FATİH YAPAR/EGEDESONSÖZ - İşkence iddiaları, çıplak arama, kötü muamele ve personel uygulamaları şikayetleri ile gündeme gelen Türkiye’nin en büyük cezaevi kampüslerinden biri Aliağa Yenişakran Cezaevi için TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesindeki Cezaevleri İnceleme Komisyonu’nun hazırladığı rapor tamamlandı. Mahkumların 36 dilekçe ile yaptığı başvurunun ardından alınan iki günlük inceleme turuna Cezaevleri İnceleme Alt Komisyonu Başkanı AK Parti Çorum Milletvekili Murat Yıldırım, AK Parti’nin diğer isimleri Ağrı Milletvekili Mehmet Kerim Yıldız, Kilis Milletvekili Ahmet Salih Dal, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, MHP İstanbul Milletvekili Atilla Kaya, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü katılmıştı. AK Parti İzmir Milletvekili Avukat Hamza Dağ’ın da katıldığı ziyarette komisyon görevlileri Yasama Uzmanı Abdulsamed Sığırtmaç ile Yasama Uzman Yardımcısı Mesut Aydınlıoğlu’nun altına imza attığı raporun tüm işlemleri bitti.
Kente gelen komisyon üyeleri ziyaretin ilk günü İzmir Valisi Cahit Kıraç’ı ziyaret eden komisyon üyeleri ikinci gün cumhuriyet başsavcısı ile görüşmüştü. Raporda görüşmeler sırasında Aliağa Ceza İnfaz Kurumları 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumu’nda rastgele seçilen koğuşlara girildiği ifade edildi. Hiçbir görevli olmaksızın yapılan görüşmenin ardından bilgi ve belgelerin de toplandığı dile getirildi. Çalışma usullerinin de yansıtıldığı rapora dayanak olarak ilgili kanun ve uluslararası anlaşma maddeleri de gerekçe gösterildi.
İŞTE RAPORUN AYRINTILARI
Cezaevi kampüsü, içinde bulunanlar, nitelikleri, özellikleri kişi sayıları, görevlerin durumu ve sosyal faaliyet alanları ayrıntılı bir şekilde yansıtılan raporda kuruma tam not verildi. Raporda, fiziki koşullar ile mahkumlara sunulan diğer imkanlar açısından sistemin oldukça olumlu bulunduğu dile getirilirken kadın cezaevi kurumundaki faaliyetlerin yanı sıra koridorlardaki yağlı boya tablolar ile saksı içindeki bitkiler ve Çocuk-Gençlik Cezaevi’nde suça sürüklenmiş çocukların yaşam ortamının takdirle karşılandığı ifade edildi. Bu uygulamaların tüm cezaevlerine örnek olması gerektiği de vurgulandı.
Cezaevinde uygulanan ‘grup liderliği’ görevinin lisans mezunlarınca gerçekleştirilmesi ve bu sistemin Türkiye çapında yaygınlaştırılması gerektiği dile getirildi.
Kurum personelinin tutum ve davranışlarından kaynaklı aramalarda insan onuruna gereken özenin gösterilmemesi ve mahkumlara kötü hitaplarda bulunulması türündeki şikayetlerin personel niteliğinin geliştirilmesi ile son bulacağı belirtilirken bu tür şikayetlerin personelin niteliğinde oluşan sorunun göstergesi olduğu anlatıldı.
ÖZLÜK HAKLARI İYİLEŞTİRİLSİN
Yapılan incelemeler sonrası ortaya çıkan raporda cezaevlerinde görev yapan personelin özlük hakları da masaya yatırıldı. Raporda, “Ceza infaz kurumlarının çalışma şartlarının zorluğu ve çalışmak için en son tercih edilen kurumlar arasında olduğu bilinmektedir. Bu nedenle zor çalışma şartlarının gereği olarak nitelikli personel istihdamını arttıracağı düşüncesiyle personel özlük haklarında yapılacak iyileştirmeler memnuniyetle karşılanacaktır” denildi.
ÖDÜL SİSTEMİ GETİRİLSİN
Cezaevlerindeki fiziki şartların aslında mahkumlara insan onuruna uygun bir yaşam ortamı oluşturmak, onların iyileşmesine yardımcı olmak gayesi taşıdığı belirtildi. Mahkumların iyileşmesine yardımcı olması açısından STK’lar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu gibi kurumlarla iş birliğinin geliştirilmesinin faydalı olacağının altı çizildi. Öte yandan, “Yeni düzenlemeler ile mahkumların ziyaret sürelerinin bir ödül sistemi çerçevesinde arttırabilme olanağına kavuşacak olmasından memnuniyet duyulmuştur. Ziyaret sürelerinin arttırılması mahkumların iyileştirme sürecine katkı sunacağı ve memleketlerinden uzaklarda cezalarını infaz edenlerin varlığı düşünüldüğünde yeni sistemin uygulanmasında esnek olunması tavsiye edilmektedir” denildi.
LCD TELEVİZYONU ŞİKAYET ETTİLER
Ziyaret sırasında yapılan şikayetler de bölümler halinde komisyon raporuna yansıdı. 2 Nolu T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunanlar en çok ailelerinden uzakta oldukları için ziyaret konusunda sıkıntı yaşadıklarını dile getirdi. Bina akustiğinin kötü olması nedeniyle sorun yaşadıklarını ifade eden tutuklular ayrıca kantinden alınan LCD televizyonun montaj edilmesi gereken rafın yüksekte olması nedeniyle yansımadan dolayı net görüntü sorunu yaşadıklarını bile dile getirdi. Tuvaletteki muslukların bozulmasına rağmen tamir edilmediği de ifade edilirken yemeklerden gelen şekiyet de rapora yansıdı. Tutuklular komisyon üyelerine “Çok sık aranıyoruz. Kısa süreliğine telefon açıp odaya geldiğimizde daha bizi aramadan geçiriyorlar” dedi.
ÇIPLAK ARANDIK
Komisyon üyeleri ayrı bölüm olan kadın tutukluların bulunduğu yerde de incelemeleri rapora yansıttı. Raporda mahpus çocuklarına hizmet verilen kreşin bulunması olumlu bulundu. Kadınların birbirleriyle iletişim kurması, el işi ürünler yapmasının faydalarından bahsedildi. Kadınların en çok şikayet ettiği konular arasında kantinde el kremi türü ürünlerin bulunmaması, hastaneye yapılan sevklerin uzun sürmesi, muayenelerin kelepçeli olarak yapılması konuları oldu. Kadınlar ayrıca komisyona “Kuruma ilk girişte çıplak olarak arandık” dedi. Bu ifadelerin tamamı rapora yansıdı.
ÇOCUKLAR VE GENÇLER GENEL OLARAK MUTLU
Çocuk ve gençlerin kaldığı kapalı ceza infaz kurumunda yaşam alanlarının oluşturulması olumlu bulundu. Masa tenisi, farklı renklerde boyanmış oturma grupları, buzdolabı, çamaşır makinesi ve basketbol alanlarının faydasından bahsedildi. Çocuk odalarında kameraların bulunmadığı dışarı ile iletişimin diyafon sayesinde kurulduğunun da altı çizildi. Çocuk ve gençler genel olarak uygulamadan memnun kaldıklarını ifade ederken “Sabah sayımından akşam 17: 00’ye kadar odalarımız kapalı tutuluyor. Gündüzleri dinlenmelerimiz engelleniyor” dedi.
Komisyon incelemesinde ayrıca, şikayet edilen kantindeki ürün fiyatlarının da makul olduğunu, ürün çeşitliliğinin arttırılması gerektiğini rapora yansıttı.