İZMİR - İddianamenin bugün okunan bölümünde soruşturma dosyasının ve suç örgütünün faaliyetlerinin değerlendirildiği sonuç bölümünde, yapılan anlatımlar, belge incelemeleri, alınan cevaplar, aramalarda ele geçen suç unsurları, ortaya konan deliller ile teknik takip ve gizli izleme verileri itibarıyla şüpheli Bilgin Özkaynak liderliğindeki suç örgütünün, koordinatör adını verdiği yöneticileri ve üyeleri aracılığıyla özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde çok ciddi bir şekilde yapılandığını bildirdi. Örgütün, devletin güvenliğine ilişkin bilgi ve belge elde edebilmek adına ilk önce TSK içerisinde bu bilgi ve belgelere erişebilecek hedefler belirlediği, hedef kişilerin öncelikle kişisel özelliklerini tespit edip bu bilgilerden hareketle örgütün elinde bulunan imkanları kullanarak hedeflerine ulaştığı tespit edildiği kaydedildi.
GETİRMEYENE ŞANTAJ
Örgütün veri tabanı 'Pandora'da isimleri tespit edilen eskort kadınlar ve örgüt adına faaliyet gösteren sivil memur kadınların, özellikle kadın zaafı olan kişileri hedeflerine koyarak bu kişilerle cinsel birliktelik yaşadıklarının ileri sürüldüğü iddianamede, şu ifadeler yer aldı:
"İlk olarak cinsel ilişkiye alıştırılan kişilerin daha çok bayan ve cinsel birliktelik vaadiyle bilgi ve belge getirmelerinin temin edildiği, cinsel birlikteliklerin gizli kameralar ile kayıt altına alınarak, bilgi ve belge getirmek istemeyen kişilere karşı şantaj unsuru olarak kullanıldığı, örgüt adına faaliyet yürüten bayanlarla cinsel birlikteliğe yanaşmayan kişilerin takip edilerek varsa başka bayanlarla görüntülerinin şantaj yapmak amacıyla gizlice çekilerek, daha sonra bu amaçla kullanıldığı anlaşılmıştır."
PARA KARŞILIĞI SATMA
Suç örgütünün bilgi ve belgeleri yurtiçinde veya yurtdışında belirlenen alıcılarına kuryeler aracılığıyla para karşılığı sattığına dair kayıt tuttuğu, bazı bilgi ve belgeleri hem para karşılığı satmak hem de bu bilgi ve belgelerin içerdiği bilgilerden dolayı Türkiye'yi ve TSK'yı uluslararası arenada devletler karşısında zor durumda bırakmak amacıyla elinde bulundurduğu iddia edildi.
Türkiye'nin gireceği muhtemel bir savaş düşünülerek düşmanın işine yarayacak tüm bilgileri topladığı belirtilen örgütün gerektiğinde TSK'ye karşı silahlı eylem düzenleyebilecek ve her türlü sabotaj eylemi gerçekleştirebilecek imkan ve kabiliyette örgütlendiği, TSK'nin Kara, Deniz, Hava ve Jandarma Komutanlığı ile GATA ve Askeri Yargıya ait önemli birimlerinde kendisine bağlı bir yapılanma oluşturduğu iddianameden okundu.
TERFİYE ENGEL OLMA
Örgütün, TSK içerisinde suç örgütü yapılanması dışındaki hedef kişilerin terfilerini engellemeyi amaçladığı, PKK/KCK terör örgütüne bilgi ve belgeleri aktarmak amacıyla arşivlediği bildirildi.
Gata yapılanmasındaki üyeleri vasıtasıyla belirledikleri kişilere askerliğe elverişsizlik, istirahat, hava değişimi, özürlülük ve ilaç raporu verilmesi, suç örgütünün gönderdiği sivil hastalara TSK sağlık imkanlarının kullandırılması, hastane medikal alımlarında örgütün önereceği firmalara her türlü yardımın sağlanması için faaliyet yürüten örgütün, generallerin ve diğer rütbelilerin sağlık bilgilerini temin ettiği belirtildi.
