Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - İzmir Valisi ve EXPO 2020 Yürütme Kurulu Başkanı Cahit Kıraç, yeni yılın ilk gününde Ege TV’de yayınlanan Söz Meclisten İçeri Programı’na katıldı. Gazeteciler Ümit Yaldız, Gönül Soyoğul ve Nedim Atilla’nın sorularını yanıtlayan Kıraç, önemli açıklamalarda bulundu. İzmir’in önemli yol kat ettiği EXPO 2020 çalışmaları hakkında bilgiler veren Kıraç, destek istedi. Eleştirilerin yapıcı olması gerektiğini anlatan Kıraç, zaman zaman art niyetli davranışların olduğunu söyledi.
Gönül Soyoğlu yazdı: Televizyonlara, başkanlara ve İzmir Valisi'ne dair...
Çalışmaların çok iyi gittiğini anlatan Kıraç, “Zaten nasıl iyi gittiği ortada… İzmirliler görüyorlar. Görmek istemeyenler de var. Bu işte çalışanlar görevlerini son derece iyi yapıyorlar. Ben daha önce EXPO 2015 organizasyonunda aktif görev aldım. Daha önce çok önemli çalışmalar yaptık. Oylamayı küçük bir farkla kaybettik. O oylamadan sonra yetkililer ile oturduk ve 2020 için başvuru yaptık. Biz tecrübelerimizi boşa harcamamak için yeniden devam kararı verdik. EXPO oylamalarında genelde birinci oylamada kaybedenler ikincide kazanıyorlar. Böyle bir eğilim var. Biz ders aldık. 2015 EXPO’sunun yasası son günlerde çıktı ama 2020’nin yasası ve ilgili çalışma kararnamesi parlamentodan bu kez erken geçti. Bizim 32 kişiden oluşan bir yönlendirme kurulu var. Uzmanlar da bulunuyor. Bütçe sorunumuz da yok. Dünya çapında çalışan üç danışmanlık firması ile birlikte çalışıyoruz. Şu anda gerçekten çok iyi gidiyoruz. Bu yapı eski sistemde yoktu. Şu ana kadar yaptığımız üç sunumda hazırlanış, sunum ve görseller çok ilgi çekti. Bakanlarımız da bizimle sunumlara geldi. Dünya’nın tanıdığı isimler etkinliklerde aktif görev aldı. Mehmet Öz gibi isimlere yer verdik. Yasamız çıktı. Hazırlıkları tamamlayıp dosyamızı da verdik. EXPO bir dış tanıtım işidir. Dışişleri Bakanlığı olmazsa olmaz. Türkiye’nin Dünya’daki tüm büyükelçileri İzmir’e 5 -6 Ocak tarihinde burada olacak. Brezilya ve İsveç’in dış işleri bakanları da burada bulunacak. Bu zamana kadar oluşturulan lobi ekibi çalışmalarını yürütüyor. Büyükelçilerimiz de alanlarda çalışıyor. İzmir’deki zirvede ben de konuşma yapacağım. Son Bakanlar Kurulu’nun toplantısında birinci etap görüşmeyi yaptık. Başta Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım olmak üzere ilgili bakanlarla bir araya geldik. Cumhurbaşkanımız ve başbakanımız bize çok büyük destek veriyor. Bizimle birlikte başka isteyen iller de vardı. İzmir seçildi. Zaten bu organizasyonda şu anda 161 üye ülke var. Biz, bütün argümanları kullanıyoruz. Bu proje Türkiye projesidir. İzmir’i bu projenin milli takımı olarak adlandırıyoruz. Başta İzmir milletvekilleri olmak üzere herkes bu işe destek veriyor” dedi.
OYUNU KURALINA GÖRE OYNUYORUZ
İzmir ile birlikte İstanbul’un 2020 Olimpiyatları’na aday olarak Dünya kamuoyunun önüne çıkmasının kendileri için dezavantaj olmayacağını söyleyen Kıraç, “Biz her ikisini de alabiliriz. İkisine de birden aday olmak dezavantajdır diyenler var. Ben bunun avantaj olduğunu sanıyorum. Bir ülkeye oy kullanmak için gelen kişi iki etkinlik için oy kullanacak. Bu daha az masraf ve tercihtir. Biz gizlilik değil oyunu kuralına göre oynuyoruz. Biz kendi olanaklarımızı, taktiklerimizi niye anlatalım. Daha önce yanlışlarımız var derken bunları kastettik. Biz özellikle yaptığımız lobicilik çalışmalarımızın rakiplerimiz tarafından bilinmesini istemiyoruz” diye konuştu.
HALKTA DEĞİL BASINDA SORUN VAR
EXPO’nun halktaki yansımaları ve İzmir’in desteği konusunda da konuşan Vali Kıraç, “İnsanlar her şeyi bizim gibi düşünmeyebilir. İstemeyenler var. EXPO artık İzmir ile özdeşleşmiş bir projedir. İnsanların destek olması lazım... Eğer heyecan yoksa başka nedenler aranması gerekiyor. Bizde problem yok. Biz mesaimizin 24 saatini bu işe ayırıyoruz. Bizim yerel halk ile problemimiz yok. Türkiye’de EXPO’yu İzmir kadar bilen başka şehir yok. Gidin yoldaki çocuğa bile sorun o da bilir. Ama bunu görmek istemeyen 3-4 kişiye de denilecek bir şey yok. BİE heyeti 11 Şubat’ta İzmir’e gelecek ve inceleme yapacak. Ardından yine bir ziyaret daha olacak. Bence biz 2015’te kentin bu işi bilip bilmediği konusunu aştık. BİE yetkilileri geldiklerinde de bunu görecekler. Biz iki defa daha Paris’e gideceğiz. Biz İzmir’in tüm katmanları olarak buna hazırız. Basının biraz yansıtma sorunu var. Biraz daha destek verilmesi gerekiyor. Halk ile ilgili sorun yok. Basın ile ilgili var” dedi.
KENDİLERİNE SORUN!
Yönlendirme Kurulu’nda görev alan kurum ve kuruluşların kendi bünyelerinde bulunan kişilere ulaşmakta ve EXPO’yu anlatmakta yeterli çalışma yapıp yapmadığı konusundaki soruyu da yanıtlayan Vali Kıraç, “Bunu kendilerine sorun” dedi. Kıraç, “Benim görüşüm, herkesin görevlerini yapmaları istiyorum. İzmir’in bütün insanı bu işe sahip çıkmalı. Yoksa yönlendirme kurulundaki 30 kişi ile bu iş olmaz. Belediyeler, dernekler, üniversiteler çalışma yapmalıdır. Bize çalışmaların sonuçlarını getirsinler. Kendiliğinden insanlar faaliyetleri yapabilirler. Esnaf odalarımız taksilerde çalışma yapabilir. Veya başka bir kurum kendi bünyesindekilere çalışmaları anlatabilir. Ticaret Odası, Sanayi Odası başkanları Dünya’yı fellik fellik geziyorlar. Bence tabana inmede sorun yok. Herkes görevini iyi yapıyor” diye konuştu.
‘ALLAH RAZI’ OLSUN DEMEK LAZIM
Şu ana kadar yapılan sunumlar arasındaki en iyi sunumun İzmir olduğunu söyleyen Kıraç, bunun uluslararası isimler tarafından da doğrulandığını söyledi. Kıraç, “Son yapılan sunumda Şafak Pavey’in sunumu etkileyiciydi. Buru oradakiler de söyledi. Bu süreçte dosya önemlidir. Genel Sekreter Loscarteles mükemmel bir dosya sunduğumuzu söyledi. Biz Ankada’da görüşmeler yaptık. Biz, BİE delegeleri üzerinde mükemmel iz bırakıyoruz. Türkiye’nin Dünya’da yükselen bir değir. Türkiye’nin Filistin için Birleşmiş Milletler’de ‘gözlemci üye’ talebi Amerika’nın karşı çıkmasına rağmen verildi. Bunlar önemli. Tüm bunlara rağmen EXPO’nun iyi gitmediğini söyleyecek olanlar bunları iyi bilmelidir. Bunları görmezseniz haksızlık yapmış olursunuz. Bu işte çalışanlara ‘Allah razı olsun’ demek lazım. Onları yüreklendirmek gerekiyor. Biz ‘öldük, bittik, gittik’ diyerek bir sonuca ulaşamayız. Eleştiriler varsa mantıklı, anlaşılır olmalıdır. Burada herkesin sorumluğu var. Bu iş sadece benim işim değil ki. Çıkıp ‘bana ne’ denilerek işten kaçamayız” dedi.
BÜYÜKŞEHİR OPERASYONU ŞANSSIZLIK!
Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarda dışlanmadığını anlatan Vali Kıraç, yanlış algının ortaya çıktığını söyledi. Kıraç, “Merkezi hükümetin birebir desteğini almadan bu işi yürütemeyiz. Burada ben devlet temsilcisi olarak bu işin başındayım. Yerel yönetim ile arada köprü oluyorum. Muhalefet partisi ile yürütülecek bir iş değil. Bakanlar, hükümet burada destek veriyor. İkisine de eşit mesafedeyim. Bize yasa lazım olduğu zaman, bütçe gerektiği zaman hemen gereken yapılıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı ile problem yok. Büyükşehir’e yapılan operasyon şanssızlık. Bundan önce başkan da konuştu. Cumhurbaşkanına, meclis başkanına, muhalefet partisine birlikte gittik. Sayın bakana Şafak Pavey’in sunum yapmasını da ben önerdim. Türkiye’nin BM nezdinde engelliler ve insan hakları alanında seçilmiş bir ismi var. Ben siyasal boyutuna bakmadım” diye konuştu.
