RÖPORTAJLAR
13 Eylül 2012 Perşembe

Yerel seçimde yokum diyemem!

Kentsel dönüşüm ve yeniden yapılanma konusunda kamuoyunun yeterli bilgilendirilmediğini ifade eden Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, konunun gündelik tartışmalardan uzak, akılcı bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Aslan, önümüzdeki dönemde kente olan borcunu ödemek istediğini vurgulayarak, yerel seçimlerde aday olabileceği sinyalini verdi.

Yerel seçimde yokum diyemem!

Kutay GÜROCAK/EGEDESONSÖZ - Kentsel dönüşüm noktasında ciddi çalışmaların yapılması gerektiğine işaret eden Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, bu noktada üzerlerine düşeni her zaman yaptıklarını söyledi. Önümüzdeki dönemde yapılacak yerel seçimlerle ilgili açıklamalarda da bulunan Aslan, politika sahnesinden uzak kalmayacağının sinyallerini de verdi. Yerel yönetimlere adaylık konusunda kendini 'mecbur' hissettiğine işaret eden Aslan'ın, bunun nedenini Egedesonsöz okurlarıyla paylaştı
 
Dilerseniz sohbetimize son günlerin en çok tartışılan konusu olan kentsel dönüşümden başlayalım. Bu konuyla ilgili gerek sizin gerekse ilgili tarafların yaptığı değerlendirmeler oldu. Birçok yerde tartışılan 'kentsel dönüşüm' ile ilgili sizin tutumunuz nedir?
Bu, sadece İzmir'in değil Türkiye'nin en önemli gündem maddesi. Fakat ortada ciddi bilgi eksikliği ve kirliliği var. Bilen de bilmeyen de yorum yapıyor. Hal böyle olunca vatandaşın da kafası karışıyor. Böyle devam eder ve konu siyasi malzeme haline dönüştürülürse,o heyecan kaybolur. İzmir özelinde kentin 4'te 3'ünün dönüştürülmesi gerekiyor. Bu ciddi bir oran ve iyi bir çalışma gerektiriyor. Bu noktada, ilgili tarafların bir araya gelerek, konuyu politik malzeme yapmadan sürdürmesi gerekiyor. Kentsel dönüşümde borçlandırmasız, mülkiyet hakkını koruyan, sosyal paylaşımı öngören temel ilkeler bulunmalı. Yani, insan odaklı bulunduğu çevreye estetik katan örgütlü bir anlayışla bu yapılar inşa edilmeli. Bizim Ege-Koop olarak tek düşüncemiz bu.

 
Vatandaşın ve sivil toplum örgütlerinin bu noktada nasıl bir beklentisi var? Konu yeterince tartışılabildi mi?
İşin doğrusu, şu anda herkesin kafası çok karışık... Vatandaşın hak ve hukuku nedir? Devletin görevi ya da yerel yönetimlerin sorumlulukları nelerdir? Bu konularla ilgili net bir açıklama yok. İşin özü, sadece gecekonduları yıkarak çok katlı konutlar yapmak değil ki Amaç, kentin tümünü yaşanabilir hale getirmek. Bunu yaparken şehrin tarihi dokusu, ulaşım olanakları ve sosyal alanlarıyla birlikte bütüncül bir anlayış ortaya koymak. Yoksa binayı yıkıp yenisini yapmakla dönüşüm olmaz. Sadece bina yenilemiş olur. Yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri ortak hareket etmeli. Ayrıca kentsel dönüşümün yapılacağı bölgedeki vatandaşın temsilcileri de, karar sürecinde bulunmalı. Böylece herkes hakkını savunup, uygulama konusunda destek versin. Kulaktan duyma laflarla bu işler yapılmaz.
 
Kentin yeniden dönüştürülmesi ve geleceğe hazırlanması konusunda, Ege-Koop olarak örnek çalışmalarınız var mı?
Konunun çok önemli olduğunu ve bir anlamda hayat meselesi haline geldiğini söylemiştik. Aslında tarafların buradaki samimi yaklaşımı ve bir takım projeleri üretmesi çok önemli. Biz, Ege-Koop olarak, kentsel dönüşüm konusunda en deneyimli kurumlardan bir tanesiyiz. Hiç kimsenin konuyu tartışmadığı dönemde İzmir'de 11 tane kentsel dönüşüm projesi yaptık. Çiğli'deki Egekent'de bunlardan sadece birisi. Bunun dışında hem bahçeli hem de çok katlı konutlarla bunu gerçekleştirdik. Belediye başkanları gidip görsünler yaptıklarımızı. Sosyal tesisleri, otoparkları, okulları ve komşuluk ilişkileri ile buralar, kentlilik kültürünün oluştuğu mekanlar haline dönüştü.
 
