HABERLER>POLİTİKA
7 Ekim 2016 Cuma - 14:07

Ve Yüksel sessizliğini bozdu: Şok istifanın tüm detayları

İzmir İl eski Başkanı Yüksel istifasının ardından suskunluğunu bozdu. Yüksel 10 Ağustos’ta yaşanan istifaya ilişkin detaylı bilgi verirken parti içi ve ülke gündemine dair pek çok konuda açıklamalarda bulundu.

Ve Yüksel sessizliğini bozdu: Şok istifanın tüm detayları

EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanlığı görevinden 10 Ağustos’ta şok bir şekilde istifa eden Alaattin Yüksel suskunluğunu bozdu.

Ege TV’de yayınlanan Güne Bakış Programına konuk olan ve Deniz Ölgün'ün sorularını yanıtlayan Yüksel çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Yüksel CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun İzmir programı hakkında konuşurken, “Bence sıkıştırılmış bir program… “ dedi. Parti içi ve Türkiye gündemine ilişkin birçok konuda açıklama yapan Yüksel kaybedilen 8 ilçe için de görüş bildirdi.

Yüksel kamuoyunda çok tartışılan ve merak edilen konu olan istifasına ilişkin de detaylı bir açıklama yaptı.

PROGRAM SIKIŞTIRILMIŞ
Yüksel ilk olarak Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir programını değerlendirdi. Yüksel, “Benim başkanlığım dönemimde de belediye başkanlarımızın talebi olmuştu. Hatta geldiği birkaç programda da ‘Araya sıkıştıralım’ dediler. Ama olamamıştı. Çok ender oldu. Başkanlarımızın çok birikmiş projeleri vardı. Şimdi toplu olmuş. Bir günde aradan çıkarmak gibi olmuş. Bence sıkıştırılmış bir program…  İzmir Türkiye’de sosyal demokratların iktidarda olduğu ender kentlerden biri ve Türkiye’nin nasıl yönetileceğiyle ilgili anlatımla ilgili ciddi sıkıntısı var.  ‘Türkiye kötü yönetiliyor ama CHP gelse ne yapar? Daha mı iyi olur? Daha mı kötü olur?’ diye bir endişe var ki yüzde 25’te takılıp kalıyoruz. Oysa bunu Türkiye’ye anlatmanın argümanı elinde İzmir gibi çok büyük bir örnek var.  Büyükşehir ve ilçe belediyeleriyle İzmir’in nasıl yönetilebildiği, Türkiye’nin nasıl yönetilebileceğine en büyük referanstır. İzmir bir kaldıraç olmalıdır.  Bizim yerel yönetimlerimizin güç koşullarda nasıl üretebildiklerini Türkiye’ye anlatırsanız ülkeyi nasıl yöneteceğinizi söylersiniz. ‘Bir tarım politikası nasıl olmalıdır?’ sorusunun cevabı İzmir’de var. İzmir bir rol modeldir.  Bana göre sıkıştırmak yerine çok daha geniş vakit ayırarak ya da ayda bir yapmak lazım. İzmir bunu hak ediyor. Güzel projelerin anlatılması gerekiyor. Bunu yerel yönetimlerimizin de yaptığını düşünmüyorum. Genel Başkanın gelmesi ulusal ölçekte anlatmamıza fayda sağlar” dedi.

CHP’Yİ BÖLDÜLER…
Kaybedilen 8 ilçe hakkında konuşan Yüksel, “O zaman 8 ilçede CHP geride değildi. Büyükşehir Belediye Başkanı sadece Kemalpaşa’da rakibi Binali Bey’den daha az oy almıştı. Diğerlerinde öndeydi. Belediye başkanı adaylarının belirleme süreci doğru yönetilemedi. İktidar elindeki güçlerle Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kendi kararlarına aykırı olarak ‘isteyen istediği yerden aday olabilir’ serbestliği getirince sonuç bu oldu.  Aday olamayan mevcut belediye başkanları bile başka partiden aday olmuştu. Yani böldüler CHP’yi… CHP aslında oy olarak geriye düşmüş değil, kendi içindeki kariyer hırsları ne yazık ki 8 ilçeyi kaybetmemize neden oldu.  Objektif koşullar yoktu. Fakat arkadaşların bu kararı vermesinde genel merkezin parti yönetiminde aday belirleme sürecini doğru yönetmemesidir” ifadelerini kullandı.

