CHP iktidara hazırlanırken yerel yönetimlerde başına gelenler ve “terör son buluyor” argümanıyla birlikte zuhur eden federasyon fikri ve yeni anayasa önerisi, akılları fena halde karıştırdı. CHP’de İmamoğlu-Özel hattında olan biteni, komplo teorilerine itibar etmeden okumak gün be gün zorlaşıyor.
Evet, emarelere bakılırsa CHP iktidara hazırlanıyor. Başlangıçta, sanayi burjuvazisinin etkili desteği vardı. Ancak artık halk desteğinin de büyüdüğü bir gerçek. Seküler toplum desteği CHP’ye yöneldi.
İkibinli yıllarda, neo liberal dönemin İktidar/ana muhalefet denklemi, AKP-CHP ekseninde oluştu. 23 yıldır süren “AKP iktidar, CHP ana muhalefet” formülü öyle görünüyor ki yolun sonuna geldi. İktidar değişikliği kuvvetle muhtemel…
İktidar değişikliği güçlü ihtimal olmakla birlikte,nelere mal olacağı karışık bir mesele gibi duruyor. Çünkü kötü yönetim hayatın her alanında kendini gösteriyor.
Sanayi üretimi, 23 yıldır izlenen politikalar sonucu çökmeye başladı. Eğitim, istihdam, güvenlik, sağlık politikaları hızla çöküyor.
Yeni Dünya düzeninde nasıl yer alacağı Büyük Ortadoğu Projesi ile belirlenen bölge ülkeleri, kapitalist metropollere bir bir teslim oluyor. Erdoğan da bu projede eş başkandı. Şimdi, yeni aşamaya geçiş söz konusu.
Yeni aşamada, İslamcı hareket ile Kürt hareketi arasında öngörülen ittifaka yeni anayasa ile meşruiyet kazandırmak amaçlanıyor.Ancak Türk-İslam sentezi hükmünü sürerken Kürtlerin nasıl ikna olacağı, başlı başına bir sorun. Dahası, Arap/Kürt ittifakına Türklerin itibar etmesi uzak ihtimal bile değil.
Bu ahvalde, CHP’de siyasetin hal ve gidişi hayati önemdedir. Uluslararası sistemde dengelerin yeniden oluşturulduğu koşullarda, Türkiye’nin nasıl hareket edeceğine dair politikaların oluşturulmasında öncü rol, CHP’nin olmalı...Ve her şey duru bir aklın süzgecinden geçirilerek dile getirilmeli.
Yeni dünya düzeninde Türkiye’nin yeri ve durumunu belirleme zaruretinin yanı sıra, sorunlu, kusurlu hale gelen yönetim nedeniyle tüm kurum ve kuruluşlar erör veriyor. Kısa vadede, düzeltmek,yeniden çalışır duruma getirmek gerekiyor.
Ana muhalefetten beklenen, yeni parti programının yanı sıra, kapsamlı bir hükümet programında meselelerin ele alınmasıdır. Bunu “Ortak Program” olarak düşünmek, CHP’nin öncü rolünü kuşkusuz güçlendirecektir.
İktidara hazırlanan CHP’nin sahip olduğu tarihi misyonun gereğine göre hareket etmesi,Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının beklentisidir.