Yıllar önce İstanköy altı Bodrum isimli bir makale kaleme aldığımda, “Aramızdan akan deniz değil bir nehir...” demiştim. Kos’tan yüksek poyraz dalgaları arasında sallana sallana Bodrum’a dönerken yine aynı şeyleri düşünüyorum…
9-11 Mayıs 2025 tarihlerinde Bodrum Rotary Kulübü tarafından organize edilen, Rotary Bölge 2440 Konferansı, Yunanistan’ın Kos (İstanköy) adasında, iki ülke rotaryenlerinin katılımıyla gerçekleşti. Bu anlamlı etkinlik, barış ve dostluk adına atılmış güçlü bir adım olarak hafızalara kazındı. Zeytin fidanlarının dikilmesi, güvercinlerin gökyüzüne salınması ve barış içinde bir arada yaşama idealinin sıklıkla vurgulanması, etkinliğin ruhunu yansıtan sembolik ve güçlü eylemler oldu. Türkiye ve Yunanistan arasındaki tarihsel ve kültürel bağların, barış odaklı bir vizyonla yeniden canlandırıldığı bu buluşma, bölgesel iş birliği ve insanlık değerleri adına umut verici bir örnek teşkil etti.
Barışın Simgesi: Zeytin
Zeytin ağacı, tarih boyunca barışın, bereketin ve uzlaşının sembolü olmuş. Kos’taki konferansta, Türk ve Yunan rotaryenlerin, İsveç’ten gelen Uluslararası Rotary Başkan Temsilcisi, PDG Suzan Stenberg ile birlikte zeytin fidanı ve barış direği dikmesi, iki toplumun ortak bir gelecek için attığı somut bir adımdı. Bu fidanlar, yalnızca toprağa değil, aynı zamanda insanların kalbine ekilen barış tohumlarıdır. Aynı şekilde, gökyüzüne salınan güvercinler ve beyaz balonlar, özgürlüğün ve kardeşliğin evrensel mesajını taşıdı. Bu sembolik eylemler, barışın sadece bir kavram değil, günlük yaşamda somut eylemlerle inşa edilebilecek bir gerçeklik olduğunu gösterdi.
Rotary, dünya genelinde insani değerleri yüceltmeyi, eğitimi desteklemeyi ve barışı teşvik etmeyi hedefleyen bir sivil toplum kuruluşudur. Türkiye’nin üç bölgesinden gelenler ve Yunanistan rotaryenlerininKos’taki buluşması, bu misyonun en güzel örneklerinden biri oldu. Konferansta, çevre, eğitim ve toplumsal refah gibi ortak hedefler üzerinde duruldu. Bu diyalog, farklı kültürlerin bir araya gelerek birbirini anlamasının ve birlikte çalışmasının ne kadar değerli olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Konferansın Öne Çıkan Konuşmaları: Barışın Sesi
Konferans, barış temalı etkileyici konuşmalarla zenginleşti. 2475 Bölge Guvernör Temsilcisi PDG MarizaEconomou’nun hoş geldiniz konuşması katılımcılara sıcak bir karşılama sunarken, Rotary’nin barışa olan bağlılığını vurguladı. Economou, iki ülkenin rotaryenlerini bir araya getiren bu buluşmanın, dostluk ve iş birliği için bir köprü oluşturduğunu ifade etti.
Bölge 2440 Guvernörü Mert Korur’un açılış konuşması konferansın ruhunu yansıtan güçlü bir mesajla başladı. Korur, Rotary’nin barış misyonunu hayata geçirmek için somut adımlar atmanın önemine değindi ve Kos’taki bu etkinliğin, iki halk arasında kalıcı bir dostluk inşa etme yolunda tarihi bir adım olduğunu belirtti.
Uluslararası Rotary Başkan Temsilcisi, PDG Suzan Stenberg’in konferans konuşması ise Rotary’nin küresel barış vizyonunu vurgulayan bir manifesto niteliğindeydi. Stenberg, barışın sadece çatışmaların sona ermesi değil, aynı zamanda topluluklar arasında güven, dayanışma ve anlayışın inşa edilmesi anlamına geldiğini ifade etti. Rotary’nin dünya genelinde barış eğitimine ve diyalog projelerine verdiği desteği örneklerle aktararak, Kos’taki bu buluşmanın küresel barış çabalarına ilham vereceğini söyledi.
Bu konuşmalar, Rotary’nin barışa verdiği önemi bir kez daha ortaya koyarak, konferansın ana temasını güçlendirdi. Katılımcılar, barışın sadece bir ideal değil, ortak çaba ve kararlılıkla ulaşılabilecek bir hedef olduğunu bu konuşmalardan ilham alarak bir kez daha hissetti.