Kentsel bilincin oluşmasından ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinden bahsettiniz. Peki bunun dışında işin teknik olarak geleceği ya da yapılması gerekenler ne olmalı?
Türkiye'de şöyle bir alışkanlık var. Her depremden sonra bir yönetmelik ve her yönetmelikten sonra yeni bir tanesi yayınlanıyor. O zaman da kafalar da soru işaretleri kalıyor. Uygulamaların yapılacağı bölgelerde, tıpkı 1985-1989 yılları arasında Toplu Konut İdaresi (TOKİ)'nin yaptığı gibi, katma değerden muaf tutulması için çalışmalar yapılmalı. Böylece maliyetler düşürülmeli. Her ne kadar buralar bazı açılardan muaf tutulsa da, bu yeterli değil. Ayrıca konutu yıkılan vatandaşlara hangi koşulların sağlanacağının da belirlenmesi lazım. Bu kişilerin nasıl ve ne kadar kira ödeyeceklerinin açıklanması gerekiyor. İnsanlar merak ediyor, "200 metrekarem evim yıkılırsa nerede kalırım" diye. Bakanlar Kurulu'nun verdiği izinle bu olmaz ki...
 
İzmir'deki yerel yönetimlerin kentsel dönüşümle ilgili çalışmaları bulunuyor. Bu planlamalarla ilgili düşünceniz nedir?
Biz işin sonundan başlıyoruz. Keşke yerel yönetimlerimiz daha önceden bunları yapabilseydi. Narlıdere, Karşıyaka ve Bayraklı Belediye'lerinin bu konuda çalışmaları var ama yeterli değil. Mesela, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin de bir 'master' bulunuyor. Fakat bu planın da tekrardan gözden geçirilmesi ve bunu kamuoyu ile paylaşılması lazım. Çünkü bu vatandaşı ve yatırımcı ilgilendiriyor. Türkiye'nin birçok yerinde gerçekleştirilen toplantılara katılıyoruz. Bize düşüncelerimiz soruluyor. Fakat kentsel dönüşümle ilgili kimse bize gelip soru sormuyor. İyi de konuyla ilgili bizim dışımızda kitapçık bastıran kimse yok. Belki de 50 yıll sürecek bir proje de bu bizim işimiz mi?
 
Türkiye genelinde bu dönüşümün finansmanı nasıl yapılacak? Bununla ilgili bir maliyet ilgili tahmininde bulunuyor mu?
Bununla ilgili net bir rakam belirtmek zor. Ama bir süre önce İzmir'e gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kentsel dönüşümün başlayabilmesi için başlangıçta İzmir'de 2; Türkiye genelinde ise 10 milyar dolarlık bir kaynak ayıracaklarını söylemişti. Bu ciddi bir rakam ve dönüşümün çarklarını döndürür. Aslında İzmir çok şanslı çünkü kendi kendini finanse edebilir. Mesela Ankara'nın dikmen vadesindeki kentsel dönüşüme Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin para harcayacağını tahmin etmiyorum. Çünkü orası kendi kendini finanse eder. İzmir'de ise dikmen vadisine benzeyen belki 30 tane yerimiz var.
 
Sağlık Serbest Bölgeleri'nin oluşturulması konusunda gelinin nokta nedir? Yasal girişimler başlatıldı mı?
Bu konuyu 3.5 ay önce gündeme getirdik. Ben de dahil olmak üzere hiç kimse projenin, bu kadar kısa süre içinde sonuçlanacağını tahmin etmiyordu. Projeyi açıkladığımız, da bir çok kişi burun büktü, "hayal" dedi. Yorumlar da yapıldı fakat gelinen noktada meslek örgütlerinden vatandaşa kadar bütün İzmirliler projeyle ilgilendi. Demek ki, İzmirlinin önüne ciddi bir şey koyduğunuz zaman, kent buna sahip çıkıyor. Sayın valimiz gerekli girişimleri Bakanlar Kurulu düzeyinde yaptı. Böylece İzmir süreci tamamlanmış, Ankara süreci başlamış oldu. Bu yüzden çok mutluyum. Yıl sonuna kadar da, Sağlık Serbest Bölgeleriyle ilgili bir karar çıkacağına inanıyorum. 

 
Bu bölgeler, kent ve ülke ekonomisine nasıl bir katkı sağlayacak?
Sağlık Serbest Bölgeleri'nin ilan edilmesiyle birlikte kente gerek yurtiçi gerekse yurtdışından birçok yatırımcı gelecek. Böylece yurtdışında da İzmir, konuşulacak. Uygulama yönetmeliği hazırlanan bu proje ile kentin geleceği de şekillenecek. Sağlık turizmiyle ilgili teşvikler zaten hazırlanmıştı. Şu anda Kalkınma ve Sağlık Bakanlığı ortak çalışma yürütüyor.
 
