Müzik Önerisi: Anlatamıyorum – Mor ve Ötesi
Çok tuhaf hissediyorum.
Bu hissettiklerimi “tuhaf” dışında başka bir kelimeyle tanımlamakta zorlanıyorum. Yaşadığımız onlarca tuhaf hissin ve şu zamanın ortasında kendi duygularımı tariflemede kısır kalıyorum.
Aklım, kalbim, ruhum sessiz çığlıklarda.
İlk defa duygularım için,
Dilim yetersiz…Kalemim çaresiz.
Halbuki kendimi anlatabildiğimi düşünüyordum, yazıya dökebildiğime inanıyordum. Uzun yıllardan beri duygu aktarım şeklimi net ve içten buluyordum.
Sözlük okurdum, deyimleri atasözlerini tarardım ve illaki beni tarifleyen bir sözcük bir ifade bulurdum.
Böyle çaresizlik içinde kıvranırken yeni bir sözlüğe rastladım.
Belirsiz Acılar Sözlüğü…
İçimizde var olduğunu bildiğimiz ama tam olarak tarif edemediğimiz duyguları anlatabilmek için harika bir çalışma bu…
“The Dictionary of Obscure Sorrows” John Koenig’in dile getirilemeyen duyguları, acıları, hissiyatları, istekleri, arzuları, korkuları yeni kelimelerle adlandırarak tariflemeyi amaçladığı bir baş yapıtı.
Koenig İngilizcede karşılığı bulunmayan karmaşık ve insani duyguları tanımlamak için yeni kelimeler icat etmeye başladı. Bu kelimelerin kökenlerini de genellikle Latince, Yunanca veya Almanca gibi dillerden esinlenerek oluşturdu ve her kelimeye şiirsel ve düşündürücü tanımlar eklemeye başladı. Proje başlangıçta bir web sitesinden (https://www.thedictionaryofobscuresorrows.com) ibaretken bir YouTube kanalı ( @obscuresorrows ) ve sonrasında 2021 yılında Simon & Schuster tarafından basılı bir sözlük haline getirildi.
Son zamanlarda hissettiğim karmaşık duyguların çoğunu bu sözlükte bulmak beni çocuk gibi mutlu etti. Kendimi buldum, okudukça gülümsedim her bir icat kelime için sayfalarca yazı yazabilecek kadar çoğaldım.
Bu kelimelerden birkaç tanesini kendime o kadar çok yakıştırdım ki…
ZENOSYNE -
“Daha dün gibi hissi”
Zamanın gün geçtikçe daha hızlı aktığı algısını farketttiğin duygu durumu. Bu kelime zamanın hızla ilerlemesinden kaynaklı oluşan şaşkınlık ve bazen hüzün duygusu...
Eskilerin ahir zaman çabuk geçer demeleri misali. Veyahut bilimsel olarak kanıtlanan dünyanın eskisinden daha hızlı dönüyor olması gibi...
Pandemi dediğimiz buhran dün gibi ama üzerinden beş koca yıl geçti, yaşadıklarımız kabustu şimdi o günleri arayan bir sürü.
Daha üniversiteden yeni mezundum, üniversiteden geçtiğimiz yaz mezun olan bir oğlum var...
Daha dün gibi...
Ne ara büyüdüm ben? Ne ara büyüttüm?
Küçücük bir kız çocuğu iken yirmili otuzlu kırklı yaşlarımda nasıl biri olucam merakımın tam da o yaş dönümlerine geldiğimde ileriye dönük on yirmi otuz yıl belirsizliğini düşündüren zamanın acımasız hızı bu.
Tek kelime…
ALTSCHMERZ
“Aynı hüzünlerin tekrarlanması hissi”
Uzun süredir devam eden ve artık aşina olduğumuz duygusal yaralarımızdan kaynaklı üzüntü bu. Sanki sürekli aynı sorunların, aynı üzüntülerin içinde dönüp duruyormuşuz gibi. Yaşlanmakla veya hayatın rutinleriyle birlikte gelen sevimsiz bir farkındalık gibi. Aynı sorunların üstesinden bir türlü gelemeyip tekrar tekrar yaşamanın bunlardan bir türlü kurtulamamanın getirdiği melankoli gibi…
Ülkece yaşadığımız tam da bu değil mi?
Tekrar tekrar aynı korkuları yaşayıp bir türlü üstesinden gelememek.
Tekrar tekrar aynı çaresizlikleri yaşayıp kaldığımız yerden devam edememek.
Tekrar tekrar aynı hayal kırıklıkları yaşayıp yeni hayaller kuramamak…
Tek kelime onca his…
ONISM
“Zamanın sınırsızlığında yaşamların çok sınırlı olduğunun farkındalığı ile sıkışmışlık hissi”
Milyonlarca yıldır aynı yerde dönüp duran dünyanın ne kadar büyük ve senin hayatının ne kadar kısa olduğunu keşfedip bu sınırlı zamanında bile kendini zamansız sanman…
Dünyanın sunduğu sonsuz olasılıkların içinde kendi varoluşunun sınırlarına hapsolmuş olman…
Bir yol seçtiğinde diğer tüm seçeneklere sırtını dönmen…
Bir seçip, bin vaz geçmen…Tüm o olasılıkları tek seçenekle sonlandırman…
Ne müthiş bir kelime…
Ve yine yaşadığımız coğrafyada sıklıkta yaşadığımız başka bir hüzün
Tek kelime ile…
OCCHIOLISM
“Evren karşısındaki önemsizliğimizi fark etmenin oluşturduğu derin duygu”
Evrenin o büyük ve sonsuz karmaşasında kendini küçücük ve geçici hissetmek.
Yıldızlara bakarken, doğanın efsane gücüne karşı duramadığında veya tarihin sarı sayfalarını okurken satır aralarındaki dehlizlerde duyduğun o garip melankolik his…
Kimim ki ben?
Doğanın içinde veya devasa zaman döngüsünde nasıl bir yer işgal ediyorum?
Büyük bir hikâyenin bir parçası olabilecek miyim bu kısacık yaşam öykümle?
Dünyaya bıraktığım izler zamana yenik mi düşecek?
Dünyaya kattığımız anlam zamanın sonsuzluğunda hatırlanacak mı?
Belki de bütün huzur bir kabulle geliyor hayatlarımıza.
Yok olacağımızı bilmek, mevcut anların değerini artırabilir; sevdiklerimize bağlanmak, tutkularımızı sürdürmek ve içinde bulunduğumuz dünyayı bir şekilde daha iyi bir yer haline getirmek için bizi motive edebilir.
Ve işte bir tek kelime daha!
KAIROSCLEROSİS
Bir anın güzelliğini fark ettiğin anda, onun geçici olduğunu bilerek hissettiğin huzur ve melankoli karışımı.
Carpe Diem…