Zafer Partisi İzmir İl Başkanı Naşit Birgüvi'in basın açıklaması sırasında yanında Zafer Partisi Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Can Küçük de hazır bulundu. Birgüvi, Ülkü Ocakları yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını duyurdu. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunun gerekçesi olarak, partinin il ve ilçe yöneticilerine yönelik tehdit ve baskı girişimleri gösterildi.

‘YA PARTİDEN İSTİFA EDİN YA DA SİZİ KALDIRIRIZ’
Zafer Partililerin Ülkü Ocağı üyeleri tarafından tehdit edildiğini söyleyen Birgüvi, partinin il ve ilçe başkan ve yöneticilerine yönelik sosyal medya üzerinden ve telefonla arayarak ‘Ya partiden istifa edin ya da sizi kaldırırız’ şeklinde tehdit edildiklerini belirtti.

"HUKUK YOLLARINI TERCİH ETTİK"
Zafer Partisi olarak, İzmir Ülkü Ocakları İl Başkanı, İl Başkan Yardımcıları ile İlçe Başkanları hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını söyleyen Birgüvi, "Partimizin il ve ilçe başkan ve yöneticilerine yönelik gerek sosyal medya üzerinden, gerekse telefonla, bizzat başkan ve yöneticilerimizi arayarak yapılan “ya partiden istifa edin, ya da sizi kaldırırız” içerikli tehdit, şantaj ve baskıları! Hatta, bazı yöneticilerimizin iş yerlerine gidip, tehdit ve baskı ile partiden istifa ettiklerine dair yazı yazdırıp, bunu post haline getirip, sosyal medyadan nasıl yayınladıklarını anlatacağım.

Bilindiği üzere partiler demokrasimizin ve çok sesliliğin olmazsa olmazıdır. Bundan dolayıdır ki, siyasi partiler anayasanın teminatı altında kurulur ve demokrasi adına fikirlerini özgürce söylemek üzere faaliyetlerini yaparlar.

Muhalefet etmek, ülkenin bekasına yönelik uyarıları hukuk kuralları içinde yapmak her partinin olduğu gibi elbette Zafer Partisinin de en tabii hakkıdır.

Bu hakkı kullanırken, başka bir partinin başka bir partiyi ve kadrolarını organize bir çete gibi tehdit etmesi, hem anayasal suç işlemektir, hem de kişi hürriyetine engel olmak ve cana kast içermektedir.

Yapılan sosyal medya paylaşımlarımızda tehdit, tahrik ve hakaret olmamasına rağmen sırf muhalefet ediyoruz diye, bu mafyavari yöntemlerle yöneticilerimizin hedef alınması asla kabul edeceğimiz bir şey değildir.

Siyaseti kavga ile değil, hukuk kuralları içinde yapmayı tercih eden Zafer Partisi kadroları olarak bizlerin suskunluğunu "korkmak" olarak algılayan bu zavallılar, bir şeyi çok iyi bilsinler ki, Zafer Partililer bu vatan savunmasını kefenlerini giyerek, korkmadan yapmaktadırlar.

Anladıkları dilden ve kısasa kısas mantığı ile bunlara cevap vermemiz elbette söz konusu; lakin, bunların seviyesine inip polemiğe girmemek için dişlerimizi ve yumruklarımızı sıksak dahi hukuk yollarını tercih ettiğimiz de göz ardı edilmemelidir.

Bu yüzdendir ki, son 24 saat içinde, gerek şahsıma, gerekse İlçe başkan ve yöneticilerimize yönelik, hem sosyal medya üzerinden, hem de telefon aramaları ile yapılan tehdit, şantaj ve baskılara dayalı Zafer Partisi olarak İzmir Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğumuzu buradan sizlere ve sizler aracılığı ile kamuoyuna duyurmak istiyorum.

Her ne kadar anladıkları dilden cevap verme gücüne sahip olsak da, onların içine çekmeye çalıştıkları çamurlarına düşmemek üzere hukuk yollarını tercih ettiğimiz çok iyi bilinmelidir.

Kaynak: ANKA