Önümüzdeki dönemde Türkiye yeniden seçim sürecine girecek. Haliyle kulisler de yeniden hareketlenecek. Bu noktada gelecek seçimde sizin politikaya bakışınız nedir? 
Önümüzdeki yerel seçimleri önemsiyoruz. Bugüne kadar seçimlerde, siyasetin içinde olmayı hiç düşünmedin. Her partiden birçok teklif geldi; hem belediye başkanlığı hem de milletvekilliği için... Ben İzmir'i ve Ege-Koop Genel Başkanlığını önemsediğim için bu teklifleri kabul ettim. Fakat önümüzdeki yerel seçimlerde herhalde bu görüşümüzü değiştireceğiz. Şu an için erken ama bu görüşte (aday olmamak) değilim artık. Çünkü kendimi buna mecbur hissediyorum.
 
Sizin bu düşüncenizle ilgili tepkiler nasıl? Henüz çok erken ama olumlu ya da olumsuz görüşler alıyor musunuz?
Ben nereye gidersem gideyim, vatandaş bana "Niye göreve talip olmuyorsun? Neden kenarda duruyorsun?" diye soruyor. Henüz ortada bir şey yok fakat kamuoyunun bana verdiği desteği gelip görseniz...Bu kimseye nasip olmaz. Dolayısıyla böyle bir destek de varken; önümüzdeki dönemde "Ben yokum" dersem, bir daha İzmir ile ilgili söz söylememem gerekir. Bu kente olan borcumu ödemek istiyorum. Bunun içinde bana, söz sahibi olabileceğim hangi göreve düşerse yaparım. Bilgim, birikimim, yaptıklarım ve duruşumla İzmir'in emrindeyim. Ama Ege-Koop olarak her partiye eşit uzaklıkta olduğumuz için, şu an işin bir şey söylemiyorum. İlla şu olacak demekte doğru değil. Burada bir noktayı daha ifade edeyim, ben istesem şimdiye kadar milletvekili olmuştum ama ben bu kentte kalmak istiyorum. Çünkü proje üreten bir insanım. Bir şey üretemezsem hasta olurum.
 
Ege-Koop'da kentin sorunlarıyla ilgili bir çalışma yürütüyor musunuz?
Ege-Koop olarak, bu kenti çok seviyoruz. Kentin gelişmesi ve insanların mutlu olması için de elimizden ne geliyorsa yaptık. Elimizin taşın altına her zaman soktuk. Ben kentin eksiklerini dile getirmeye çalıştım. Çünkü İzmir son 15 yıldır hak ettiği şekilde yönetilmedi. Bunu açıkça ifade ettim. Bunu söylerken de sadece belediye başkanlarını kastetmiyorum; gelmiş geçmiş bütün valilerimizi, il genel meclis üyelerimizi, basınımızı ve sivil toplum kuruluşlarını kastediyorum. Bundan herkes sorumlu. Kooperatif olarak kentin bütün sorunlarını bilen bir proje merkezi oluşturduk. Bu merkez ile kentin sorunların çözümü konusunda projeler üretiyoruz. Hükümet "hedef 2023" diyor biz ise "2050" diyoruz.

 
'Dönüşüm' cenazesi kaldırılmalı!
 
'İçim paramparça…Kırılmış cam gibi…'
YORUMLAR
Toplam 13 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
emre sarıgedik 9 Kasım 2012 Cuma 09:41

aman lütfen ol:)

Yorumu oyla      11      5  
Dr Erdem 28 Eylül 2012 Cuma 08:33

Hüseyin Aslan beyefendi kentsel alt ve üst yapılarla deneyimi uzun bir süreden beri sürüyor. Bazı bozkır kentlerin muhteşem artellerini, peyzajını gördüğümde kıskanıyorum. İzmirin coğrafyası uygun olduğu halde bizim neden yoktur diye. Liyakatlı, bilen başkanlar ekibini o şekilde seçip işe koyulurlar. Okul arkadaşları, dost ahbaptan seçilen bir ekip ancak batırır. Hüseyin bey deneyimli biri, projeler hakkında bilgisi olduğuna inanıyorum. Uzaktan bakan biri olarak...

