HABERLER>EKONOMİ
8 Nisan 2012 Pazar - 12:19

Milyar dolarlık İzmir sevgisi

İzmir'de 300 milyon dolarlık fark yaratan projelerin altına imza atan Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, kısa sürede hayata geçireceği yeni projelerle bu rakamı 1 milyar doların üzerine çıkaracak.

Milyar dolarlık İzmir sevgisi

İZMİR - İzmir'de çok kısa süre içinde marka olmayı başaran Folkart'ın Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, 2004 yılında ilaç firmalarının pazar payını artırmak için geldiği İzmir'den bir daha kopamadı. Sancak'ın İzmir aşkı kente bugüne kadar 300 milyon dolarlık ses getiren projeler kazandırırken, kısa süre içinde hayata geçecek projelerle bu rakam 1 milyar doların üzerine çıkacak. 40 yaşına merdiven dayayan Sancak, bugüne kadar yaşadığı Van, İstanbul, Malatya ve Konya'dan sonra geldiği İzmir'e vurulmuş. 7 yıl önce, 'bundan sonra hayatımın sonuna kadar bu kentte kalmak istiyorum' diyen Sancak, hemen kolları sıvayarak bugüne kadar İzmir'de eşine rastlanmamış, Narlıdere Folkart, Mavişehir Folkart ve Folkart Towers projelerini kazandırdı. İşiyle adeta evli olan ve fark yaratan projelere imza atmaktan hoşlanan Sancak, aynı zamanda iyi bir aile babası. 3 erkek çocuğa sahip olan Sancak, çocukları ile bilgisayar oyunu oynamayı ve birlikte vakit geçirmeyi de çok seviyor. Narlıdere Folkart'taki evinde bizi ağırlayan Sancak Ailesi, sorularımızı yanıtladı.

* Mesut Bey, önce biraz kendinizi anlatır mısınız? İzmir maceranız nasıl başladı?

- Ben nüfus kağıdına göre 1 Ocak 1974 yılında Siirt'te doğmuşum. 10 yaşına kadar Van'da yaşadım. Daha sonra İstanbul'a gittim. Yaklaşık 22 yıl İstanbul'da kaldım. Ailemize ait Hedef Eczacılık firmasında pazarlama alanında çalıştım. Malatya ve Konya'da da görev yaptım. 2004 yılı Aralık ayında da firmamızın bu bölgedeki pazar payını artırmak için İzmir'e geldim. Kısa sürede hedeflediğimiz pazar payına ulaştık. Artık gitme vakti gelmişti ancak bu kısa sürede İzmir'i çok sevdim. Eşim ve çocuklarım da çok beğendi. Ondan sonra İzmir'de kalmanın formülünü araştırdım ve baba mesleği olan inşaat işinde karar kılarak, ilk proje Narlıdere Folkart için hazırlıklara başladım.

'SIRADAN İŞİ SEVMEM'
* İzmir'de ilk projeniz için Narlıdere Folkart iddialı bir proje değil miydi?


- Ben sıradan bir iş yapmayı sevmiyorum. Diğer işlerimde de öyleydim. Agresif bir tavrım var. Yenilik yapmıyorsan, fark yaratmıyorsan ben o işi yapılmış kabul etmiyorum. İnşaat sektöründe de projeleriniz siz öldükten 100 yıl sonra bile yaşıyor. Bu da beni çok heyecanlandırıyor. İzmir'de ciddi anlamda A+Plus konseptinde lüks konut açığı vardı. Ben İzmir'e ilk geldiğimde ne yazık ki içinde spor merkezleri, saunası, yüzme havuzu, güvenlik hizmeti olan lüks bir ev bulamamıştım. '4 milyonluk şehirde böyle bir proje mutlaka olmalı' dedik ve Narlıdere Folkart projesine başladık.

* İş yaşamında fark yaratmayı seviyorsunuz. Bu özelliğiniz size neler kazandırdı?

- Farklı bir şeyler yaptığınızda sizden söz ediliyor. Kısa sürede isminiz duyuluyor. Şirket olarak kendi sektörünüzde anılıp, en üstlere taşınıyorsunuz. Biz bu sayede İzmir'de çok kısa sürede marka haline geldik. Tabii bunun için çok çalıştık. Zahmete girerseniz zaten karşılığını fazlasıyla görüyorsunuz. Bizim sektörde en önemli şey iyi ilişkiler kurmak ve güven sağlamak. Bunu başardığınız takdirde 2 yıl sonra tamamlanacak projenize gözü kapalı olarak 500 bin doları insanlar hemen yatırabiliyor. Narlıdere'de, Mavişehir'de, Bayraklı'da herkesin geçerken mutlaka projelerimize gözü takılıyor. Zaten bunu yapabilirseniz marka olabiliyorsunuz.

