EGEDESONSÖZ – Muğla’nın Milas ilçesi Kapıkırı Mahallesi sınırları içerisinde yer alan Herakleia ve Latmos Antik Kentleri’nde koruma alanı genişledi. Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, yapılan incelemeler ve kurum görüşleri doğrultusunda sit sınırlarının genişletilmesine karar verdi.
Kurulun 25 Eylül 2025 tarihli toplantısında alınan karara göre, Latmos ve Herakleia Kazı Başkanlığı ile Milas Müze Müdürlüğü uzmanlarının yaptığı tespitlerde mevcut sınırların dışında kalan bölgelerde yeni arkeolojik kalıntılar belirlendi. Bu alanların 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 6’ncı maddesi kapsamındaki özellikleri taşıdığı tespit edildi.
Bunun üzerine kurul, karar eki bin ölçekli haritada sınırları gösterilen alanları 1. Derece Arkeolojik SİT Alanı olarak tescil etti. Böylece Herakleia-Latmos Antik Kentleri’nin koruma alanı resmen genişletilmiş oldu.
Kurul, ayrıca genişletilen bölgelere ilişkin Geçiş Dönemi Koruma Esasları ve Kullanma Koşullarının hazırlanarak kurula sunulmasını istedi. Yeni tescil edilen alanlara yönelik güncel sit fişlerinin de uzmanlarca hazırlanması kararlaştırıldı.
Muğla Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığının teknik raporunda belirtilen sit dışı alanlar için de tescile yönelik yeni tespit çalışmalarının başlatılmasına karar verildi.
LATMOS HAKKINDA
Aydın ve Muğla sınırları içerisinde yükselen, antik çağdaki adı Latmos olan Beşparmak Dağları'nın taş ocağı her geçen gün daha da büyüyor. Latmos'un yanı başında yer alan ve kapladıkları alan gittikçe artan ocaklar bölgenin tarihine, kültürüne, jeolojik yapısına ve canlı yaşamına geri dönülmez zararlar veriyor.
Latmos’un geçmişine dair kültür izleri, Neolitik Dönem’e kadar uzanıyor. Latmos, Anadolu’nun kutsal kabul edilen dağlardan biri. Bu dağ sisteminin en tepe noktası olan Tekerlek Dağ, 'Fırtına Tanrısının evi' olarak kabul ediliyor. Fırtına Tanrısı, Hititler döneminde Tarhunt, Antik Çağ’da ise Zeus olarak karşımıza çıkıyor. Antik Yunan mitolojisinde bu dağların, Ay Tanrıçası Selene’nin sevgilisi genç çoban ve avcı Endymyon’u gizlediği mağarayı barındırdığına inanılıyor. Hristiyanlık döneminde Latmos bölgesi korunaklı ve huzurlu bir bölge olması nedeniyle manastırlar için bir tercih edilmiş. Latmos’da bilinen en erken buluntular, 7-8 bin yıl öncesine ait kaya resimleri. 1994'te Anneliese Peschlow-Bindokat tarafından keşfedildiğinden bu yana 170’den fazla farklı kaya resmi belgelendi. Bu sayının gelecekte yeni araştırmalar sonucu daha da artması bekleniyor. Latmos kaya resimleri Anadolu’daki en önemli tarih öncesi keşiflerinden biri kabul ediliyor. bölgenin milli park ve jeopark ilan edilmesi için yıllardır mücadele veriliyor.