Liderlik ve Küresel Vizyon: Yeni Perspektifler
Toplantının 2. Gününde Konferans, barış temasını destekleyen vizyoner konuşmalarla daha da derinleşti. Konuk konuşmacıBölge 2430’dan Geçmiş Dönem Guvernörü M. Hakan Karaalioğlu’nun “Yönetiyor muyuz, Yönetiliyor muyuz?” başlıklı konuşması, liderlik ve bireysel sorumluluk üzerine düşündürücü bir perspektif sundu. Karaalioğlu, barışın inşa edilmesinde liderliğin önemine vurgu yaparak, rotaryenlerin topluluklarını yönlendirme ve olumlu değişim yaratma sorumluluğunu taşıdığını belirtti. Barışın, bireylerin ve liderlerin bilinçli seçimleriyle şekillendiğini ifade eden Karaalioğlu, Kos’taki bu buluşmanın, rotaryenlerin barışa olan inancını eyleme dönüştürme kararlılığını yansıttığını vurguladı. Bu konuşma bence, katılımcılara, barış için liderlik etme ve çevrelerinde fark yaratma konusunda ilham verdi.
Bölge 2430’dan Geçmiş Dönem GuvernörüZone 21 B Kurumsal İletişim Koordinatörü Nuri Altan Arslan’ın “Küresel Marka Olmak” başlıklı konuşması ise Rotary’nin küresel etkisini ve misyonunu markalaşma perspektifinden ele aldı. Arslan, Rotary’nin bir küresel marka olarak, barış, eğitim ve toplumsal refah gibi evrensel değerleri yayma gücüne sahip olduğunu söyledi. Kurumsal kimliği örneklerle sıraladı. Altan ArslanKos’taki konferansın, Türk ve Yunan rotaryenlerin ortak çabalarıyla bu küresel vizyonu güçlendirdiğini ifade ederek, barışın bir marka değeri olarak Rotary’nin kimliğinin merkezinde yer aldığını vurguladı. Arslan’ın konuşması, rotaryenleri, barış mesajını daha geniş kitlelere ulaştırmak için iletişim ve iş birliği araçlarını etkin kullanmaya teşvik etti.
Barış İçin Bir Adım, Gelecek İçin Bir Umut
Şunu rahatça söyleyebilirim: Kos’taki konferans, sadece üç günlük bir etkinlik değil, aynı zamanda uzun vadeli bir vizyonun parçasıdır. Türk ve Yunan rotaryenlerin bir araya gelmesi, iki halk arasında güven ve dayanışma köprüleri kurmayı amaçlıyor. Barış, sadece savaşın yokluğu değil, aynı zamanda insanların birbirine saygı duyduğu, farklılıkları kucakladığı ve ortak bir gelecek için çalıştığı bir ortamdır. Zeytin fidanlarının büyümesi gibi, bu tür girişimler de zamanla kök salacak ve iki ülke arasındaki dostluğu daha da güçlendirecektir.
BuKonferans, barışın sadece bir temenni değil, emekle inşa edilen bir gerçeklik olduğunu da göstermiştir. Türk ve Yunan rotaryenlerin zeytin fidanları dikmesi, güvercinler uçurması ve barış direği dikmesi mesajları vermesi, iki halkın ortak değerler etrafında birleşebileceğini kanıtladı. Bu etkinlik, barışın tohumlarını ekmekle yetinmedi; aynı zamanda bu tohumların yeşermesi için gerekli olan umudu ve kararlılığı da ortaya koydu. Türkiye ve Yunanistan arasındaki dostluk, bu tür girişimler sayesinde daha da güçlenecek ve Ege’nin iki yakasında barışın sesi daha gür yankılanacaktır.
Barış, bir fidanın büyümesi gibi sabır ve özen ister. Kos’ta atılan bu adım, gelecek nesillere bırakılacak en güzel miraslardan biridir. Kıymetini bilelim.
Bu yazıyı değerli şair Ahmet Günbaş’ın şiirinden bir bölümle tamamlamak istiyorum:
Biz barışığız Ege. /Sen bak işine. / İki halkız çocukları köpüklerinde yıkanmış./ Bir yürek atımı yerde./ Barış yazar defterimizde./ Biz barışacağız Ege. /Biz alnının terini yiyenler./ El eleyiz,yürek yüreğe./ Hıçkırığımız hırçın dalgalar. /Sevincimiz ak duvaklı gelinler./Biz barışığız Ege.