi ? Amerika’da... Halk Partisi kurulmuştu.
Ama fazla yaşayamadı. Çünkü, söylemlerini Liberal partiler bile benimsemişti!
Polonyalı Sosyolog Zygmunt Bauman,
‘Borçlu Zamanlarda Yaşamak ‘kitabında da anlatıyordu ;
‘Bu Liderler ve partiler... Bireyselleşme, özelleştirme ve kuralsızlaştırmanın, kurumsal temellerini inşa ettiler… Komünist geçmişiyle suçlanmaktan korktular!
Tony Blair, Trump’un Başkanlığında kurulacak Gazze Barış Kurulu üyesi olacak. Gerhard Schöreder de Rus Putin’in, Gazprom Yönetim Kurulu üyesiydi zaten…
***
Dünya, despotizme doğru yol alırken… Kimi ülkelerde despotlarla dost olan zenginler, yoksullarla arayı iyice açtılar… Halk giderek daha da yoksullaştı, yaşam çekilmez bir hal aldı, bıçak kemiğe dayandı!
Ancak Trump’ın emri, demiri kesemeyince, dünya artık bir dönenceye giriyor... Karanlık günlerin ardından, ışıklı gündüzler başlıyor!
İlk ışık, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde çakıyor… Sol eğilimli Tufan Erhürman büyük oyla Cumhurbaşkanı seçiliyor. İktidarda olan takviyeli sağ, seçimleri çok farklı kaybediyor!
Yeniden ABD Devlet Başkanı olan Donald Trump, solcuları pek sevmiyor ama, otokrasiyi pek seviyordu...
2019’da Fransa’da G-7 zirvesi vardı…
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’de bekleniyordu.
Trump içeri girdi. Salonu şöyle bir süzdü süzdü, aradığını göremeyince : “Benim en favori diktatörüm nerede!” diye bağırdı. Bir sessizlik oldu. Şakamı yaptı? Kimse de anlayamadı!
ABD’nin en büyük kenti Nev York’ta 4 Kasım günü Belediye Başkanlığı seçimleri vardı…
Bu seçimlerde Demokrat Partinin adayı
Zohran Mamdani’ydi.
Mamdani Uganda doğumlu ama, ailesi Hindistan’lı, 34 yaşında. New York Eyalet Meclisi üyesi de olan, Müslüman sosyalist bir gençti. Ama Trump ona “komünist”! diyordu.
Mamdani… sonuç için “bir siyasi hanedanlığı devirdik” diyordu ki, gerçekten de öyleydi. Yüzde 50,4’lük oy almış, Trump’un adayı ise yüzde 41,6’da kalmıştı. Mamdani “Bugün net bir sesle tekrar ettik : Umut yaşıyor.” diyordu!
Seçim vaadlerinin başında, yaşamı daha erişilebilir kılmak için ; ücretsiz ve hızlı otobüsler, evrensel çocuk bakımı, artan kira fiyatlarıyla mücadele, yüksek gelirlilere ve şirketlere yeni vergiler koyarak sosyal programları genişletmek… vardı.
Trump, komünist dediği Mamdani’nin kazanması halinde, kentin federal fonlarını keseceğini söylemişti ama, halkın bu söylem
ve eylemlere olan tepkisinin farkında değildi!
Mamdani de ; Trump’ı, “ortaya çıkaran şehrin artık onu yenebileceğini” söyleyerek… “Bu karanlık dönemde, New York artık ışık olacak!” diye cevap vermişti…
Gerek Mamdani ve gerekse İngiliz İşçi Partisinin Londra Belediye Başkanı Pakistan asıllı Sadiq Khan’da… Laik partilerinde Atatürk’ü örnek alırlarsa eğer, başarılı olurlar.
Küpe olsun kulaklarına !
İyi Pazarlar…
-
Gizlilik Politikası | Ege'de Son Söz Gizlilik Sözleşmesi İletişim Topluluk Kuralları | Ege'de Son Söz Yayın İlkeleri | Ege'de Son Söz Dünyadan EgeTeknoloji Yerel Politika Yerel Yönetimler Aliağa Haberleri Balçova Haberleri Bayındır Haberleri Bayraklı HaberleriBergama Haberleri Beydağ Haberleri Bornova Haberleri Buca Haberleri Çeşme Haberleri Çiğli Haberleri Dikili HaberleriFoça Haberleri Gaziemir Haberleri Güzelbahçe Haberleri Karabağlar Haberleri Karaburun Haberleri Karşıyaka Haberleri Kemalpaşa Haberleri