AK Parti ve Büyükşehir avukatları karşı karşıya!

CAN ÖZLÜ/ EGEDESONSÖZ- İzmirli sivil toplum örgütlerini, avukatları ve siyasi parti temsilcilerini biraraya getirmek için her ayın ilk Cuma günü toplanan Küçük Millet Meclisi, bu ay ki oturumunu İzmir Büyükşehir Meclisi’ne düzenlenen operasyona ve hazırlanan iddianameye ayırdı. İzmir Büyükşehir Belediyesi avukatları Ercan Demir ve Nilay Kökkılınç, operasyon sürecinde yapılan hukuki yanlışları ve sürecin siyasi boyutlarını masaya yatırdı. İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Yusuf Kenan Çakar ise Kocaoğlu ve bürokratlarını eleştirdi.

 

Büyükşehir operasyonun siyasi zemine çekilmeye çalışılmasının algı yanılsaması yarattığına dikkat çeken Ak Partili Kenan Çakar, gerçeklerin saptırıldığını ve iddianamenin içeriğinden bu tür söylemler nedeniyle uzaklaşıldığını belirtti. Operasyon sürecinin, işten atılan bir işçi ve dönemin genel sekreterinin iddiaları üzerine başlatıldığını ifade eden Çakar, iç meselelerin siyasete alet edilmemesini istedi. Çakar “Operasyonlar, siyasi rekabet sonucu başlatılmadı. Gelinin noktayı bu bağlamda kamuoyuna sunarak algı yanılsaması yaratılıyor. İnşallah adı geçenler beraat eder ve serbest bırakılırlar ancak bir takım siyasilerin, göz altılara katılan polislere ‘eşkıya’ demesi de kabul edilebilir değil. Beni en çok üzen bir diğer konu da en tepedeki yöneticinin, her gittiği ortamda ‘sorumlu benim, onları bırakın beni alın. Hepsine kefilim’ sözlerini sarf etmesinin ardından, ifadesinde ‘Bilmiyorum, bilgim yoktur, duymadım, haberim yoktur’ yanıtlarını vermesi olmuştur. Halkın yanında anlattıklarımızı, hukukun karşısında söyleyemiyorsak sorun var demektir. Bu tür popülist söylemlerin yerine, daha sağduyulu ifadeler kullanılsaydı güvensizlik yaratılmamış olurdu. İddianameyi iki kez okudum ve içinin dolu olduğunu gördüm. Büyükşehir Belediyesi’nin kültür- sanat işlerini yürüten firmanın organizatörü şuan da cezaevinde. Buna rağmen belediye hala o firma ile iş yapıyor. Bu da bir çelişki. Savcılar ve hâkimler, o kişilerin firmalarına da engellenme koysunlar” dedi.

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi avukatlarından ve İzmir Baro Başkan Yardımcısı Ercan Demir ise Çakar’ın sözlerinin gerçeği yansıtmadığını ve iddianamede suç örgütü ve çete tanımına uyan bir fiilin bulunmadığını belirtti. Kim haklı, kim haksız tartışmalarına girmenin yersiz olduğuna dikkat çeken Demir “Haklı olan biziz. Haksız olanlar ise bu soruşturmayı yapanlar ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni çete gibi göstermeye çalışanlardır. Soruşturmanın, Özel Yetkili Savcılık tarafından yürütülüyor olması kabul edilebilir bir şey değil. Meslek hayatımda ilk defa bir savcının, neden bir operasyonun başına getirildiğini açıklamasına tanık oldum. Savcının gerekçeleri, organizatörlerin ve sendikacıların kendi aralarında ya da rakipleri ile tartışma içine girmeleri, tehdit ve cebire karışmış olabilecekleri ihtimali idi. Aziz Kocaoğlu, bu iddiaların neresindedir? Nasıl bir bağlantı ile Kocaoğlu örgüt lideri gibi gösteriliyor? Hukukçu gözüyle bakarsanız bu iddianamenin içi boştur. Senarist gözüyle de bakarsanız, iddianame, bağlantısı olmayan kurgulardan oluşmuş kötü bir senaryodur. Bu noktada, operasyonların siyasi mi yoksa hukuki mi oldukları tartışması başlar. İşten atılan bir genç şikâyet etmişse, bu konu neden özel yetkili mahkemelerin ilgi alanına giriyor? Ortada bir manipülasyon var. İki yıllık teknik takibin ardından ancak bu iddialar çıkabilmişse, iddianame gurur vesikamızdır. Kocaoğlu, ana muhalefet partisinin en büyük kamu görevlisidir. Ona yönelik operasyonla koca bir belediyeyi işlemez hale getirirseniz, siyasi düşünceler de gündeme gelir” diye konuştu.

 

Başkan Kocaoğlu’nun avukatı Nilay Kökkılınç ise soruşturmanın özel yetkili mahkemelerce sürdürülmesine tepki gösterdi. İddianamede yer alan suçlamaların usulle ilgili olduğunu belirten Kökkılınç, “Görevi ihmal sayılabilecek konular bile, ihaleye fesat karıştırma olarak tanımlanmış. Böyle olunca soruşturmanın seyri değişir. Burada ciddi hukuk yanlışlardı var” dedi.