“Müslümanlık hepimizin en üst kimliğidir.” Bu açıklamayı Erdoğan yaptı.

Malazgirt’i “Arap-Kürt-Türk”ün ortak zaferi ilan eden yine Erdoğan…

Arap-Kürt-Türk Federasyonu hakeza Erdoğan tarafından savunuluyor.

Türkiye yüzyılının parametreleri…

Yeni Dünya düzeni koşullarında toplumsal mutabakatın sınırları, iktidar grubu tarafından böyle çiziliyor. Yeni Türkiye inşa sürecinde Anayasa belli ki “her şeyden evvel Müslümanız” zihniyetiyle yapılacak. Hangi İslam sorusunun yanıtı ise, “Emevî İslamı” olacak.

Ne tesadüf! Aynı zaman diliminde, “Siz artık Selanik’e geri dönün!” diye mesajlar atan İslamcılar, Türkleri Balkanlar’a geri göndermek için yanıp tutuşuyor.

Anadolu nüfus yapısı göçlerle kimlik değiştiriyor. Cumhuriyet devrimini sonlandırmak için bulunan yol, bu.

Peki, İslamcılar istedi diye, Türkler gider mi? O biraz zor. Yükselen İttihatçı hareket, islamcı dayatmaya cevap gibi… Gerek Osmanlı İmparatorluğu’nun gerekse Türkiye Cumhuriyeti’nin Balkanlar’da kurulduğunu unutan veya bilmeyen İslamcı zihniyet, şansını çok fazla zorluyor.

Körfez ülkelerine pazarlanan ülke topraklarının ve zenginliklerinin getirdikleri, Türk kimliğini tasfiye etmeye yetecek mi?

Yanı sıra, Kürt hareketinin Türkiye Cumhuriyeti’nin yıkılması için vereceği desteği de saymak gerek. Kürt diasporası, Lozan’a karşı BM’ye başvuru yaptı bile…

Kaotik bir dönemin eşiğindeyiz. Erdoğan, bütün Müslümanların aynı çatı altında bir araya gelmesini savunuyor.

Herhalde, Hristiyanlar ve Museviler de ayrı ayrı kendi çatıları altında toplanacaklar… Uzakdoğu, başının çaresine baksın!

Böyle bir Dünya mümkün mü? Değil. Çünkü dinler çağı kapanıyor. Dindar ailelerin çocukları bile deizme yönelmeye başladı. Tanrı’ya varan yolda din adamlarını ve din kurumlarını görmek istemiyorlar.

Erdoğan’ın Müslümanlığı en üst kimlik ilan ederek savunduğu federasyon fikri muhtemelen Pentagon-NATO hattında kabul görüyor.

Türkiye’nin ABD tarafından Ortadoğu ülkesi olarak kategorize edilmesini, bu hedefe katkı olarak anlamak da mümkün.

Ortadoğu’da devletler ve sınırlar yeniden oluşturuluyor. Türkiye bu operasyonun dışında değil.

Bu gelişmeler karşısında, kimliğinin saldırı altında olduğunu düşünen Türkler, hiç kuşku yok, tepki verecek. Ancak, yeni Dünya düzeni okumasını doğru yaparak karşı koymak hiç kolay olmayacak.

Siyasal alanda yeni gelişmelere hazır olmak gerek.