Başlıktaki kalıp, sürekli olarak aynı durumun dile getirilmesi sonucu, ortamın artık rahatsız edici bir hale gelmesi nedeniyle kullanılıyor…

Bir ay kadar önceleri Deniz Zeyrek’in ;
Başkan Cemil Tugay’ın CHP’den ayrılacağını, bağımsız olarak göreve devam edeceğini söylediğini herkes bilir…

Bu bulgusuz soyut yoruma, denize düşenin yılana sarılması gibi ; müzmin partili parti karşıtlarının, halen de sarmaş dolaş oldukları anlaşılıyor…
***

Şimdi de aynı terane… yine tutturdular;

Cemil Başkan Ankara’ya gidip Hazine ve Maliye Bakanıyla görüşmüş, yanında Ak Partinin büyükleri de varmış. Görüşmeleri yetmezmiş gibi, bir de birlikte poz vermişler!

Bu bahanelerle ; Başkan AK Parti'ye mi geçiyor?
CHP’den uzaklaşıyor mu? İma ve iddialarını, ortalığa saçmış durumdalar…

Başkanın deyimi ile ; CHP içinde siyaset yapan bir grup tarafından ; kongre ve kurultay öncesinde, örgütü kendisinden soğutmak ve kafalarında şüpheli duruma sokmak amacıyla, bu ima ve iddialar kasten dolaşıma sokulup, operasyon yapılıyor…

Medyaya şöyle bir göz atıldığında bile, bu kimi operasyoncuları kategorileştirmek bile olası ;

Geçmişte bir Kurultay delegesi olabilmek için, çalmadık kapı, aramadık insan bırakmayan kimileri,

Disipline verilecekken, ya da doğrudan partiden istifa edip ayrılarak, bilmeyenlere partililik taslayan kimileri,

Bir yere seçilme ya da partiye dönme umudunu önceki başlara bağlamış… Umut sönünce de, ha bire başı dönen kimileri,

Başkanın gösterişsiz ve vakur duruşunu, zaaf sanan, anlayış ve hoşgörü yoksunu kimileri…

Ama bunlar düşünmüyorlarki, ‘nefret yıkıcıdır, bir şey kazandırmaz’. O yüzden siyaset yapan insan, ‘değişmez bir istisna olmamalı’. Bazan kullanabileceği bir ‘kaçış yolu’ da olmalı!

***

Cemil Başkan da, istifa ve Ak Partiye geçme teranelerine karşı, Gazeteci Nevşin Mengü ve diğerlerine yaklaşığıyla şunları söylüyor ;

15 yıldır CHP üyesiyim. Birileri ısrarla ve inatla bir algı çalışmasıyla, bana bir tür etiket yapıştırmaya çalışıyorlar. Oysa biz siyaseti bir çıkar mantığı üzerinden yapmıyoruz… Kafamız estiği zaman bu partiden o partiye, geçecek insanlar da değiliz… Ahlak bitti mi? Diye de soruyor…

Nevşin Mengü ve diğerleri ile konuşmaya devam ediyor ;

“Özgür Başkan ile öyle yakınlığımız var ki, Kurultay sürecinde değişim hareketini en yakından destekleyen insanlardanım. Önceden beri ideolojik birlikteliğimiz de oldukça çok…

Ben ülkesine bağlı, milliyetçi, Atatürkçü, laik, demokrasiye, hukuka, insan haklarına ve CHP ilkelerine bağlı bir insanım. Siyasete de bu niteliklerimle devam edeceğim…

Tribünlere oynamıyorum. Popülist ve şovmence bir tavrım da yok. Ama bunların da bir faturası oluyor elbette ki, o da zaten bu asılsız yakıştırmalar oluyor!

Sonuçta partimle bir sıkıntım yok…Bir görevim var, şehrin sorunlarına ciddi çözümler üretmek!

Ve devam ediyor Başkan Tugay…
Çöp tesisi kurulması vs. gibi altyapı projeleri adına, uzun süredir bekleyen dış kredilerin onayını gündeme getirmek için oradaydım.
Ak Partili isimler sadece bu süreç kolay olsun için eşlik etti…

Siyaset konuşulmadı. Aksine İzmir’e ön yargılı bakılmamasını önerdim. Desteğiniz olursa,
bu desteğinizi halka da açıklarım… dedim.
Bir Başkanın, bir zarif davranış örneğidir bu!

Bu görüşmeden sonra, “böyle bir istifa senaryosu yazmak büyük bir terbiyesizliktir” diyerek, görüşmelerini sonlandırıyor…

***

Cemil Başkan, bu görüşmeden sonra olanlar için; “İletişimden bu kadar rahatsız olunması anlaşılır değildir” diye de sitem ediyor…

Çünkü, halkını mutlu edebilmek için ; Nasıralı İsa’nın da dediği gibi ; Her alan dileyendir. Her bulan arayandır. Her açılan kapı çalınandır!
İyi Pazarlar…