Bayır’dan Burak Oğuz meselesinde ihbarcı çıkışı: Belediyeden ihale alamamış!

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı. Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz’un FETÖ/ PDY soruşturması kapsamında tutuklanması, görevden alınması ve yerine kayyum atanmasıyla ilgili konuşan Vekil Bayır önemli açıklamalarda bulundu.

Bayır ayrıca işsizlik, emeklilikte yaşa takılanlar, asgari ücret, siyaset sahnesine çıkacak yeni partiler, CHP’deki olağan kurultay süreci konularında net ifadeler kullandı.

TOPBAŞ VE GÖKÇEK İÇİN İDDİANAME HAZIRLANMADI, YARGILANMADILAR!
Urla Belediye Başkanı Oğuz’un durumu üzerinden konuşan Bayır, “Başkan Burak Oğuz hakkında bir takım iddialar var. Onun ayrıntısı kamuoyu tarafından bilinmiyor. Dosyada gizlilik var. Bizim gayretimizle öğrendiklerimiz var. Biz masumiyet karinesine inanıyoruz. Sadece başkanımız Burak Oğuz ile ilgili değil, AKP kendi başkanlarını kızağa çekip kayyum atadığında da, HDP’lilere kayyum atandığında da aynı tepkiyi gösterdik. Burak Oğuz’u CHP’li bir başkan olduğu için savunuyor değiliz. Geçmişte birçok belediye başkanı için bu tip iddialar ortaya atıldı. Birçok dosya savcılık odalarında kapatıldı. Kadir Topbaş, Melih Gökçek, Ahmet Edip Uğur gibi isimler de aynı iddialarla itham edildiler. Bu isimlere iddianame tanzim edilmemiştir. 17-25 Aralık’tan sonra FETÖ ile yolarını ayıran AKP, bu ismiler yollarını ayırmadılar diye görevden aldılar ama yargılamadılar. Burak Oğuz’a uygulanan şeyin o günkü belediye başkanlarına da uygulanması gerekiyordu. Eğer hak, adalet varsa yargılamanın tutuksuz olması gerekirdi. Burak Oğuz’a savcılık davet gönderiyor, Burak Oğuz o kadar rahat gidiyor ki, gider geri dönerim diye başkan vekili bile bırakmıyor. İfade veriyor, söz konusu şikayetçi olan 2 AKP’li yönetici var. İtirafçı konumunda olan, bugüne kadar İzmir’deki FETÖ’cüleri ihbar eden kişiler… Kimi kime şikayet ediyorsunuz? Geçmişte FETÖ’cü olarak bilinen, adı ihbarcıya çıkmış kişiler… Bunun siyasi bir olay olup olmadığını kamuoyuna bırakalım. Neden bu kadar yıl beklenmiş? Belediye başkanı olalı 8 ay olmuş, niye bu dosyalar şimdi ortaya çıkarılmış? Buradaki olay bana göre siyasi bir adımdır” dedi.

BU SÜREDE KAYMAKAMIN ORAYA ATANMASINI DİKTATÖRLÜK OLARAK GÖRÜYORUM
Sözlerini sürdüren Bayır, “AKP yerel seçimleri kaybetmenin getirdiği hasımsızlıkla özellikle HDP’li başkanları terörle ilişkilendirdi ve görevden aldı. Şimdi çok tehlikeli bir şey deniyor. İstanbul’da boğazı kontrol altına almaya çalışıyor, Ankara’da mecliste üstünlüğü olduğu için kredi almasını engelliyor. Bunlarla bir takım şeyleri yürütmeye çalışıyorlar. ‘CHP’nin yukarıya tırmanan çıkışını engelleyeceğimiz bir malzeme de olmalı’ dediler. CHP’li namaza mı gider? Evet CHP’liler de namaza gider. Mercekle aradılar buldular, Burak Oğuz’da FETÖ olabilir mi? Yüzde 68 oyla gelmiş belediye başkanını görevden aldılar. 7 günlük itiraz süremiz var. Bu sürede kaymakamın oraya atanmasını diktatörlük olarak görüyorum. Kaymakamın şahsına bir sözüm yok. Kaymakamı tanıyorum, kişiliğiyle ilgili bir iddiam olamaz. Kendisi de rahatsız” diye konuştu.

BİZİM DE ELİMİZ ARMUT TOPLAMIYOR
Bayır, “Biz yargılanmasın, niye yargılıyorsunuz?’ demiyoruz. Yürüyen dava var. Neticeyi bekleyeceğiz. Ama bizim de elimiz armut toplamıyor. Yargıdaki çifte standardın görüldüğü bir somut örnek olarak önümüze çıkmıştır. Gerçekten yargı, adalet var mıdır? Bunu bekleyip göreceğiz. Bu arkadaşımız son seçimlerde Urla’da 10 kişiden 7’sinin oyunu almıştır. Bu bir ölçüdür. Urla halkı bu konuda onu belediye başkanlığına layık görmüştür” dedi.

