Her şey üç – dört gün içinde...

Başladı ve bitti...

Aslında o tablo iki taraf için...

“Süt’ten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer!”

Atasözünü hatırlatsa da...

O iki genel başkan...

Cesaretle “Neden olmasın?” diyerek düğmeye bastılar!

Ya sonra?

İşte, bundan sonrasını sormayın...

***

Takvim yaprakları, çok yakın bir tarihi işaret ediyordu:

30 Kasım 2023, günlerden Perşembe...

CHP Lideri Özgür Özel...

Genel başkan seçildikten sonra ilk kez ziyaret ettiği...

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e şöyle diyordu:

“Ablacığım, 81 ilde yerel seçimlere tek başına girme kararına saygılıyız... Bu kararı bir kez daha gözden geçirmek ister misiniz?”

Bu bir işbirliği kapısının anahtarıydı...

Akşener’in, CHP’nin yeni liderine kapıları kapatmadı:

“Bu öneriyi Genel İdare Kurulu’na sunacağım... Geçmişte (Masaya otur veya kalk) diyen de o kuruldu... O yüzden GİK ne derse onu yapacağım...”

***

Belli ki, çok şaşıran oldu ama...

İYİ Parti’nin Çatısı...

Sanki...

“Cumhurbaşkanı adayı ben olacağım!” diyen...

CHP’nin eski liderinden “intikam” alıyordu!

Azıcık da olsa...

Üzülen...

“Değişen CHP”nin lideri Özgür Özel oldu...

Çünkü...

Deneyimli siyasetçi de iyi biliyordu ki:

“Birlikten her zaman kuvvet doğardı...”

Ne yakın geçmişi...

Ne de “Millet İttifakı”nın yuvarlak masasını devrilmesini...

Gündeme taşımadı...

O anda yüreğinden ne geçiyorsa...

Yıllardır “Ablam...” dediği İYİ Parti lideri Meral Akşener’e şöyle dedi:

“Kaybettirecek formüller üzerinde durmak bize yakışmaz... Onun deyimiyle Meral ablam ile beraber pek çok zorluğu aşacağımıza inanıyorum... Bunun için üzerime ne düşüyorsa yapacağım...”

***

Bu önemli bir gelişmeydi ama...

İYİ Parti'nin “karar” süreci çok kısa sürdü...

İYİ Parti Genel İdare Kurulu gizli oylama yaptı...

Veee...

CHP'nin seçim işbirliği önerisi 14'e karşı 35 oyla reddedildi...

Kararın gerekçesi ilginçti:

“Önce 81 il’de tek başımıza seçime girmeye karar verdik... Bu saatten sonra karar değişikliğini seçmene anlatamayız...”

Son derece doğru...

Demek ki...

Masadan kalktıktan sonra...

Şunu demeyecekti:

“81 ilde kendi adaylarımızla hür ve müstakil siyasetimizle tek başımıza aziz milletimizin karşısına çıkacağız... İttifak siyasetini reddediyoruz... Bundan sonra kimsenin günahına da sevabına da ortak değiliz...”

***

Aslında İYİ Parti’nin bazı beyaz saçlıları...

CHP’deki yönetim değişimine dikkat çekmişler ve...

Diyaloğa “açık kapı” bırakılmasını istemişlerdi ama...

Bir türlü CHP ile barış gerçekleşemiyordu...

Bunca gürültülü meydan okumalarından sonra...

Murada erseniz de...

O beraberliğin tadı kalır mı sizce?

***

Bitiriyoruz...

“İttifaklar...”

Eskisi gibi olmasa da...

En azından...

Belli ölçülerde “heyecan” yaratmaya devam ediyor...

Gelgelelim...

İYİ Parti ne hikmetse sandığa el ele giderken...

CHP ile İYİ Parti kurmaylarının bir kısmına göre...

İttifakların...

Kimilerine göre sandığa giderken...

“Seçimde el ele...” sloganına karşı çıkmaları şaşırtıcıydı...

İzmirli Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun’un...

“Yeni Dönem Siyaseti: İttifaklar”...

Başlıklı makalesini okumalısınız...

Şöyle diyor Prof. Dr. Tanju Tosun:

“Kısa vadede, en azından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden, Parlamenter sisteme geçişe kadar...

Bir yandan ittifakları teşvik eden, diğer yandan küçük partileri...

“%10 barajı” ile parlamento dışı bırakan seçim sistemi nedeniyle ittifakların parti siyasetinde devamı kaçınılmaz...

Bu nedenle, seçim sistemimizde küçük partileri parlamentoya sokacak düzenlemelerin yapılması ve hükümet sisteminin değişmesi durumunda... İttifakların bir mekanik aritmetik stratejisi olarak terk edilmesi ise olası...”

Nokta...

Sonsöz: “Bir siyasetçi gelecek seçimi, bir devlet adamı gelecek kuşakları düşünür... / Anonim...”