Göztepe bu sezonun son iç saha maçında Galatasaray’a karşı 2-0 mağlup olarak tatsız bir vedaya imza attı. Rizespor’a karşı alınan 6 gollü yenilgisini de affettiremeyen sarı kırmızılı futbolcular zaman zaman pozisyonlara girse de 7-8 eksikle İzmir’e gelen rakibe karşı beklenen oyunu sergileyemedi.
İlk şutunu ancak 70.dakikada çekebilen Galatasaray, Lis’in büyük hatası ile jeneriklik bir gole kavuştu.
Romulo, Kubilay Kantsızkuş, Heliton ve Ahmet Ildız’ın elinden gelen tüm gayreti ortaya koymaları skoru lehimize çevirmek adına yeterli gelmedi.
İkinci devre forma şansı bulan futbolcularımız içerisinde Miroshi haricinde hiçbir katkının alınamaması oldukça düşündürücüdür. Başta Matsuki ve Emerson olmak üzere yabancı kalitesinde sınıfta kalan Göz-Göz’ün nasıl bir kadro yapılanmasına gideceği ciddi merak uyandırıyor. Özellikle ilk devre Galatasaray defansının arkasına doğru koşular yapan Kubilay ve Romulo’ya bir türlü atılamayan uzun toplar dikkat çeken en ciddi olumsuzluktu. Her hafta dile getirmekten yorulduğumuz Nielsen, Ogün ve Bokele’nin isabetsiz ezbere ortalarıyla sonuca ulaşılmasını beklemek sanırım hayalperestliktir.
Ligin ilk yarısındaki Göztepe ile bu Göztepe arasındaki muazzam performans farkı hepimizi oldukça üzmüştür. Geçen hafta dile getirdiğim üzere bu sezonun yine tek yıldızı GÖZTEPE TARAFTARIDIR. Hafta içi beyanatıyla taraftarımıza teşekkür eden Başkan Rasmus Ankersen’in artık düğmeye basıp bu camiaya yakışır nitelikte bir takım yaratma vakti gelmiştir. Pahalı ve şöhretli oyuncu almayacağını dile getiren ve başarıya aç isimleri takıma kazandıracağını açıklayan Ankersen’in vaatlerini dikkatle takip edeceğiz. Transferlerin kamp dönemine yetişeceğini söylemesi umutlarımızı arttırmıştır.
Son bir parantez de maçın Hakemi Batuhan Kolak’a açmak isterim. Genç hakemlere elbette karşı değiliz fakat bu kardeşimizin yönetim şeklini, kararlarını ve bizlere hissettirdiği tarzını kendi adıma hiç beğenmedim. Aksiyon olarak hızlı gelişen tüm hamlelerde görebilmesi mümkün değilken sürekli Galatasaray lehine verdiği taç ve korner değerlendirmeleri oldukça ilginçti. Düzen her bir detayıyla Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş’ın lehine olduğu sürece yazdıklarımızın, çizdiklerimizin ve eleştirilerimizin önemi bulunmamaktadır.