İHBARCININ BİRİ BELEDİYEDEN İHALE ALAMAMIŞ!
İhbarcılar özelinde flaş bir çıkışa imza atan Bayır, “Şikayet eden 2 AKP’liye baktığınızda geçmişte FETÖ’nün içinde olduğu görülüyor. Onlar ihbarcı olduğu için elin kolunu sallayarak geziyor. Urla’da bir rivayete göre; bu ihbarcılardan biri, ‘Burak Oğuz’un ipi benim elimde, istediğim zaman çekerim, asarım, benim istediğimi yapmak zorunda’ diyormuş. Belediyeden beklenti içinde olduğunu, ihale alma aşamasında olduğunu biliyoruz. Sanıyorum son meselede de belediyedeki ihalelerden biri kendisine verilmediği için bu arkadaş elindeki mevcut eski dokümanları veriyor” ifadelerini kullandı.

BİZ İZMİR’DE SARI ÖKÜZÜ VERMEYECEĞİZ
Bayır ayrıca, “Bu bahsedilenler 8-10 yıl geriye giden şeyler. Savcılığın incelemesinde Burak Oğuz’un telefonunda ByLock olmadığı tespit edildi. Oysa biz biliyoruz ki FETÖ’cülerde ilk görülen telefonda ByLock kullanıcısı olmaktır. Burak Oğuz’un telefonunda ByLock bulunmamıştır. Ne bulunmuştur? 8-10 yıl önce bazı kişilerle yaptığı konuşmaların özeti de değil, sadece aramıştır. Burak Oğuz bir mali müşavirdir. Defterlerini tuttuğu müşterileri var. Onlarla konuştuğu bu işin içinde olduğu anlamına gelmez. Ben de iş adamıyım. Yüzlerce, binlerce telefon ediyoruz. Bu tarz konuşmalar oluyor, bunlar direkt FETÖ’yle bağlantılı olduğu düşünülmesi doğru değildir. Seçimle gelen seçimle gitmelidir. Halkın oyuyla seçilmiş insanlar tepeden bir kararla görevden alınmamalıdırlar. CHP olarak başımıza ilk kez böyle bir şey geliyor. Biz İzmir’de sarı öküzü vermeyeceğiz” dedi.

MECLİS TOPLANARAK BAŞKANINI SEÇMELİYDİ!
Bayır, “Halkın tepkisi ne olacak? Urla’da 10 kişiden 7’si oy verdi bu başkana. Mücadelemiz sürecek. Ama amacımız halkı kışkırtmak değil. Fakat burası İzmir! Ben burada siyaset yapmıyorum. Adaletten, haktan, hukuktan bahsediyorum. AKP’ye gelince hak, hukuk, HDP’ye gelince yok. Belki de birkaç sene sonra hak, hukuk, adalet arayışı en fazla onların ihtiyacı olacak. Buna inanmalılar. Ne yapılabilirdi? Urla Belediyesi’nin seçilmiş meclis üyeleri vardır. O meclis üyeleri toplanır başkanlarını seçerlerdi. Kayyum atamak asıl niyetin en olduğunu gösteriyor. Burak Oğuz iddianameye dayanılarak gözaltından dolayı tutukludur, henüz suçluluğu ispatlanmamıştır. Mahkemeye çıkmadan, sonuç alınmadan suçlu muamelesi yapılamaz” diye konuştu.  

CHP TERÖR ÖRGÜTLERİYLE BİR ARADA OLMAZ, HELE FETÖ İLE HİÇ OLMAZ. DOKU UYUŞMAZLIĞIMIZ VAR
Adaylık sürecinde işlemlerden geçildiğini aktaran Bayır, “Aday olduğunuzda Emniyet’ten temiz kağıdını getirmeniz lazım. Seçim kurulu da herhangi bir örgüte bulaşık mısınız, seçme seçilme özgürlüğünüz var mı, bunu araştırır. Burak Oğuz’la ilgili böle bir iddia olsaydı, seçim kurulu aday olmasına izin vermezdi. Ayrıca partiler kendileri de bu araştırmayı yapıyor. FETÖ yapıştırmasının en son yer bulabileceği yer CHP’dir. CHP terör örgütleriyle bir arada olmaz, hele FETÖ ile hiç olmaz. Doku uyuşmazlığımız var. AKP’nin eski ortağı diyeyim, yeni ortağı farklı. Onu tanıyamıyoruz, MHP genel başkanı gibi değil de AKP genel başkanı gibi konuşuyor. Bizi hayal kırıklığına uğratıyor. Geçmişteki sicilinde herhangi bir aday olmama durumu söylenmemiş. Henüz mahkemeye çıkarılmamıştır, dava görülmemiştir, mahkemedeki savunması alınacaktır. Tanıklar dinlenecektir. Biz CHP olarak ciddi bedeller ödemiş partiyiz. Kurulan kumpaslarla Silivri’de yatan arkadaşlarımız vardı. Yıllarca insanlar içeride yatırıldı ve ‘kusura bakmayın, sizi boş yere tutmuşuz’ dediler. FETÖ’cü bir takım hakim ve savcılar tarafından bu insanlar suçlanmıştı, biz bugünleri unutmadık. Bu konuda tedbirli davranmak zorundayız. Bugünkü yargı sisteminin kaçak saraydan talimatla karar vermeyeceği umudunu koruyoruz” açıklamasında bulundu.  