KARMAŞA DEĞİL, TEK TARAFLI ÇIKIŞ VAR
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ‘değiştirilmiş’ diyerek karşı çıktığı İnciraltı Planı ile ilgili de konuşan Vali Kıraç, Kocaoğlu’nun çıkışını ‘tek taraflı’ olarak nitelendirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçerken değiştirildiği ifade edilen plan nedeniyle çıkan tartışma için de Kıraç, “Pişmiş aşa su katmak isteyenler çok. Planların bütün detayları konusunda konuşmalar yaptık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı planda değişiklik varsa komisyonda konuşmamız gerekiyor. Bu bizim gidişatımızı nasıl etkiler. Biz sizinle yola çıktık ama sizinle devam etmeliyiz. Beraber yaptığımız bir işin düzeltilmesi de oturak konuşulur. Tek taraflı bir çıkış var. Böyle olmaz. Ortak yapılan çalışmaya ortak olarak devam edilmelidir. Bana göre sorun büyük değil. İlgililerle görüşmeler yapılır. Şu anda bana ‘şunlar değişti’ diyen olmadı. Biz İzmir’in değerlerini kullanıyoruz. Arazi sahipleri ile uzlaşıldı. Biz de varız. Planın değiştiği konusunda bilgim yok. Görmeden neyi yorumlayayım? Biz bu işi nerede tartıştıysak aynı yerde devam edelim. Başka bir şey istemiyorum. Biz konsensüs sağladık. Planlar bitti ve yasası da çıktı. Yetkinin el değiştirmesinden kaynaklanan bir durum varsa oturur konuşuruz. Plan askıya çıktı ve ‘beğenmeyenler gelsin’ denildi. Beğenmeyenler zaten gereken çekincelerini ortaya koyacaktır. Bu durumda yargının devreye girmesi doğru olmaz” dedi.
BİZDEKİ COŞKU BAŞKA YERDE YOK!
EXPO 2020 yarışında rakiplerin yakından takip edildiğini anlatan Vali Kıraç, Dışişleri Bakanlığı ve hizmet aldıkları birimler aracılığıyla izlemeyi sürdürdüklerini söyledi. Kıraç, “Bizim en güçlü rakibimiz biziz. Birliği koruyarak bu çalışmaları yürütmeliyiz. Adayların avantajları olabilir. Bazı ülkelerin parası var ama değeri yok. Biz kendi öz değerimiz, tarihimiz, coğrafyamız ile avantajlıyız. İzmirli bu işi istiyor. Bu coşkuyu başka yerde göremezler. Rusya’da bile bu coşku yok. İzmir’in insanı, doğası, denizi, kumu, güneşi, tanımı ile avantajlı olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
VALİ DEVLETİN TEMSİLCİSİDİR
Yürütme Kurulu’ndan bazı isimlerin geçmişte istifa etmesinin tek taraflı tercih olduğunu söyledi. Kıraç, “Zaten EBSO Başkanı Ender Yorgancılar ve Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli samimi bir şekilde çalışıyorlar. Mahmut Özgener’in durumu ayrıydı. İstifa eden bir kişinin yeniden dönüşü olmaz ki” dedi. Valilik görevi ile ilgili de konuşan Kıraç, “Bu ülkede 1980’li yıllardan bu yana görev yapıyorum. Bizim asli işimiz budur. Başka bir beklentim yok. Siyasi bir durum da beklemiyorum. Valilik kapısı siyaset değil devletin temsilcisidir. İllerde valililerin oluş sebebi tüm insanlara kapı açmasıdır. Bunlara uymayanı kendi şahsi zaafı vardır. Tüm kesimlerin taleplerini almalıyız. Biz bu görev için buradayız” açıklamasında bulundu.