PROFESYONEL ÇALIŞMA
Suç örgütünün amaçlarını gerçekleştirmek için önceden belirlediği stratejisi, örgütlenme şekli, üyelerinin niteliği, özellikle TSK bünyesinde örgütlenmiş olması, Türkiye ve KKTC'de geniş bir yapılanmasının bulunması, kurulan hiyerarşik ilişkinin en ince detayına kadar planlanmış olması, elde edilen verilerin kaydediliş şekli, şifrelenmiş çok sayıda belgenin soruşturmanın başından beri geçen sürede halen açılamamış olması ve örgüt içi oto kontrol mekanizmasının da kurulmuş olması dikkate alındığında suç örgütün ne kadar profesyonel düzeyde yapılandığının açıkça ortaya çıktığı vurgulandı.
İddianamenin okunmasının ardından Mahkeme Başkanı Atilla Rahman, sanık avukatlarının taleplerini aldı.
23'ÜNE MÜBBET İSTENİYOR
Suç örgütünün lideri olduğu suçlamasıyla yargılanan marina işletmecisi tutuklu sanık Bilgin Özkaynak ile Narin Korkmaz hakkında, 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak', 'kişisel verilerin kaydedilmesi', 'devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek' suçlarından müebbet ve 9'ar yıl hapis cezası isteniyor.
Tutuksuz sanık, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele hakkında ise 'suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak', 'yasaklanan bilgileri temin etmek' suçlamasıyla 2 ile 6 yıl arasında hapis cezası talep ediliyor.
Toplam 23 sanık hakkında TCK 327/2 maddesi uyarınca 'savaş sırasında devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme veya devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askeri hareketlerini tehlikeye atmak' suçundan müebbet hapis cezası isteniyor. Diğer sanıklar hakkında ise 1 yıldan başlayan çeşitli hapis cezaları isteniyor.
ŞEHİT BABASINA RET
İzmir'in Foça İlçesi açıklarında 16 Ocak'ta T-37 tipi eğitim uçağının denize düşmesi sonucu şehit olan pilot adayı Teğmen Serkan Sağır'ın babası Rıza Sağır'ın, iddianamede yer alan T-37 uçaklarının düşürülme planlarının bulunması gerekçesiyle dilekçe vererek davaya katılma talebinin reddine karar verildiğini bildirdi. Rahman, kararın gerekçesini, "Avukat Canan Kocataş aracılığıyla verilen dilekçenin, talep dayanıkları hakkında somut eylem bulunmadığı, zararın doğrudanlığı ve açık eylem şartları oluşmadığından katılma isteminin reddine karar verildi" şeklinde açıkladı. Mahkeme heyeti, kamu davasına zarar gördükleri gerekçesiyle diğer katılma taleplerinin kabulü yönünde karar verdi.
ZORLA GETİRİLME YOK
Tutuklu sanıkların zorla getirilme kararının bulunmadığını, savunma sırası gelen tutuklu sanıkların kendilerine gönderilecek celp yazısı kapsamında savunma yapmak üzere mahkemede hazır bulunma haklarının olduğunu kaydeden Rahman, mahkemeye gelmeyen tutuksuz sanıklar hakkında ise yakalama kararının çıkarılmayacağını söyledi.
11 KOORDİNATÖRÜN İFADESİ ALINACAK
Mahkeme Başkanı Rahman, ilk etapta suç örgütünün 11 koordinatörünün savunmalarının alınacağını bildirdi. Sanık avukatlarının dijital verilerin kendilerine verilmesi talebinin, verilerin içeriğinde 'müstehcen' görüntülerin ve askeri gizlilik dereceli belgelerin bulunması nedeniyle reddine karar verildiğini ifade eden Rahman, avukatların olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması kararının da reddeldiğini bildirdi.
Mahkemesi Başkanı Rahman, 6 Mayıs Pazartesi gününden itibaren sanık savunmalarının alınmaya başlanacağını, davaya Mayıs ayı boyunca her hafta cuma günleri hariç kesintisiz devam edileceğini belirterek, duruşmaya ara verdi. (DHA)