CHP’nin iç mimarı ; özgüvenli ve ölçülü bir insan, Sayın Önder Sav’dır. Pırıl pırıl beyniyle, yaşamda mütevazi ve canlı bir kişilik gizler.

Çalışma eski Bakanlarımızdandır. Ankara Barosu Başkanlığı ve Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı yaptı. Daha sonra Ankara Milletvekilliği ve CHP Genel Sekreterliği…

İzmir’de 2010 yılları öncesinde… Görevden almalarla ilgili, Parti aleyhine kayyım tayini türü davalar açılmıştı. Genel Merkez adına bu davaları üstlenmiş, direktifleri altında da yürütmüştük…

Tabii arada siyasette konuşurduk. Örgütü ve insanları tanımakla ünlü, rahmetli Süleyman Demirel’in bile üstünde sayılabilirdi. Hukukta da, siyasette de bir dehaydı. Konuşmalarında, örgütün üstündeki ‘tozları silkeleyen’ di!

2010 yılında Deniz Baykal, kaset olayından sonra istifa etmişti… Partiye Genel Başkan arayışları başladı. Adı çıkan önceki Genel Başkanımız için, “olmazlık” görüşümüzü

Önder Beye gerekçesiyle de sunmuştuk…

Peki kim olmalı? diye sorduğunda da, “Siz olmalısınız” diye de cevap verdik. “Hiç düşünmedim, düşünmüyorum da” dedi.

Ve, bir kaç gün sonra, makamında kolunu havaya kaldırdı : “Genel Başkan Adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur” diye ilan etti!

İlan etti de… Hani ‘devrim önce kendi evlatlarını yer’ sözü var ya, yine doğrulandı : 7 ay sonra ilk tasfiyeye uğrayan da Önder Bey oldu!

***

Tasfiyeciler de gün gelir, kendi tasfiye sürecini hazırlardı. Öyle de oldu. 38. Kurultayda Genel Başkanlığa Özgür Özel seçildi… Kendilerine yine aynı alanı açmak isteyen kaybedenler, bunu bir türlü kabullenemedi!

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Yurt genelinde 1.Parti olan ve giderekte büyüyen CHP ; Kendini dağ sanan tepeciklerin, ‘tepkilerini otomatik pilota alanların’, söz ve eylemleriyle karşı karşıya kaldı : Parti ‘kaynar kazana’ atıldı!

Sözleri aksi ve batıcı olan katılaşmışlar için ; Belli ki, zor günler de başlamış durumda.

Partide başlayan arılaşma sürecinde…

Bu durumun gözetilmesi de yararlı olur!

Önder Bey yine, ‘kazanlı’ aşamalarda yararlı oldu da… Tünelin sonundaki ışık göründü. Pasteur, “Şans, hazırlıklı beyinlere güler” demiş ya. CHP’nin ; Genel Başkanı Özgür Özel’le gülen yüzü, seçim hukukunun devreye girmesiyle de… Kahkahaya dönüştü!

***

Bu süreçte Önder Sav’ın konuşmaları özetle, ek ve yaklaşığıyla da şöyle ;

CHP, Mahkeme koridorlarından, hapishane dehlizlerinden çıkarak bir mücadele yapmaya başladı... Bunu da delegelerinin gayretiyle gerçekleştirme yolunda. Belli ki, 6 Nisan Kurultayı bazı çevreleri tatmin etmedi...

Siyasi Partiler Kanununun 14. Tüzüğün 48. maddelerinde olağanüstü kurultay formüle edilmişti. 3.bir formül olarak ; olağanüstü kurultaya, yarıdan fazlasının istemiyle belirli bir gündemle delegeler de çağırabilirdi.

22. Olağanüstü Kurultay da böyle bir kurultaydır… Hukukçuluğumun verdiği bilgi ve birikimle söylüyorum ki ; bu kurultaydan çıkacak sonuç, Partiyi düzlüğe çıkaracaktır.

Bizim yürüyüşümüz durdurulamaz. Genç, dinamik ve yetenekli bir Genel Başkan ve çalışma arkadaşlarıyla, CHP hedefine emin adımlarla gidiyor…

Parti içinden işbirlikçi bulanlar, emellerine ulaşamayacaktır. Mustafa Kemal’in dediği gibi, hiç umudunu kaybetmeyen insanlar, delegeler, CHP’yi başarıya ulaştıracaktır!

***

Konuşmasının sonunda “Başarı CHP’nin olacaktır. İnanıyoruz, başaracağız” diyor.

Ne büyük şans ki ; CHP’nin başına gelen uğursuzlukları savan bir güneş daha var Ankara’da : Önder Sav !