SORUN TÜRKİYE’DE İKTİDAR OLMAKTIR
Erken seçim ihtimali üzerine açıklama yapan Yüksel, “İzmir’de çok büyük bir sorun yaşayacağını sanmıyorum. Kaybedilen ilçelerin 7’sinde CHP öndeydi. Genel seçimlerde de bu böyle. CHP olarak İzmir’e ne kadar teşekkür etsek azdır. İzmir ve CHP ruh ikizidir. İzmir halkı cumhuriyet, laiklik konusunda son derece duyarlı… Bir laiklik zinciri yaptık 40 kilometre Türkiye’ye örnek oldu.  Ama yerel yönetimde iktidarız. İzmir’in bu duygularına misliyle hizmet ederek cevap vermemiz gerekiyor. Sorun Türkiye’de iktidar olmaktır. Siz burada ne kadar iktidar olursanız olun genel sorunlar isiz çevreliyor. İnsanlarda genel olarak bir umutsuzluk hakim. Bu yüzde 25 bandını CHP aşar m? Nasıl aşar? Bu yönde bir gelişmeyi parti yönetiminin gösterebildiğini söylemek güç. Ama şu an iktidar alternatifi olan parti de CHP’dir” dedi.

MİLLETVEKİLLİĞİNİ BIRAKMA SEBEBİM…
Darbe girişimi sonrası yaşanan tablo için konuşan Yüksel, “15 Temmuz’a demokrasiye karşı olduğu için karşı çıkıyoruz. Belki idam sehpaları kurulacaktı. Ekonomi bozulacaktı, işsizlik artacaktı. Siz benzer sıkıntıları yaşatmaya başlarsanız orada neyin birliği olacak? Parlamento şu an devre dışı. 3 kişinin oturup karar verdiği KHK’larla yönetiliyor. Milletvekilliğini bırakmamdaki en büyük sebeplerden biri budur. Orada çoğunluğu eline geçiren diğerini tamamen yok sayıyor. Dünyada böyle bir demokrasi anlayışı yok. 1 milyon mağdurdan söz etti genel başkan en son grup toplantısında” açıklamasını yaptı.

EN AZ İKİ DÖNEM…
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun son yıllarda İzmir’e yaptığı ziyaretlerde farklı il başkanları tarafından karşılanmasına ilişkinde konuşan Yüksel, “Çok normal değil... İzmir gibi iktidar olan bir kentte uzun soluk bir il başkanı olması en azından görev süresini tamamlamış olması gerekir. En az iki dönem il başkanlığı yapılması lazım” dedi.

ÖZÜR DİLERİM!
Yüksel kamuoyunda çok tartışılan ve merak edilen il başkanlığından istifası konusuna da ilk defa açıklık getirdi. Yüksel aldığı kararın altında yatan sebepleri anlattı. İşte tüm detaylar:
Partiye zarar vermemek ve yıpratmamak için konuşmadım. İstifam İzmir’de ve Türkiye’de oldukça konuşuldu. Binlerce telefon aldım. Dönemediklerimden özür dilerim. İl delegelerimiz, ‘Biz size destek verdik. Seçtik. Umutluyduk. Geçmişte yaptıklarınız var. Yeni dönemde de iyi gidiyordunuz. Niye bıraktınız?’ dedi. Bu insanlara karşı bir sorumluluğum var.  Telefonda bazılarına sebeplerimi açıkladım. Sonrasında ‘O zaman diyecek bir şeyim yok. Haklısınız’ diyorlardı.

ATAMA İL BAŞKANLARIYLA BU KÜLTÜR KAYBOLDU
İnsanlara tek tek bunu anlatmam mümkün değil. Bütün partinin bunu bilmeye hakkı var. Ben çok köklü bir CHP’liyim. Çocukluğumda bu kültürü aileden aldım. Ben genel merkeziyle tartışan çekişen il başkanı durumuna düşmek istemedim. Geçmişte de bu noktaya geldiğimde bıraktım. Bu kez öyle olmadı. Genel başkanla bir sıkıntımız yoktu. Fakat genel merkezle yönetim anlayışında sıkıntımız vardı. İl başkanı partiyi ve genel başkanı temsil eder. O ilde bir iş yapılacaksa fikir üretecek ve eylemleri yapmak için genel merkezden destek alacak. Güçlü etkinlikler yapacak ve kentte örgütü güçlendirecek. Sorumlusu il başkandır. Zaman zaman sizin dışınızda da talepler olur. Belediye başkanları ve sivil toplum örgütleri de yapar. ‘Gelin İzmir’e şu işi yapalım’ derler. Bunlar aslında il başkanlığında toplanır. Genel başkana sunar. Genel başkan beğenmediğini değiştirir, değişiklikler olur. Bu hep böyle olmuştur. İl başkanı bunu halka duyurur. Benden sonra atama il başkanları oldu. Bu kültürde eksilmeler oldu. Benim kabul edemeyeceğim şeyler gelişti. Kişisel olarak genel başkan yardımcılarına başvuruyor. Programı uygun görüp olgunlaştırıyorlar. İl başkanı olarak benim bunlardan son anda haberim oluyor.

İLK KIVILCIM EGİAD…
İlk seçildiğimde genel başkanımız (EGİAD) Ege Genç İşadamları Derneği’ne geldi. Sizin son anda haberiniz oluyor ve misafir gibi katılıyorsunuz. Dernekten böyle bir talep gelebilir. Bunu il başkanımızla bir görüşün denmesi gerekiyor. Ben işadamları arasında çok etkin bir isimim. Danışma kurulu başkanlığını yapmışım. Ağırlığım var. Bana belki söylense bir tane dernek yerine tüm derneklerle çok daha güçlü bir toplantı gerçekleştirebilirdim. Bunun böyle olmayacağını ilettim. ‘Haklısınız’ denildi. Özel kalemi uyardım. Sonra dikkat edip bir talep geldiğinde ‘il başkanıyla konuştunuz mu?’ demeye başlamıştı.

Süt fiyatı düşmüş patates tarlada kalmıştı. Sütte sıkıntı çıktığında ‘Ödemiş’te büyük bir çiftçi mitingi yapalım’ dedik. Kooperatif başkanlarıyla bir araya geldik. Hayvanları ölüyordu. Berbat bir durumdaydı. Seferihisar’da bir otelde kendi belediye başkanlarımızla bir toplantı tercih edildi. Bunlar birikti.   Genel başkan Çanakkale’ye gidecek... Tüm illerden partililer gelsin diye genel başkan yardımcısı beni aramıyor belediye başkanını arıyor…

BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA…
Asıl sorunu anlatayım… Bardağı taşıran son damla…

Bir pazartesi günü beni telefonla Onur Bilge Kula diye bir arkadaşımız aradı. Bende telefonu kayıtlı değil. ‘Partinin Bilim Yönetim Kültür Platformu Başkanı’yım’ dedi. ‘Hayırlı olsun’ dedim. Bilmiyordum. Genel başkan kurultayda 12 isim önerir ve delegeler 8 kişiyi seçer. Onlar olsa tanırım. Dedi ki; ‘Biz Perşembe günü Seferihisar’da kültür ÇALIŞTAY’ı yapıyoruz. Genel başkanımız geliyor. Türkiye’nin bütün sanatçılarını topluyoruz. Ercan Karakaş’la çalışmışsınız. Bu işlerden anlıyormuşsunuz. Sizi de bu toplantıya katılmaya davet ediyorum’. Bu bir şok... ‘Çok naziksiniz. Ama bizim partide bu işler böyle yürümez’ dedim. Anladım ki bu arkadaş partili değil. ‘Siz eleştirilerinizi yöneltirsiniz ama mutlaka katılın’ diyor. Anlayamıyor. Haklıdır. Akademisyen... 

SOYER’E: SORUNUM SENİNLE DEĞİL!
Sonra Seferihisar belediye başkanı aradı. Ama o sırada Seferihisar belediyesi genel bakan programını basına geçti.  Daha önceden de böyle bir şey olduğunda buna benzer bir tartışma olmuştu. ‘Bu belediyenin programı’ demişlerdi. ‘Genel başkanın geldiği her toplantı örgütü ilgilendirir’ demiştim. ‘Tamam bundan sonra dikkat ederiz’ demişlerdi.  Belediye başkanına benim sorunum seninle değil. Daha önce uyarmıştım ama bunu yapan genel başkan yardımcılarıyla benim sorunum.  Arkasından özel kalem müdürü aradı. Ona da ‘Daha önce dile getirdim. Uyardım’ dedim. Sorun olduğu herkes tarafından anlaşıldı.

SİZİ PROTESTO EDİYORUM
Arkasından bunu yaptığı söylenen Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun aradı. Neredesiniz başkan? Çanakkale’ye geliyor musunuz?’ dedi. ‘Hayır gelmiyorum’ dedim. Biraz da tepkiliyim.’ Hayrola niye gelmiyorsunuz? Hasta mısınız?’ diye sorunca, ‘Hasta falan değilim. Gelemiyorum demedim. Sizi protesto ediyorum gelmiyorum’ dedim. Partiyi güç durumda bırakmamak için açıklama yapmayacağımı söyledim.  Seyit Bey ‘benim de haberim yok’ dedi.  En son genel başkan kendisi aradı. ‘Böyle bir şey olmaz’ dedim. ‘Bu arkadaşımız partili değil zaten. Bir akademisyen. Bunları bilemez’ dedi. Tamam bilemez de kendi başına böyle bir program yapabilir mi? Gelecek genel merkeze soracak. O aşamada da ‘dönün il başkanına sorun’ diyeceksiniz. Bunun bir hata olduğu söylenmesi yerine normal bir şeymiş gibi anlatılınca ben bu tepkiyi koymak zorundaydım.

GELDİĞİM GÖREVLERE ZORLA GETİRİLDİM
Kırıldığım şu oldu; siyaseti kariyer planlaması olarak görmedim. Geldiğim görevlere zorlanarak getirildim. ‘Sen burada lazımsın’ denildi.  Ben partiye ömrümü verdim. Başımıza bu da geldi. Partinin şu refleks vermesi lazımdı.  ‘Gençlerden biri il başkanı olsun’ dedim. Çok zorlandık. Bu olmalıydı.

Milletvekillerimizden ‘oh iyi oldu’ gibi açıklamalar geldi. ‘Böyle bir dönemde bu hareket yapılır mı?’ dendi. Yapılır. 

‘PEKİ’ DEDİ VE VEDALAŞTIK, ASLA PİŞMAN DEĞİLİM
Genel başkan aradığında ‘Bıraktım’ demedim. ‘Bu şekilde çalışmanın doğru olmadığını ve bunu kabul edemeyeceğimi’ söyledim. Peki dedi ve vedalaştık. Asla pişman değilim. Tam tersine böyle bir şeyin partililere örnek olarak yapılması gerekiyordu. Partiyi bırakmışım gibi düşünülüyor. Benim en mutlu olduğum dönemler görev almadan üye olarak devam ettiğim dönemlerdir.

 
Vizyonda merakla beklenen 6 yeni film
 
Yıldırım'dan sert mesaj: Asker piknik yapmaz!
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
İzmirli 7 Ekim 2016 Cuma 16:24

Alaattin Yüksel bu röportajı niye vermiştir? 1-Telefonu artık günde iki kez çalmaya başlamıştır. 2-İstifa edip gidince CHP İl Başkanlığının kapısına kilit vurulacağını sanmıştır. 3-Kendi yakın ekibi bile istifayı beklediği oranda ciddiye almamıştır. 4-İzmir kamuoyu istifayı "Türkiye gündemi bu kadar yoğunken kendi kişisel sorunlarını öne çıkardı." diye yorumlamıştır. 5-Geçmişte de siyaseti bıraktım diye tam sayfa röportaj verip üç ay sonra ki kurultayda Önder Sav kontenjanından Parti Meclisi üyesi olarak karşımıza çıkmıştır.

Yorumu oyla      11      5  
Chp li 7 Ekim 2016 Cuma 14:46

Zaten chp bitti başkan batını hdp si olduk

Yorumu oyla      11      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Dağ’dan Kocaoğlu’na ‘dosya numaralı’ yanıt ve mutabakat çağrısı!
Başkan’ın “Ortada çekecek dava yok” sözlerine İdari Mahkeme ve Danıştay’daki ...
Bayraklı’daki cemevi krizine nokta koyan müdahale!
Bayraklı Belediye Başkanı Karabağ ilçede defalarca krize neden olan Yamanlar ...
CHP'de 2 ilçede danışma kurulu mesaisi: Neler konuşuldu?
İlçelerdeki danışma kurulu toplantıları Karabağlar ve Aliağa’ya devam ...
 
Cumhurbaşkanlığı'ndan 'çalınan silah' açıklaması
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'ın korumalarına ait silahların ...
Kılıçdaroğlu’nun İzmir programında flaş değişiklik!
CHP Lideri Cumartesi günü Balçova’dan başlayıp Bergama’da sona erecek ...
AK Parti'den net açıklama: Bu stadı yapacağız!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Karşıyaka Belediye ...
 
Ve Meclis'te 'KHK Komisyonu' kuruluyor
Meclis'te, kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) ilgili itirazları değerlendirmek ...
CHP'den askeri hastaneler için araştırma istemi
CHP, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Sağlık Bakanlığına bağlanan askeri ...
CHP'li Mertoğlu'ndan örgütlenme ve ön seçim çıkışı!
CHP Çiğli İlçe Başkanı danışma kurulunun ardından yaptığı açıklamada, ...
 
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
10 Yönetmen Ve Türk Sineması
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Atatürk' adını kim yakıştırdı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva