Diyorlar ki, iktidar CHP’li belediyeleri kuşatıyor. Kuşatan sadece o mu ki? Kimi sendikalar da var… Adama soruyorlar filanca niye sana kötülük yapıyor? Adam cevap veriyor : ben ona iyilik yaptım da!

Grev geçiren İzmir’de olan bu… Grevi yöneten kimileri, İzmir’e aynen bunu yaşattılar! Üstelikte özgürce örgütlenebildikleri bir yerde. Ülke de işçilerimize en fazla destek sağlayan ve en fazla ücret teklif edilen bir yerde…

Sanki insanların oyu ceplerindeymiş gibi ;

CHP’ye oy çalımı atmalar... Şehrin Başkanını temizliğe çağırarak tiye almalar... Kimi insanlara “zibidi” yakıştırmaları yapmalar… Ağızlarında purolarla konforlu alanlarda yoksulluk edebiyatı yapmalar… Bunlar sınıfta kalanların başındalar!

Grevi anlaşmayla bitiren…

Başkan’ın teklifinden geri adım atmayacağının kesinlikle belli olması, daha da önemlisi halk desteğinin olmaması iki etken. Ama yenilen pehlivan güreşe doymazmış gibi, hala da kimilerince Büyükşehir’e salvolara devam…!

Elbette yaşamlarınca emeğe saygılıdır tüm İzmirli’ler ve ek olarak siyaset yapan bizler. Ama seçime 5 gün kala, ‘benden sonra tufan’ anlayışı ile olmalı ki, % 67’ler gibi yüksek oranda yapılan zamlarla,

Eşit işe, eşit ücret ilkesine aykırı Tis’lere dayanılarak… Üstelik uyduruk pozisyonlara primledirme çanağı açılarak, kamu vicdanını rahatsız etmeler... Bu kişiler de sınıfta kalmayı bir kere daha hak ettiler!

Ne diyor… Dürüst davranmayı düzenleyen Türk Medeni Kanunun 2. maddesi, “Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.

Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.”!

***

Görevde olduğu yıllar boyunca tüm seçimlerin kaybını hazmeden, ama olağan Kurultayda… Kaybetmeyi hala da hazmedemeyenler!

Seçimler ve İmamoğlu olayındaki toplantılara katkı vermeyen, mitinglerde bulunmayan, hele de yarattığı iktidar heyecanı ile, ülke ve halkın sorunlarına sahip çıkarak halkın umudu olan Genel Başkan Özgür Özel’in… semtine bile uğramayanlar!

Grevde de, milletvekilliğini bile yaptıkları Izmirli’lerin yanına bir kere bile olsun gitmeyenler, Hele de Kurultay için şaibe iddialarına sessiz kalmayı da ısrarla sürdürenler,

Önceden ki gibi, yine sınıfta kalmayı sürdürdüler. Hem de en katmerlisinden!

Güvendiği dağlara kar yağacağını göremeyen, gidenin artık gelemeyeceğini bilemeyen…

İşi gücü bırakmış, eleştirenlerin adlarını “not etmek”le meşgul kimi milletvekilleri,

Partili olup da ; iflah ve ıslah olmaz parti ve başkan muhalifleri, Cemil Başkanın dik, eşit ve vicdanlı duruşu karşında yaptıklarıyla baş başa kaldılar… Sınıfın da en dibine daldılar !

Yaşananlar için sesi soluğu çıkmayan ama, Bornova’da yenilen zılgıttan sonra, toplantılara başlayan ve çöp temizliğine bile çıkan, kimi sütre gerisindeki yöneticiler de, dip sınıfta kalanlardan birileri oldular!

***

Başta Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki’nin kimi grev yöneticilerini “tehditkar” ve “hadsiz” tavırlı olarak nitelemesi ve diğer söylemlerinin keskinliği ile birlikte,

İlçe Belediye Başkanları, Büyükşehir Belediye Meclisi Üyeleri tümüyle ; inandıkları Başkanı hiç yalnız bırakmadılar, destek oldular. Büyük bir alkışı da onlar topladılar…

Eski İl Başkanı ve yazar Kemal Karataş’da, bu aşamada Başkana yine şiddetle destek oldu, çok da alkış aldı. Ama çok hak ettiği bir yazı da, haftaya kaldı!

En büyük alkış da ; İzmir’le özdeş, dürüst ve vicdanlı bir insan ; Başkan Dr. Cemil Tugay ve İzmir’e olsun…

Hasbelkader bir yazan olarak bizi de yine hiç yanıltmadı Cemil Başkan… Bizim alkışlarımız da üstteki paragrafın içinde olsun!

İyi Bayramlar…