AK Parti, kent siyasetinde inisiyatifi eline almış durumda…

Hem de enflasyon canavarının hortladığı, paranın pula döndüğü ve AK Parti’nin belki de en çok zorlandığı bir dönemde…

AK Parti’nin kent sorunları konusunda birliktelik, yerel yönetimlere karşı uyguladığı etkin muhalefet üzerine kurduğu stratejinin tuttuğunu söylemek mümkün.

AK Parti-Çağatay Güç kapışmasında söz Tugay'da: Saygılı’nın doğruluk payı var!
AK Parti-Çağatay Güç kapışmasında söz Tugay'da: Saygılı’nın doğruluk payı var!
İçeriği Görüntüle

AK Parti, kent siyasetinde inisiyatifi nasıl ele aldı?

Bunun bence iki yönü bulunuyor.

Birincisi, CHP içinde yaşanan krizli hal…

CHP’li milletvekillerinin İzmir’e olan ilgisizliği, hatta bazılarının ortalıkta hiç olmaması, parti içi çekişmenin bir türlü sonlanmaması, tecrübesiz bir ismin il başkanlığına getirilmesi AK Parti için inanılmaz bir fırsat yarattı.

İkincisi ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı arasında kurulan yakınlığın kent siyasetine AK Parti lehine yarattığı pozitif yansımalar…

AK Parti’nin kent sorunlarının çözümü konusunda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile birlikte bakanlık koridorlarında çalışmalar yürütüyor. Tugay, kentin sorunlarını Saygılı’nın kurduğu köprü üzerinden bakanlık koridoruna taşımayı başardı. Kurulan bu siyaset zemini AK Parti’nin elini kuvvetlendirdiği gibi kent siyasetinde bir otokontrol mekanizması da oluşturmaya başladı. Bunda AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı’nın başarılı olduğunu söylemek mümkün. Saygılı, bu yıl içinde gerçekleştirilen kongre süreci ile teşkilat içinde gücünü artırırken Tugay ile kurduğu zemin üzerinden de CHP’nin kentte kurduğu siyaset mekanizmasına bir baskı oluşturmayı başardı.

*

Her şey, CHP’nin yeni il başkanı Çağatay Güç’ün “İzmir merkezi hükümetten yeteri kadar destek, yatırım almıyor, İzmir cezalandırılıyor” demesi ve Saygılı’nın verdiği yanıt ile başladı. Saygılı’nın Güç ile yaşadığı tartışmada “İzmir’e en büyük desteği AK Parti verdi, bunu Cemil Tugay da iyi biliyor” demesi bence oldukça stratejikti. AK Parti’yi bir hafta boyunca eleştiri bombardımanına tutan Çağatay Güç’ün konu büyükşehir ve büyükşehirin içinde olduğu ilişkiler olunca AK Parti’den gelen tazyik karşısında nasıl bir tavır alacağı da oldukça kritikti. Güç’ün gerilimi düşüren bir açıklama yapması kent siyasetinde bir şeylerin yavaş yavaş değişeceğinin ipuçlarını vermekteydi. CHP’nin kentteki parti politikasının büyükşehir ile paralel bir seyir izleyeceği yönünde izlenimler oluşmaya başlamıştı.

Saygılı’nın sözüne Başkan Tugay’ın ne yanıt vereceğini merak ettiğimden, habere gitmeden önce muhabir arkadaşıma Güç ve Saygılı arasında yaşanan tartışmada Tugay’ı bağlayan noktayı kendisine sormasını istedim.

Tugay’ın yanıtı ise şu oldu:

“Bilal Saygılı’nın söylediklerinde de şöyle bir doğruluk payı var; bu son bir yılda bizlerin de yoğun çabasıyla katkıları oldu. ‘İzmir’e hizmet gelmesi için her türlü diyaloğa açığız, sizler de lütfen hizmet gelmesine katkıda bulunun’ dedik ve bu süreçte bazı sorunların çözülmesinde gerçekten çok katkıları oldu. İl başkanının oldu, İzmir’in AK Parti milletvekillerinin oldu. Ben bunun artarak devamını diliyorum. Böyle olduğu zaman zaten bu eleştiriler ortadan kalkacaktır. Ama İzmir’in geçmişten gelen çok alacağı var”

*

10 yılı aşkın süredir bu kentte gazetecilik yapıyorum. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan bir belediye başkanının CHP’li il başkanının karşısında ilk kez AK Parti’nin il başkanına hak verdiğine ben şahit oldum. Varsa öncesinde, sonrasında gören, duyan bilen anlatsın.

*

“Kontrollü siyaset” günlerindeyiz.

“İzmir merkezi hükümet tarafından cezalandırılıyor” argümanı CHP tarafından yıllarca kullanıldı, seçmen bu argümanı satın aldı. Ve CHP bu argüman üzerinden yıllarca seçim kazandı.

Başkan Tugay’ın “Bilal Saygılı’nın söylediklerinde de şöyle bir doğruluk payı var; bu son bir yılda bizlerin de yoğun çabasıyla katkıları oldu” sözleri seçim kazandıran argümanın altını boşaltıyor. AK Parti, Cemil Tugay ile bakanlık koridorlarında kurduğu köprü üzerinden, kent seçmenin satın aldığı, “İzmir cezalandırılıyor” argümanını terse çevirmek üzere… CHP’li bir siyasetçi “merkezi hükümet İzmir’i cezalandırılıyor” dediğinde AK Parti, hop, Tugay’ın açıklamalarını öne sürecektir. Burada CHP’li siyasetçiler yanıt olarak ne diyecek? “İzmir cezalandırılıyor, Cemil Tugay cezalandırılmıyor” mu diyecek?

*

Olanı biteni anlamak, yorumlamak ve anlatmak istedim.