Yorumu oyla      12      7  
ersin 24 Eylül 2012 Pazartesi 09:58

Demek ki varım da diyemiyorsunuz.Hüseyin bey,siz politika yapmak istiyorsunuz ama maalesef bulunduğunuz konumu kullanarak yapmak istiyorsunuz.Ben sizi bir partide çalışıyor görmedim.Siz partide çalışmadan aday gösterilmek istiyorsunuz,o zaman partide yıllarını vermiş onca insana haksızlık olmayacak mı?Bakın gönlünüzden geçen partiye üye olun ve çalışın hangi parti olursa olsun sizi destekleyeceğim.Ama bu şekilde aday olmak istemenizi şık bulmuyorum.Görüşünüzü bilmek istiyoruz.LÜTFEN YAYINLAYIN!

Yorumu oyla      19      6  
22 Eylül 2012 Cumartesi 15:10

hüseyin beyin gönlünden her insan gibi böyle şeyler geçe bilir ama chp nin yeni bir aday sıkıntısının oldugunu sanmıyorum ama akp böyle bir arayış içine girebilir çünki yerel bir aday bulamıyor genelde dışardan adaylar çıkarıyor hüseyin bey her ne kadar sonradan izmir e gelen {yeni geçmiş yakın tarih} biri olsada akp de yer bulma olasılıgı daha yüksek denesin görsün

Yorumu oyla      15      6  
Bilal-İzmirli 20 Eylül 2012 Perşembe 21:27

Yerel seçimde yokum diyemem!....Sayın Aslan siyasi bir görüşünüz varsa bilelim yoksa BAĞIMSIZ ADAY OLUN NE O ÖYLE ÇOCUK KANDIRIR GİBİ istemiyorum yan cebime koy.CHP Vatandaş.

Yorumu oyla      19      6  
varan 20 Eylül 2012 Perşembe 18:13

hüseyin bey önce rengini belirlesin sonra adaylıgı düşünsün her yere maviboncukla başkan adaylıgı olmaz hele chp de hiç olmaz belki chp de ilçe yönetimine girebilir

Yorumu oyla      20      7  
emrem 19 Eylül 2012 Çarşamba 14:24

sayın yorumcu arkadaşlar,beyaz eşya satıcılığından sonra belediye başkanlığı yapılmasına karşı değilsiniz.mütahitlerin belediye başkanlığına karşı değilsiniz de,hatta hiçbir meslek grubuna dahil olmadan meclis üyeliğine karşı değilsiniz gözünüz bir hüseyin aslanı bir yere getiremiyor....daha iyi gözlemler .

Yorumu oyla      14      15  
bülent ışık 18 Eylül 2012 Salı 13:48

Son 15 yılda İzmir hak ettiği şekilde yönetilmedi demiş.Herhalde dili sürçtü 15 yerine 13 yıl demeliydi.15 yıl önceki belediye başkanı şimdi Ege-koop un danışmanı oldu.

Yorumu oyla      22      8  
bülent ışık 18 Eylül 2012 Salı 13:41

Kentsel yenileme sonucu şehir Ayrancılar gibi olacaksa hiç olmasın daha iyi.Ayrancılar henüz köy iken hangi belediye başkanı 9 kat(Ege-kent 4) imar verdi merak ettim.Sanırım 1994-1999 arası olmalı.

Yorumu oyla      20      5  
demokrat aydın 16 Eylül 2012 Pazar 12:10

koperatifçilik ayrı belediye başkanlığı ayrı daha çokkkkk fırın ekmek yemesi laızm sayın aslanın

Yorumu oyla      25      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
'Dönüşüm' cenazesi kaldırılmalı!
Nasır Grup ve Özel Egepol Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Necip Nasır, ...
Bizi yuhalatmayı siyaset sananlarla hesaplaşacağız
Ertuğrul Günay gibi siyasete adanmış bir hayatın gidişatını sorgulamak ...
“VOB eşittir 4 İMKB!”
Türkiye'nin ilk ve tek türev borsası olan Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası ...
 
Türkiye yabancılar için parlayan bir yıldız
Türkiye'nin en önemli ihracat pazarlarından biri olan Avrupa Birliği (AB)'nde ...
Tokat'ta yakalanan başarı dünya markasına dönüştü
Türkiye'nin köklü sanayi kuruluşları arasında yer alan ve Tokat'ta bir ...
İzmir seçmeni militan seçmen değil!
Sanayi ve Ticaret Eski Bakanı MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu ...
 
Rönesans’tan İzmir’e 500 milyon $’lık müjde
Türkiye’nin önde gelen müteahhitlik firmalarından biri olan Rönesans’ın ...
Demir parmaklıklar ardında 463 günü anlattı…
Tam 463 gün sonra ailesi, çalışma arkadaşları ve tüm dostlarıyla kucaklaşma ...
Muhalif olanı değil kavga edeni affetmem
CHP İzmir’in 3 Haziran’daki kritik yarışı öncesi, iddialı adaylarla konuşarak ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Polis kurşunu ile ölen ilk üniversiteli!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva