Başlıktaki anlamlı beş kelimeyi...
Kim demiş?
Orhan Gazi demiş...
Osmanlı Devleti'nin ikinci padişahı...
O anlamlı sözün...
Azıcık da devamı var ki...
O da unutulmaz:
“Evet; geç gelen adalet, adalet değildir; sonunda hüküm isabetli olsa da, geciken adalet zulümdür...”
***
Neredeyse...
Altı aydan fazla geçti üzerinden...
Bir yıla koşuyor...
İstanbul Kadıköy’deki pazaryerinde yaşanan...
O “küçüklerin cinayeti”...
(Bilinen adıyla Mattia Ahmet Minguzzi Cinayeti...)
Ne durumda?
Ölen “14 yaş”ında...
Katil zanlılarının ise...
Biri 15, diğeri 16 yaşında...
Hala belleğimizde ama...
Hala olayın “gidişatı” ne durumda bilmiyoruz?
Belli ki...
Sonuca yakın değil...
***
Bu “yaşları birbirine çok yakın” bu çocukların cinayeti...
Beklenmedik...
Bir olay olarak tarihe geçecek...
Ve büyük olasılıkla...
“Miniklerin bıçaklı cinayeti...”
Olarak yıllarca hatırlanacak...
***
Peki, davanın sonu nasıl bitecek?
İşte o, pek tahmin edilemiyor(!)...
Ne zaman sonuçlanır?
Allah bilir!
Neden?
Çünkü...
Şöyle enteresan bir durum var!
Olayın gidişatını başka ülkeler de yakından izliyor...
Ve...
Hepsinden önemlisi...
Adalet Bakanımız bizzat olayın üstünde durduğunu söylüyor...
Ne var ki...
Sayın Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a göre...
Bu dava için...
“Hakkaniyetli bir düzenlemeye ihtiyaç var!”
Afedersiniz ama...
Bugüne kadar...
Neden?
Bir türlü “Hakkaniyetli Bir Düzenleme” yürürlüğe giremedi?
Hiç mi “102 yıllık Cumhuriyet Tarihi”nde...
(Kazayla da olsa...)
Çocuk yaşta birbirlerini öldürenler olmadı mı?
***
Yakından takip ediyorsanız...
Gözünüzden kaçmamıştır...
Bütün pazarın gözü önünde...
İki yaşıtı tarafından...
Bıçaklanarak öldürülen 14 yaşındaki...
Mattia Ahmet Minguzzi'nin annesi Yasemin Minguzzi...
“Çocuklara yönelik ceza infaz yasasının değişmesi için çağrıda bulunmuştu...”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da...
Çocuklara yönelik ceza yasasının...
“Gözden geçirilmeye başladığını söyledi...”
Garip!
“Neden şimdi gözden geçiriliyor?”
102 yaşındaki Cumhuriyet...
Daha önceleri böylesi “kanlı bir çocuk cinayeti” yaşayıp...
Nasıl bir sonuç çıkarmış?
Yoksa...
Bu hunhar “çocuk cinayeti” vatandaşı...
Çok mu daha derinden etkilediği için “hızlı” yürüyor?
Ya da...
“Eyvahlar olsun; aman oğlum evden ayrılma!”
Demek zorunda kaldığımız için mi?
Yoksa...
Bizim TC. yasalarımız mı eskidi?
Ya da...
Af buyrun
Gözü yaşlı anne Yasemin Minguzzi’nin ve...
Vatandaşın dediği gibi...
“Çocuklara yönelik ceza infaz yasasının değişmesi için çağrıda bulununca mı akıllar başlara geldi?”
İlle de bir can mı yanacaktı?
Çocuklara ait infaz yasasının değişmesi için?
***
Kameralar vardı o pazarda...
Olayı görüp, anlatanlar vardı...
Ahmet Minguzzi, kaykay malzemesi almak için...
Kadıköy’deki pazara gitmişti...
Burada iki çocukla tartıştı ve bıçaklandı...
Ağır yaralanmıştı Ahmet’cik...
Hastaneye yetiştirildi ama kurtarılamadı...
Korkunç olay, herkesin gözü önünde oldu...
***
...Ve yine...
Herkesin merak ettiği noktaya geliyoruz:
Türkiye Cumhuriyeti’nin 70’inci Adalet Bakanı Yılmaz Tunç...
Katıldığı bir TV programında...
Şunları söyledi:
“Soruşturma başlatıldı; hemen ailesini aradım, onlara bu davanın sonuna kadar takip edileceğini, sanıklardan hesap sorulacağını ilettik... Sayın Cumhurbaşkanımız da daha sonra aileyi kabul etti, ailenin talepleri oldu...”
Ancak Sayın Bakan’ın şu sözleri ilginç...
Burayı dikkatle okumanızı tavsiye ederim...
Adalet Bakanı şöyle devam etmiş sözlerine:
“0 - 12 yaş arası çocukların ceza hükmü yoktur... Onlar için özel önlemler alınır... 12-15 yaş arası çocuklar suç işlemişse adli tıp raporu alınır ve bu rapor çerçevesinde ceza verilir... 15-18 yaş grubunun ceza sorumluluğu vardır...”
Peki, bu davanın sonucu ne zaman tarihe geçer?
O’nu bilen yok!
Hatta...
Tahmin bile eden yok!
Çünkü...
Biraz ağır gidiş var sanki...
***
Bitiriyoruz...
Bu acı olayda, Sayın Adalet Bakanı Yılmaz Tunç...
Noktayı şöyle koyuyor:
“Şimdi başka ülkeleri de inceliyoruz... Mesela Almanya’da 14 yaş altının ceza sorumluluğu yok... 14-17 yaş arası ise 10 yıla kadar ceza alabiliyor... Fransa'da ise 13 yaş altının sorumluluğu yok... 13-18 yaş arası ise yetişkinin aldığı cezanın yarısı kadar ceza alıyor...”
Oysa...

Ahmet Minguzzi, henüz 14 yaşındaydı..
O’nu hayattan koparanlardan biri 15, diğeri 16...
Neyse...
Kimbilir...
Belki de...
Boşuna yazıyoruz tüm bu ayrıntıları...
Ve de...
Büyük olasılıkla boşuna soruyoruz...
14 yaşındaki yavrusunu kaybeden ve...
Ve...
Ana / baba olarak iki kişi kalan “Minguzzi Ailesi”nin evinde...
Bundan sonra...
Duvardaki...
Ahmet’in gülen gözlü fotoğrafı “kalp acısına” çare olur mu?”
Bir başka soru!
İki kişi kalan Minguzzi Ailesi...
Bundan böyle...
Ne kadarcık “mutlu” yaşayabilirler?
Gece yastığa baş koymadan önce...
Sanki...
Yavruları oradaymış gibi “Ahmet”in odasını...
Ağlama duvarı yapmazlar mı?
Nokta...
Hamiş: Çocuklarda saldırganlık, ilgisiz ve sevgisiz kaldığı için ortaya çıkabilir... Ailesi tarafından yeterince ilgilenilmeyen, istekleri göz ardı edilen, sevildiği hissettirilmeyen çocuk saldırgan tavırlar sergiler... Saldırganlığın bir nedeni de anne ve babanın çocuğun davranışlarına verdiği tepkidir....
Sonsöz: “Çocuklarımızı suça teşvik eden unsurları öncelikle ortadan kaldırmak zorundayız; yoksa başımız çok ağrıyacak!”