Tam da bugünlerde...

Ve dahi...

Tam da terörist başı ve Türkiye’deki sorumlu heyeti ile...

“Gel / git” yaşanırken...

Günün “taş gibi” mesajı...

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan geldi...

Peki...

Ne dedi Mansur Yavaş?

Aynen şunları söyledi:

“Barışı, huzuru istemeyen olur mu? Hepimizin evladı var, elbette isteriz ama suç işleyenler cezasını çekecek... Silahını bırakacak; öyle gömme, ateşkes falan değil, Türkiye'nin adaletine teslim olacak...”

***

Oysa...

Çok değil, iki ay önce...

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan...

“PKK'nın kullanım süresi doldu..” diyerek...

Terör örgütü için üçüncü bir yol olmadığının altını şu sözlerle çizmişti:

“Tuzaklara prim vermeyeceğiz...

Silahları gömecekler ya da silahlarıyla beraber gömülecekler...”

***

İki konuşma arasında şöyle bir fark vardı...

Ankara’nın reisine göre...

Terör örgütü üyeleri için...

Sadece silahları gömmek yeterli(!) değildi...

Türkiye Cumhuriyeti adaletinin önünde...

Hesap vermeleri de kaçınılmazdı...

Devlet Baba’nın düşündüğü ile...

Ankara’nın başkanının ifadeleri arasında “önemli” bir fark vardı...

***

Bebek katilinin DEM heyetiyle birlikte yaptığı açıklamanın...

Satır aralarına daha dikkatli bakmakta yarar var...

Çünkü...

Diyor ki; Öcalan özetle:

Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir... Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren tüm kesimlere selamlarımı iletirim...”

***

Aslında...

7’den 70’e herkes “her şey”in farkındaydı...

40 küsur yıllık acı ve gözyaşı...

Silahların gömülmesiyle bitmiyor...

Hala ana-babaları...

Şehit evlatlarının mezar taşlarını...

Gözyaşlarıyla yıkıyorlar...

Yıllardır ağlamaktan...

Gözlerinin feri gitti...

Koca bir milletin kalbi inim inim sızlıyor...

Ne büyük acı değil mi?

O tarifsiz acıyı hangi şehit ailesi dindirebildi bugüne kadar?

Biri çıksın...

Bu sorunun cevabını versin önce...

***

Başkan Mansur Yavaş...

Geçtiğimiz günlerde...

Şereflikoçhisar’da...

Şehit aileleri, gaziler ve gazi aileleri için düzenlenen...

İftar programına katıldı...

Ve ne dedi biliyor musunuz?

İşte o konuşmanın can alıcı bir dilimi:

Seçimden önce şunu söylediler; (Mansur Yavaş, kazanırsa PKK'lılar sayaç okuyacak...) Şimdi görüyorsunuz o lafların nereye geldiğini... Şu anda korkutmak için öcü olarak gösterdikleriyle el sıkışma kıvamına geldiler... Biz seçimlerden önce söyledik, bunun böyle olacağını... Dolaysıyla biz, memleketimizin huzurundan başka bir şey düşünmüyoruz...”

Ve iktidarı eleştirerek...

Arkasını şöyle getirdi Ankara’nın Reisi:

“Türkiye’de ikide bir, (Terörsüz Türkiye) falan diyorlar... Bunu söylerlerken (Şehitlerimizi ve gazilerimizi asla üzecek bir şey yapmayacağız) diyorlar. Ben de burada şehit ve gazi ailelerine soruyorum; hiç size soran, danışan oldu mu? Olmadı değil mi? Öncelikle sizden gelip helallik alacaklar, ondan sonra masaya oturacaklar...”

***

Bitiriyoruz...

Yeni yeni seslendirilen bir öneri var bu sıcak konuda...

Mesela...

Diyorlar ki:

“Bebek katilinin affını neden vatandaşa sormuyoruz?”

“Kanlı elleri hatırlatan” yerinde bir öneri...

“Zaman Tüneli”ne girmenin tam zamanı...

İlk silahlı saldırısını 1984'te gerçekleştiren…

Bölücü terör örgütü PKK…

Tam 41 yıldır yurt içinde ve dışında kan döküyor…

Can almaya devam ediyor…

15 Ağustos 1984’ten bu yana geçen çatışmalarda…

(Tam 15 bin günde)

Toplam 15 bin resmi görevli ve sivil insanımız şehit oldu…

Daha açık ve net yazarsak…

“40 yılda her gün bir şehit verdik!”

 Nasıl içimiz sızlamasın? 

Nokta...

Sonsöz: “Suç işleyenler cezasını çekecek; Türkiye'nin adaletine teslim olacak... Ondan sonra bu vatanın Gazi Meclis’i halkımın fikrini almak suretiyle neye karar verecekse ona karar verecek... / Mansur Yavaş – Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı...”