Aslında...

O milletvekilinin adını yazmaya gerek yok...

Ne var ki...

O vekilimizin ağzından çıkanlar...

Aslında...

Yenilir yutulur gibi de değil...

Hangi partiden, hangi şehirden milletvekili olduğu belli...

Şıppadanak öğrenmek mesele bile değil...

Ne var ki...

Yakınmaları, neredeyse...

100’e yakın medyada “haber” oldu...

Haberi okuyanlar ise...

Büyük olasılıkla...

“Acaba biz başka bir ülkede mi yaşıyoruz?”

Demekten kendilerini alamadılar...

Çünkü...

Pahalılıktan yakınan bir Türkiye Cumhuriyeti milletvekili...

Gazetecilere...

Hiç sakınmadan ve dahi...

Üstüne basa basa...

Şöyle deyiverdi, o milletvekili:

“Maaşlar düşük... (196 bin 775 TL. olan vekil maaşından yakınıyor...) Birçok arkadaşımızın bankalara kredi borcu var...”

Başka, başka neler diyor Sayın Milletvekili?

Gözleriniz yaşaracak(!) mendilleri hazırlayın:

“Bizim bir kuru maaşımız var... Bir de konuştuğumuz telefonumuz bedava ama ben bedava telefonu kullanmıyorum... Meclis’te hiç eksik olmayan misafirlerimize yemek, çay, kahve ikramı; misafirhanelerde konaklama, yol faturası hepsi cebimizden… Ankara – İzmit - İstanbul arası haftada en az iki  -üç defa gidip geliyoruz… Düğünler, cemiyetler, takıdır, çiçektir, hediyedir derken hangisine yetişeceksiniz ki!”

*** 

Vah, vah, vah...

Bütün bir ayı...

“14 bin 500 TL.” ile geçiren emekli ne yapsın?

***

Bu güzel ülkede...

SGK emeklilerinin sayısı...

Neredeyse 12 milyona koşuyor...

Üç milyon da Bağ-Kur emeklimiz var...

Her gece TV’lerin haber bültenlerinden...

Yana –yakıla...

Hükümete sesleniyorlar:

“Torunuma minicik bir çikolata bile alamıyorum...”

O emekliler...

Haklı olarak TV muhabiri ile konuşurken yakınıyorlar...

Utanmasalar...

Gözyaşları sicim gibi süzülecek yanaklarından...

Çünkü...

Yaşamaya “yetmiyor” hesaplarına yatan o emekli aylığı...

Hatta...

Bir dede, bir büyük anne...

Torununu sevindirmek için...

Yeni bir elbise, ayakkabı bile alamıyorlarsa...

Bilin ki...

Mutfaktaki tencerenin kaynadığına şükrediyorlar...

***

Maaşını az bulan o milletvekili...

Kendisi ve kendisi gibi düşünen vekillerin...

Ne denli sıkıntılı olduğunu ise...

Şu yakınmayla dile getiriyor:

“Türkiye’deki asgari ücret çok düşük olduğu için vatandaş geçim derdi nedeniyle milletvekili maaşlarını çok görüyor...”

Vatandaş, seçtiği vekile...

Yana / yakıla kalbinden geçenleri seslendireceğine...

Belli ki...

Yakın süreçte “vekil ile vatandaş”ın...

Birlikte el ele meydanlara inecekleri kesin gibi...

İşe yarar mı?

Göreceğiz...

***

Emekliyi Çileden Çıkaran Vekil.. Foto 2... Yazinin İçi̇ne Sonlara Doğru...

Bitiyoruz...

Bu güzel ülkenin emeklileri...

Diğer sabit gelirlilere göre çok daha sert yoksullaştı...

Çoğu çalışmak zorunda kaldı ya da hala iş aramayı sürdürüyor...

Beş yıl önce...

Ortalama emekli aylıklarının...

Kişi başı milli gelire oranı “yüzde 44” seviyesindeyken...

İki yıl önce bu oran “yüzde 28,5”e düştü...

Emekli aylıklarıyla geçinemeyenler...

İster istemez çalışmak zorunda kaldı...

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun birkaç ay önceki verilerine göre...

İki milyon emekli, sosyal güvenlik destek primiyle...

Çalışmayı sürdürüyor...

Çok acıklı, çoook...

Nokta...

Hamiş: Daha yeni ölçtüler... İstanbul geneli ortalama mutluluk 10 üzerinden 5,1 olurken, emeklilerde ortalama 3,8 olarak ölçüldü...

Sonsöz: “Emekli maaşı gibiyim; kimse benimle geçinemiyor... / Anonim...”