ÇÖP SORUNUNU KİMSEYE ANLATAMAZSINIZ
Gaziemir’de ortaya çıkan ve radyasyon saçan kurşun fabrikası ile Aliağa’daki fabrikaların durumu hakkında da konuşan Vali Kıraç, “Çernobil sözü o konuya uymuyor. Orada bir cihaz var. İnternete girin bakın. Orada problem var. 60 yıldır niye eleştirmediniz de bir yıldır gündeme getiriyorsunuz. Şu anda alınması gereken tedbirler alındı. Atıkların kaldırılması ile ilgili Atam Enerjisi Kurumu’nun belirleyeceği yol haritasına göre yürüyeceğiz” dedi. Kentin katı atık sorunu ile ilgili de konuşan Kıraç, “Şehirde çöp sorununun çözülmesi gerekiyor. Bunu kimseye anlatamazsınız. Bunun bir teknik çalışması olmalıdır. Oturulup konuşulması gerekiyor. Aliağa’daki fabrikalar ile ilgili de tek yetkili sorumlu biz değiliz. Belediyelerin de ilgili konularda çalışma yapması gerekiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın da çalışma yapması lazım” dedi.
BAYRAK İLE KİMİN SORUNU OLABİLİR
Dokuz Eylül kutlamalarında yaşanan bayrak krizine de değinen Kıraç, “Benim aracımda evimde bayrak var. Bayrak ile kimin sorunu olabilir. Biz akıl tutulması mı yaşıyoruz? Ben Türk Bayrağı için canımı veririm. Şırnak Valisi iken bayrak taşıyarak görev yaptım. Vali, Cumhurbaşkanından sonra bayrak taşıyan tek kamu yöneticisidir. Zaten tartışmalar oldu ama bayrak konuldu. Ben İzmir’de olsaydım bu sorun yaşanmazdı” dedi. Ankara’ya gitmesi engellenen araçlarla ilgili de konuşan Kıraç, “ Bakanlık ya da valilik böyle bir talimat vermedi. Seyahat sorunu yaşayan araç varsa başka araç ile gitsinler. Şu anda denetim yapan emniyet aracı engellerken bana mı soruyor? Beni protesto etiler ama durum budur. Trafik sorunu yoksa devam edebilirlerdi. Araçların sorunu olmazsa niye durdurulsun” diye konuştu.
ANMA YERİ Mİ BELLİ DEĞİL
Vali Kıraç, Menemen’de şehit edilen Asteğmen Kulibay’ın her yıl düzenlenen anma etkinliklerine neden katılmadığını da söyledi. Anma etkinliğine bir kez katıldığını ve artık katılmadığını belirten Kıraç, oradaki davranışların kabul edilemez olduğunu söyledi. Kıraç, “O törenin bir huşu içinde olması gerekmiyor mu? Orada sloganlardan, kaymakama yönelik tepkilerden geçilmiyor ki. Anma yeri mi mitin alanı mı belli değil. Hoş mu bu? Menemen’de şehidimiz oldu gittim ve ona omuz verdim. Her şehidimizin olduğu yere gidiyorum. Benim Kubilay ile sorunum yok ki . Bir devlet görevlisinin, kaymakamın, vali yardımcısının protesto edilmesi doğru mu? Kubilay olsa buna karşı çıkmaz mı?” ifadelerini kullandı.
YENİ KANUN BELEDİYELERİN LEHİNE
Vali Kıraç, emniyet açısından da Türkiye’nin en güvenli, huzurlu ili olduğunu söyledi. Trafik konusundaki şikayetleri de anlatan Kıraç, “Altyapıyı düzenlemeden trafik sorunu çözülmez. Memur ile insan gücü ile sorun çözülmez. Trafik polisi görevini yapıyor. İzmir’de 25 bin araçlık otopark alanı var ama bir milyon kayıtlı araç var. Bu kentin altyapı sorunları bitirilmeden ulaşım sorunu da çözülemez. Yeni yasa da belediyelere geniş yetkiler veriyor. Belediyecilik bir planlama işidir. Ulaşım, altyapı, ticaret hizmetleri belediyelere veriliyor. Valilerin yetkileri devlet temsilciliği açısından devam ediyor. İcra mahalli idarelere kalıyor. Belediyenin asli işi şehri planlamaktır. İşyerleri açılması, denetlenmesi, ruhsatlandırılması olumlu gelişmedir. Yeni kanun ile özel idareler kaldırıldı. Kanun koyucunun işine ben nasıl karşı çıkayım kardeşim. 2014 yılının Mart Ayı sonrasında özel idarenin malları paylaştırılacak. İlgili komisyon gereken bakanlıklara dağıtımı yapacak. Belediyeler de bu dağıtımda aktif görev alacaklar” dedi.
SUÇUN KARŞITI VİCDANDIR!
Maganda kurşunu ile hayatını kaybeden minik Arif Dallı’nın durumu ile ilgili de konuşan Vali Kıraç, silahsızlanma konusuna vurgu yaptı. Kıraç, “İnsanları suç işlemeden caydıracak olan vicdan, eğitimdir. Bilinç seviyesi yükseltilmelidir. Bu cinayetler ruhsatsız silahlarla işleniyor. Siyahın kime faydası var ki” değerlendirmesini yaptı.