Bir süre önce, eski İl Başkanı Kemal Karataş’a takılmıştım : Ne o, artık cebinizde makasla mı dolaşıyorsunuz?
Urla’da son belediye seçimleri sırasında, içlerinde kimi ; MYK üyeleri ve Genel Başkan Yardımcıları, Milletvekilleri ve Yöneticiler de olduğu halde,
Sahnede topluca, seçim merkezinin açılış kurdelasını kesiyorlardı... Keşke, tam da yeri gelmişken ; size kurdela kestirip de partiye almayanların saçlarından, hatıra olarak bir tutam kesseydiniz yaa..! deyip gülüşmüştük.
***
Kemal Karataş, yaşamını CHP’nin yaşamı ile birleştirmiş, partisinin sadık bir çocuğu olarak büyümüştü…
Deneyimli, arkasında başarı hikayeleri olan, İzmir’i bilen, İzmir’in de onu bildiği, ‘bir İzmir aşığı’ dır O… Her ne kadar “Aşkla İzmir” sloganının kullanıcısıyla ; şarkıdaki gibi, “kara bulutları kaldır aradan…” olmamış olsa da!
Her zaman sorumluluk almaya hazır ve nazır bir Kemal Karataş vardır… Nitekim, Başbakan ve sonrada Cumhurbaşkanımız rahmetli Süleyman Demirel, “Fötr şapkamla 6 kere geldim, 7 kere gittim” derdi ya… Kemal Karataş da, gerçi şapka vurmazdı ama, ‘5 kere gelen,
6 kere giden’ bir İl Başkanıydı!
Atatürk’e, Laikliğe, Cumhuriyet değerlerine İzmir’de olmuş bir bekçi. Hayatını adamış bu yola, yaşamını harcamış sola… İzmir’de 30 da 30 kolay ona. Çünkü halkın sesi nefesi, İzmir’in de Efesi!
Ancak, Milletvekilliğine, Belediye Başkanlığına adaylığı çoktur da, olmuşluğu yoktur… 1999’da Konak Belediye Başkanı adayı iken ve tam da seçilecekken partili arkadaşlarının gadrine uğrayınca, ondan da oldu da… Mücadeleyi bırakan olmadı!
Partisi CHP’ye ve Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’a ; iyi günde de, kötü günde de hep destek verdi... Hele de şu son günlerde yazdığı seri yazılarla desteğini… Halk ve emekçi hakları dengesinde, yine ironik dokunuşlarla, cesur ve yalın biçimde, gözler önüne serdi…
***
Kemal Karataş, hem kül tutmaz, hem de kül yutmaz biridir ; korkunun korktuğu, eğilip bükülmeyen, tepeden tırnağa… eylemler toplamı biri!
Geçmiş dönemde Partinin Genel’deki ve İzmir Belediyesindeki kimi tepe yöneticilerinin, bazı uygulamalarına iğneli çıkışlarından olmalı ki, partiden ihraç edildi… Ama hiç bir siyasi hasmı da onu, politika kitabından çalamadı!
Ayrık otu var ya, öyle yayılmacıdır ki, diğer bitkilere de hükmeder. Kökünü kazırsınız, kazırsınız artık bitti sanırsınız, ama başka yerde yine biter. Çünkü kökleri çok derindir, tıpkı O’nun ki gibi…
Avrupa Birliği müktesebatından kaynaklı olsa da… İdam cezası kaldırılmışken, partisel yaşamda idam sayılan, kesin ihraç cezası da, tüzükte kalamazdı, kalmamalıydı!
Ya da, en azından uygulamasında kılı kırk yarar gibi bir zorunluluk olmalıydı… Suç ve cezadaki adil denge evrensel kuralı, göz ardı edilmemeli, adalete karşı adaletsizlik de yapılmamalı...
Uzakta ve küçük diye,bilim adamlarınca Güneş sistemden ihraç edilen gezegen Plüton değildi ki o, hep partisinin göbeğindeki bir büyüktü…
Sezar gibi ; ölmeden önce Brütüs’ün ihanetini görünce, “Sende mi Brütüs? Öyleyse yıkıl Sezar!” diyerek kahredip bir kenara çekilecek adam değildi. Sonuna kadar mücadele etti, ediyor da…
***
CHP’nin gönül borcu büyüktür ve ödenmeli ; uzun zamandan beri bekletilen, İlçesinin olumlu görüşünü de içeren partiye dönüş dilekçesi, artık PM’ye sunulmalı. Şekli de olsa itibarı iade edilmeli. “Kemal’in Dramı” artık bitmel!
Ünlü bir yazarın dediği gibi : “İyiler asla kaybetmez… kaybedilir” de, olmamalı!
İyi Pazarlar…
Babalar günü kutlu olsun!