Ayda ÖZEREN
TABULA RASA (Boş Levha)
30 Eylül 2023 Cumartesi

Müzik Önerisi: Yeni Bir gün – Kurtalan Ekspres / Hayko Cepkin

Memleketimde dolaşıyorum, iyi geliyor sokaklarda, mahalle aralarında, çocukların arasında, hiç tanımadıklarımın yanında, kadınlarla kol kola olmak.

Sokağın içinde, mahalle aralarında, daha önce hiç gitmediğim ilçelerde, memleketimin kalbinin başka attığı yerlerde olmak bi başka geliyor. Dostlarımdan, tanıdıklarımdan, bildiklerimden uzağa savruğum aslında.

En pahalı restoran, yeni açılmış bir butik, çok lüks bir tatil beldesi, ünlü akınına uğramış bir köy değil bulunduğum mekanlar. Google haritanın bile tarif edemediği arayarak sorarak arşınlayarak kaybolarak bulduğum adreslerdeyim.

Önyargılarımın esiriydim hep, öteki neydi? Benden olmayan. Benden değilse benim gibi değilse benim gibi olamaz. Benim gibi olmazsa gelecek tehdit altında…Eyvah!

Tabula Rasa Türkçesi boş levha -bir felsefi akım. Bilginin duyumlar sayesinde ve deneyimle kazanılabileceğini öne süren görüş.

İnsan zihni doğduğunda boş bir levha gibi, boş bir çerçeve. Yaşadıkça, deneyimledikçe, akıllandıkça bu çerçeveyi dolduruyorsun.

Zihninde doğuştan gelen bir fikir yok. Sana verilen akıl sayesinde yaşamı deneyimleyerek öğreniyorsun, öğrendiklerinle davranışlarını şekillendiriyorsun, tutumlarını belirliyorsun, her türlü gelenek ve otoriter baskıdankurtulursan özgür düşünceye ulaşabiliyorsun.

Kendi değerlerini yaratıyorsun. Boş levhan doluyor. Yaşadıklarınla, yaşadıklarına verdiğin tepkilerle…

Öz benliğin oluşuyor, öz değerlerin levhana kazınıyor…

Zamanın değerine inanıyorsan, zamanını öldürenlere toleransın az oluyor. Tutumun bu kişilere sabırsızlık.

Haksızlıklara karşı, sevgisizliğe karşı, kabalığa karşı, yalana dolana karşı, kurnazlığa cimriliğe cehalete karşı hassasiyetler bu yüzden insandan insana değişiyor.

Şaka sevmiyorsan, şakaya toleransın az oluyor.

Yalana dolanmışsan, her an bir yalanın içinde olduğunu herkesin yalanın bir parçası olduğunu düşünebiliyorsun.

İlk şekillenmeler aile arasında başlıyor. Mutlu bir ailede büyüyen çocukların sevgi, şefkat, yeterlilik, adalet duyguları kolaylıkla fark edilebiliyor. Böyle bir ortamda yetişen çocukların kendilerini sevmeleri ve kendilerine değer vermeleri daha kolay. Levhalarına yazılan bu…

Ezilen, hor görülen, aşağılanan kişilerin kendi özdeğerlerini bilmeleri pek mümkün olmuyor. Umutsuzluğa kapılmış vegüvensizlikle yalnızlık arasında giden gelenbu kişilerin levhasında hep değersizlik yazıyor. Kendine değer biçmeyen başkasına ne değer biçebilir?

“Sen sevilmeyi hak etmiyorsun.”

“Yetersizsin.”

“Yeteri kadar iyi/güzel/başarılı/becerikli değilsin.”

“Değersizsin.”

“Aptalın tekisin.”

“Sen hiçbir şeyi hak etmiyorsun.”

Ya da tam bunların tersi…

Adamsın.

Müthişsin.

En büyük sensin.

Muhteşemsin.

Senden daha güzeli/iyisi/akıllısı yok…

 

Değersizlik ve kibir arasındaki geniş aralık…

 

Doğuştan itibaren doldurmaya başladığınız levhanızı sıfırlamak mümkün mü?

Önyargılarınızı, tutumlarınızı yeniden tasarlamak mümkün mü?

Hayır demeyi öğrenmeyi, kendinden ödün vermekten vaz geçmeyi, ilişkilere kişilere eşyalara bağımlılığı yok etmek mümkün mü?

Hep ben, önce ben sadece ben demekten vaz geçmek mümkün mü?

Benden sonra tufan demeden yaşamak mümkün mü?

Benim, ben, ben yaptım olmayan bir hayat mümkün mü?

BU geniş aralığın bir orta yolu mümkün mü?

Kendini unutabilmek mümkün mü?

Peki sıfırlamak?

Her şeyden, tüm sahipliklerinden, egolarından, bugüne kadar edindiğin etiketlerinden apoletlerinden her şeyden sıyrılabilmek?

Levhayı boşaltmak, kadercilikten vaz geçip yeni bir yol çizebileceğine inanmak mümkün mü?

Levham boş sanki, zihnim dolu olsa da…

Tutumlarımı, davranışlarımı ve önyargılarımı yeniden tasarlamaya çalışıyorum şimdilerde ben…

Yaşadıklarımla, deneyimlerimle, başka diyarlarda gezip gördüklerimle.

Belki de hayatın ikinci yarısıdır levhayı yeniden yazdıran…

Kim bilir…Belki de yeniden tasarlamak lazım, yeniden…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe geliyor!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Pişmanlıklar
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
1930 yılı sel baskını… Smyrna Agora’sı… Ve bugünkü İzmir...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bugün 10 Aralık… Dünya Toprak Ana Günü… Toprağı sevenlere kutlu olsun
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Latife ile neden evlendim?'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Pazarlıklar kızışıyor!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Arayış
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Meğer ne çok başkan olmak isteyen varmış!
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Tartışmalar futbolu bitirdi; marka değeri yerlerde!
Ahmet Aydın AKANSU
Ahmet Aydın AKANSU
Bravo Ecem milyonlarca insan yanında!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva