Havaya “siyasi gaz” bırakanların...

Tek emeli var!

Ortalığı acayip karıştırmak...

***

Üç gün önce harika bir gaz saldılar ortalığa:

Yerel seçim yaklaşırken...

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile...

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce...

Baş başa görüştüler...

O buluşma sona erdi; bir fısıltı yayılıverdi anında ortalığa:

“Muharrem İnce, CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oluyor!”

Garabete bakar mısınız?

Partisi seçime girmiş...

Kendisi cumhurbaşkanlığı yarışına katılmış bir “Genel Başkan”...

Eski partisi CHP’nin...

Üç ay sonra yapılacak yerel seçimde...

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olacak!

“Yok artık, daha neler?” demedik...

Acaba, Özgür Özel ne söyleyecek diye ağzının içine baktık!

Çünkü...

Memleket Partisi’nin bazı “kafa isimleri” bile...

Bu “rüya”yı ete/kemiğe büründürüverdi hemencecik:

“Muharrem Bey aday olsun; İzmir'de açık ara farkla seçimi kazanır... CHP dışında da seçmenlerden ciddi seveni var... Eğer aday olursa çok büyük bir heyecan ve enerji yaratır...” 

Ekrem İmamoğlu, anında devreye girdi...

Gaz yayanların ağzına biber sürdü:

“İzmir’in adı bile geçmedi sohbetimizde...”

***

Bakın, böyle bir senaryonun gerçekleşebilmesi için...

Önce...

Aynı günde ayrı salonlarda...

CHP ile Memleket Partisi’nin Kurultay yapması gerekir...

Memleket Partisi, CHP’ye katılır...

O zaman Muharrem İnce’nin adaylık kararı kabul edilir...

(Tarihte örneği var: Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP), kapatma kararı aldı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’ne katıldı... Operasyon, aynı günde başladı ve bitti... / 18 Şubat 1995...)

Ya da...

Muharrem İnce, partisinden istifa eder; bağımsız aday olur...

CHP de O’nu destekler...

Başka çaresi yok...

***

Daha sonra Muharrem İnce...

Bilene, bilmeyene “siyaset dersi” verdi...

Asıl burası önemli...

Dedi ki:

“İzmir konusunda CHP’yi uyarıyorum... Çantada keklik görüyorlar o güzel şehri... İzmir öyle çantada keklik falan değil... Yanlış(!) bir adayla İzmir’i kaybederler... HDP’nin İzmir’e Sırrı Süreyya Önder’i aday göstereceği konuşuluyor... HDP’nin ya da HEDEP’in İzmir’de ciddi bir oyu var ve Sırrı Süreyya Önder bu ciddi oyu toparlar... İYİ Parti’nin adayı Özlale de bir miktar oy alır... Bir bakarsın İzmir gidivermiş... İzmir’de (Kimi göstersem alırım) kafasından çıkmaları lazım... Bunu söyledim sadece...”

***

Bitiriyoruz...

Biraz gerilere giderek...

Altı yıl oldu...

Muharrem İnce, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ilan edilmişti...

Yurdun dört bir yanında...

Üstelik...

45 gün içinde 75 şehirdi 107 miting yaptı...

Seçimde yüzde 30,67 oy oranına ulaşarak...

En yüksek (15 milyon 250 bin) ikinci oyu alan aday oldu...

Bu oy oranıyla...

Cumhuriyet Halk Partisi, 41 yıl sonra ilk kez yüzde 30’u geçmiş oldu...

Soluğunu kesti o günkü siyasi arenanın...

Hele, İzmir mitingi...

Hala “masal” gibi anlatılıyor...

O günün yıldız tarihi…

21 Haziran 2018, Perşembe’ydi…

İzmir’e “insan seli” aktı…

Muharrem İnce o gece memleketi #İzmir Twitter’ı ile sallarken…

Şu satırlarla herkesi duygulandırdı:

“Ağlamıyorum; gözüme 2,5 milyon kişi kaçtı!”

Gelgelelim, Cumhurbaşkanı olamadı!

Sonra, irili-ufaklı atışmalar yaşadı partisiyle…

Çeyrek asır hizmet verdiği Altıok’a küstü…

Her şeyi orada bıraktı…

CHP’ye veda ederken buruktu:

“CHP tabanı beni affetsin... 41 yıl sonra seçimde yüzde 30 barajını aştırdığım için özür dilerim... Demek ki, sekiz puan fazla almakmış benim suçum…”

O gün, o günde kaldı…

Ama bakın...

Hala...

CHP’nin dikkatini çekerek “faydam olsun” demeye çalışıyor...

Kulak vermekte yarar var...

Finalde ne var; diye merak ediyorsunuz di’mi?

Muharrem İnce’nin...

Veda cümlesi şahane:

“CHP’nin yeni yönetiminin ayakları henüz yere basmıyor... Bunun için kendileriyle konuşup uyarmaya çalışıyorum...”

Nokta...

Sonsöz: “Bir politikacının amacı sürekli iktidar olmaktır... Bu çaba ona çoğu zaman sorun çözme görevini unutturur... / Jean Monnet – Fransız İktisatçı ve Maliyeci...”