İHBARCI, SENİN FETÖ’CÜLÜĞÜN TESCİLLİ!
Bayır bu konuyla ilgili son olarak, “İhbarcı sadece ihbar yapabildiği için serbest kalıyor. Senin FETÖ’cülüğün kesin, tescilli, ama başkasına ‘FETÖ’cü olabilir’ diyorsun! İnsanlar da ‘ben böyle birine mi oy verdim?’ diyebilir. Ama terörist olma yaftası o isme yakışmıyor. İnanamıyorsunuz. Örtüşmüyor, yapışmıyor. Daha önce kardeşinin gölde boğularak ölmesi, anne babasının ayrılması, üvey baba devreye giriyor, onun bir yerlerde bulaşıklığı ona yapıştırılmaya çalışılıyor. Bunların doğru olduğunu düşünmek istemiyorum. Yarın avukatlar randevu alacak, tanık dinlemeleri olacak. Bu mahkeme sürecinin sağlıklı yürüyeceğine inanmak istiyorum” dedi.

BANA GÖRE AKP’NİN SON KULLANMA TARİHİ 2023’TÜR!
Bayır, milletvekili olarak en çok işsizlik ve EYT’lilerin sorunları için arandığını ifade ederken, “En çok aranma sebebimiz işsizlik, EYT’liler ve son zamanlarda bir af meselesi çıktı, bunlar için aranıyoruz. Ben buradan şunu söyleyeyim; tanımış olduğum bu AKP iktidarı herhangi bir seçim olmadan bu işleri yapmaz. AKP şu mantıkla çalışıyor; bu yasayı geçirirsek sandıkta nasıl bir faydası olur. Kaç oy getirir? Bu EYT’liler kaç kişidir? Seçim gündeme alınmadığı sürece ne bu konular ne de asgari ücretin rayına oturacağına inanmıyorum. Ne yazık ki söyleyeceğim bu umutsuz şeyler. Türkiye’deki tüm sorunların sebebinin 17 yılık AKP iktidarıdır. Bu iktidardan artık kurtulmamız lazım. Bana göre AKP’nin son kullanma tarihi 2023’tür!” diye konuştu.  

AKP’NİN İKİZ ÇOCUKLARI OLUYOR!
Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun yeni partileri için açıklama yapan Bayır, “AKP’nin ikiz çocukları oluyor, ondaki telaşı anlıyorum da MHP’deki telaş niye? Baba oluyor telaşı mı? Bu partiler AKP’nin içinden çıkıyor. Minimum yüzde 6 maksimim yüzde 12 gibi bir rakama ulaşabilir. Bunu AKP’den söküp aldığınızda MHP ile birlikte yürütülen meclis çoğunluğu yitirilmiş oluyor. Grup kurabilirler mi? 20 kişiye ihtiyaçları var. AKP içinden tahmin ediyorum 16-17 kişi bulurlar, tıkanırlarsa demokrasinin önünü açmak için diğer partiler yardımcı olur. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener kapıyı araladı, ‘aynı sıkıntılardan biz de geçmiştik, CHP omuz vermişti, biz de vekil arkadaş verebiliriz’ dedi” ifadelerini kullandı.

1 YILI TAMAMLAMADAN NET BİR ŞEY SÖYLEMEK DOĞRU DEĞİL
31 Mart yerel seçimlerinde İzmir’de değişen yerel yönetim yapısına değinen Bayır, göreve gelen yeni isimler için, “1 yılı tamamlamadan net bir şey söylemek doğru değil. Daha önce yorulan arkadaşlarımız yerine yeni arkadaşlarımız görevi devraldılar. Genel merkez başkanları mercek altında tutuyor. Toplantılar yapıldı. CHP’li belediye başkanlarının iktidar olduğu yerler Türkiye nüfusunun yüzde 64’üne tekabül ediyor. Eğer CHP’liler doğru hizmetler yapar, şeffaf olurlarsa, savurganlık yapmazlarsa, vatandaş bunu fark ederse AKP’li kesimin oyunu alarak CHP iktidarına büyük katkı koyacak. Belediyelerimizin çok ciddi çalışmaları var. Meclis toplantılarını canlı olarak yayınlıyorlar. İktidarın farklı yerel yönetimlerin farklı olmasının getirdiği engellemeler var. Bunları aşıyorlar” dedi.

DELEGASYON EN DOĞRUSUNU YAPAR!
Kongreler sürecine değinen Bayır, “İlçe kongrelerini yapıyoruz. Gayet olgunluk içinde yürüyor. Sonrasında il kongresini yapacağız. Kurultay en son olacak. Seçilen delege özgür iradesiyle kararını vermeli. Milletvekili, belediye başkanı, genel merkezin yönlendirmesiyle hareket etmemeli. Herkesi biz ve Ankara belirleyecekse o zaman delege seçimlerinde niye bu insanları birbirine kırdırdık diye adama sorarlar, delegasyon en doğrusu neyse gereğini yapar diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.