* İzmir'e bugüne kadar 300 milyon doların üzerinde proje kazandırdınız, Bundan sonra da yeni projeleriniz olacak mı?

- Narlıdere ve Mavişehir Folkart projelerini tamamladık. Bayraklı'da Avrupa'nın önde gelen iş merkezlerinden birini yapıyoruz. Bundan sonra ilk yapacağımız şey nitelikli bir alışveriş merkezi. Bu projemiz için 400-450 milyon dolarlık bir yatırım yapacağız. İzmir'de olmayanı yapacağız. Bundan sonra da konut ve ofis projelerimiz devam edecek. İzmir İstanbul Otoyolu'nun 5 yıl içinde tamamlanmasıyla kentimiz İstanbul'un tatil merkezi olacak. Bu nedenle Çeşme'de de mutlaka bir projeyi hayata geçirmek isityorum. Kısa süre içinde projelerimizle kentte 1 milyar doların üzerinde yatırıma imza atacağız.

* İzmir'de 'yatırımcılar büyük sıkıntı yaşıyor, engelleniyor' deniyor. Siz hiç zorlandınız mı?

- İzmir'de iş yapmak zor deniyor ama ben bugüne kadar hiç zorlanmadım. İşinizi doğru yapıyorsanız kimse size engel olmaz. Herşeyi dört dörtlük olan bir projeye kim karşı çıkmaya cesaret eder ki? Yanlış iş yaparsan tabii ki birileri karşı çıkacak. Biz kente değer kattığımıza inanıyoruz. Bu nedenle de ne yerel yönetimlerle ne de merkezi idare ve yöneticileri ile hiç bir sorun yaşamıyoruz. Bilakis, hepsiyle çok iyi diyaloglarımız var. İşinizi doğru yaparsanız, hile hurda peşinde olmazsanız hem halk sizi seviyor hem de yöneticiler.


TANITIM ELÇİSİ

* İzmir'e olan sevginizin kente milyar dolarlık projeler kazandırdığını görüyoruz. İzmir'in nesine aşıksınız?

- İstanbul'da 22 yıl yaşadım. Bu kentin trafiği, keşmekeşi, insanı yoran hali İzmir'de yok. O yüzden bu kenti seviyorum. Ayrıca İzmir yaşanılacak bir kent. Her yere rahat ulaşıyorsunuz, hayatınız yollarda geçmiyor. Ben birçok arkadaşımı da İzmir'de yaşamaları için ikna ettim. İzmir'in gönüllü tanıtım elçisi oldum. İzmirliler de beni seviyor. Folkart Bayraklı projesinin yüzde 55'ini, temelini atmadan satmamız bunu bir göstergesi.

* Yoğun bir iş temponuz var. İş dışında kendinize zaman ayırabiliyor musunuz?

- İş dışında düzenli spor yapmaya çalışıyorum. Haftanın 3 günü spor salonunda plates yapıyorum. Ağırlık çalışıyorum. Masa tenisi oynuyorum. Yüzüyorum. Özellikle yaz ayları öncesinde sporu ihmal etmiyorum. Yaza formda girmek için özen gösteriyorum. Yazın akşamları ve haftasonu Çeşme'de vakit geçiriyorum. Pazar günlerini mutlaka ailemle geçirmeye çalışıyorum. Çocuklarımla da bilgisayar oyunu oynamayı ve birlikte zaman geçirmeyi çok seviyorum. Ayrıca tavla oynamaktan da çok zevk alıyorum. Bu konuda rakip tanımıyorum.

* İnci Hanım, Mesut Bey gibi yoğun bir işadamının eşi olmak hayatınızı nasıl etkiliyor, biraz bahsedermisiniz?

- Mesut ile 17 yıldır evliyiz. 16, 13 ve 5 yaşlarında 3 çocuğumuz var. Mesut'un yoğun bir iş temposu var. Çocuklarla ben ilgileniyorum. Okullarını ben takip ediyorum. Her şey rayında olduğu sürece işler tıkır tıkır yürüyor. Zaman zaman sıkıntılar da olabiliyor. Kerem ve Fırat TAKEV'de okuyor. Tarık ise kreşe gidiyor. Evde 4 erkeğe bakmak zaman zaman zor olsa da üstesinden geliyorum. Mesut'un çocukları ile çok güzel diyalogları var. Onlarla birlikte iken büyük keyif alıyor. Pazar günlerini ise mutlaka birlikte geçirmeye gayret ediyoruz.

* Mesut Bey, özel günlerinizi hatırlıyor mu? Eşinizi nasıl tanımlarsınız?

- Mesut her gün için özel gündür diyor. Zaman zaman sürprizler yapıyor. Mesut'un dış görüntüsü sert gibi gözükür ama kalbi çok yumuşak bir insan. Çok iyi. Mesut'un bu yönünü keşfetmek biraz zaman alıyor.

* Mesut Bey size mutfakta yardımcı oluyor mu?

- Mesut'un mutfakla arası pek iyi değil. Bir tek kendi usulüyle melemen yapıyor. Zaten yaptığı melemeni de sadece kendisi yiyor.

* İnci Hanım, 17 yıllık mutlu bir evliliğin sırrı ne sizce?

- 17 yıl çok hızlı geçti. Evlilikte aşk belirli bir yerden sonra bitiyor. Bundan sonra sevgi ve saygı devam ettiği sürece evlilikte mutlu oluyorsunuz. Mesut Bey de her zaman evde huzurlu olduğu için iş hayatında başarılı olduğunu belirtiyor. Mutlu bir evlilik, hayatı daha da güzelleştiriyor.

Evlilik teklifine eşi inanamadı
* Mesut Bey evlilik teklifi ile ilgili ilginç bir anınız var. Onu da anlatır mısınız?


- İnci Hanım Hedef Ecza firmasında benim yardımcımdı. Ben kendisini çok beğeniyordum. Bir gün kendisine aşık olduğumu, evlenmek istediğimi söyledim. İnanamadı. O zaman 17 yaşındaydı. Ben de daha askere gitmemiştim çok gençtim. Ciddi olduğumu düşünmedi. 'Beni kandırmaya çalışıyor' diye aklından geçirmiş. İlkin bir şey söylemedi. Ben daha sonra 'Ya evlilik teklifimi kabul edersin ya da yarın seni kaçırırım' dedim. Bunun üzerine ciddi olduğuma kanaat getirince evlilik teklifimi kabul etti ve kısa süre içinde evlendik.

Tavlada kazandıkları artık evine sığmıyor
* Tavla en büyük keyif aldığınız oyunlardan biri herhalde?


- Kumar oynamam ama dostlarımla gömlek, takım elbise ve ayakkabısına tavla oynamayı severim. Sık sık Rıza Akça, Aziz Demir, Mustafa Kürkan, Çetin Koçak, Emin Önal ile tavla oynarım. Onlardan kazandığım elbiseleri evim almıyor. Sırf onlar için evimi büyütmeyi planlıyorum. Onlar benim tavlada rakibim değil, müşterim. Tavla oynamak ve sürekli kazanmak en büyük hobilerimden biri.(Murat Şahin/Yeniasır)

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Murat 8 Nisan 2012 Pazar 16:54

İzmirlilerin cebinde bu beyin yaptığı inşaatları alacak para yok.O da tabiiki umudunu İstanbullu para kazanan insnlara bağlamış durumda.Türkiye'nin en Batısı ve işsizlik oranı %14,9! Bu resmi rakam.Gerçek rakam daha da acıdır herhalde.İşi olan gençlerde İstanbullu aynı işi yapan bir kişiden %30-%50 az kazanıyorlar.Açıkçası ulaşım ve barınma dışında bütün herşeyin (araba,giyim,ayakkabı,market) fiyatı aynı,hatta İstanbul daha ucuz sayılır.İzmir sadece parası olan üretmeyen mirasyedilere cennet.

Yorumu oyla      14      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Yaşar Üniversitesi’nde 11. yıl gururu
İzmir’in uluslararası üniversitesi olma yolunda hızla ilerleyen Yaşar ...
Sanayici: 'cari açığa dikkat', İhracatçı: 'ilaç gibi geldi'
EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki yeni teşvik paketi sonrası uyarıda ...
'EXPO'yu da alırız, olimpiyatları da'
Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Prof. Dr. Erdener, İzmir'in EXPO; İstanbul'un ...
 
Çeşme kruvaziyer turizmine 'merhaba' dedi
Uzun yıllardır kruvaziyer turizme evsahipliği yapmak isteyen Çeşme, bugün ...
Savunma sanayicilerinin ‘teşvik paketi’ mutluluğu
EBSO Başkan Yardımcısı İbrahim Gökçüoğlu Ege iş dünyasını, stratejik sektörler ...
''İstemezükçüler cezalandırılsın'' önerisine tam destek
ESİAD Başkanı Bülent Akgerman’ın önerisi, davalar nedeniyle sabrı taşan ...
 
ESBAŞ'ta başkan yine bir 'Tuncer' oldu
Ege Serbest Bölgesi’nin yeni yönetim kurulu başkanı belli oldu. Yeni başkan ...
Memurun yüzü 'ek bordro' ile gülecek
Memur zammının 15 Mayıs'a yetiştirilmesi hedefleniyor. Bu tarihe yetişmezse ...
Pizza Pizza üç günde üç kurdele kesti
İzmir merkezli Pizza Pizza, her geçen gün büyümeye devam ediyor. Türkiye ...
 
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Mutluluğun ‘resmi’ budur!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva