EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Koordinatörü Ümit Yaldız ile Gazeteci Fatih Yapar, SonSöz TV programında ülke ve kent gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Programın gündeminde kapsamı genişletilen Habertürk’e yönelik operasyon ile operasyonun siyasi etkileri ele alındı.

BİR OPERASYONU HANGİ MEDYA GRUBU SAVUNUYORSA OPERASYONUNUN AMACI VE ÇERÇEVESİNE YÖNELİK AKLIMIZDA BİR FOTOĞRAF CANLANIR
Yaldız değerlendirmesinde “Bu sabah bir grup ünlü gözaltına alındı. Bahis operasyonları büyük takımları ve hakemleri de içine alacak şekilde sürüyor. Habertürk merkezli bir operasyon var. Mehmet Akif Ersoy gibi ekran yüzlerini içine alan hatta bireysel ilişkiler üzerinden Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörü Furkan Torlak’a uzanan istifalar var. Aslında birbiriyle bağlantılı gözükse de operasyonların ayrıldığı noktalar var. Özelikle medya operasyonunun siyasi olduğu değerlendiriliyor. Bir operasyonu hangi medya grubu savunuyorsa operasyonunun amacı ve çerçevesine yönelik aklımızda bir fotoğraf canlanır. Örneğin CHP ‘li belediye başkanlarının tutuklandığı operasyonlar üzerinden iddianame yayınlayan TV’ler, gazeteler belliydi. Ersoy, daha çok yakın iktidara yakın bir profilken Sabah grubunun tüm detayları ele alan haberler yapması ‘bu işin magazinsel boyutunun dışında başka bir boyutumu var?’ sorusunu akıllara getiriyor. Olayın Habertürk’ün de içinde olduğu Can Holding’e yapılan operasyonlar üzerinden bakıldığından AK Parti içinden bir anlam taşıdığı, Erdoğan sonrası ile ilgili tartışmaların ışığında Numan Kurtulmuş, Ömer Çelik, Hakan Fidan gibi isimlere yönelik hamleler olduğu aktarılıyor. Cem Küçük, Şamil Tayyar gibi iktidarın önemli kalemşörleri bodoslama daldılar. Muhalefet medyası olayın şaşkınlığında… İktidar partisine yakın medya grubu infazı yaptı. Buna itibar suikasti, siyasi operasyon, Erdoğan sonrası için hesaplaşma hatta taht kavgası bile diyebilirsiniz. Herkesi izliyor, izleyen vatandaşlar da magazinsel haline bakıyor. Son dönemin parlatılan profilleriydi bu isimler. Güya cesur gazetecilerdi. Bir anda yerle bir oldular. Gözaltına alınmadan 3 gün önce Ömer Çelik’le canlı yayındaydılar. Biz Ankara’da filler tepişiyor biçimiyle değerlendiriyoruz. Bu tesadüf olamaz” dedi.
ERDOĞAN’A RAKİP OLARAK PARTİ KAMUOYUNDA KİM ÖNE ÇIKIYORSA OPERASYONU YİYOR
Yaldız şunları söyledi:
“Yaptığımız anketlerde 5-6 yıl önce ‘Erdoğan sonrası kim başkan olur?’ dendiğinde Süleyman Soylu çıkıyordu. Soylu, MHP, merkez sağın devamı niteliğindeki partilerin de sahiplendiği isimdi. Soylu profesyonelce siyasi infaza kurban gitti. Kudretli içişleri bakanı, Bahçeli’nin prensi kabul edilen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sedat Peker tarafından Süslü Sülü’ye dönüştürüldü. Soylu emekliliğini ilan etti.
Son 1-1,5 yılda Hakan Fidan’ın aldığı bir pozisyon vardı. Hukuken Erdoğan aday olamıyor. Olmazsa kim olur diye AK Parti, Cumhur İttifakı seçmenine sorduğumuzda Hakan Fidan ismi çıkıyor. MİT kökenli olması, Dışişleri Bakanlığı yapması gibi konular var. Güvenlik bizim için önemli bir konu. Civarımız ateş çemberi ve Hakan Fidan’a seçmen tarafından şans verildi. Şu an Fidan’a kim yakınsa ağır ithamlarla kendisine yürünüyor. Kabine değişikliği halen olmadı. Yaklaşık 300 emniyet müdürünün emekliye ayrılması bekleniyor. Valiler kararnamesi her Ağustos’ta çıkardı, çıkmadı. Kabine de açıklanmadı.
Hakan Fidan konusunda tekzip de yok. Fidan hedefte… İçinde kolejlerin de olduğu büyük medya gruplarını satın alan holdinge operasyon, TV’ye operasyon varsa Hakan Fidan kabinede yok demektir.
Her şey soruluyor. Etiler’deki garsoniyerden bindiği arabalara, aynalı odalara kadar işin magazinsel yönü topluma atılıyor, siyasal yorumcularla operasyonun nereye uzanacağını, hangi bakana uzanacağını gösteriyorlar. Erdoğan’a rakip olarak parti kamuoyunda kim ön plana çıkıyorsa operasyonu yiyor. Şu anda Soylu diye biri kimsenin gündeminde değil. Hakan Fidan’da da iş oraya doğru gidiyor gibi… Sabah grubunun işe bu kadar atlaması, Albayrak kardeşlerin işin içine girmesi falan ister istemez siyasi infaz gibi algılanmasına yol açıyor.
Gazeteci Yapar ise Turkuaz Grubu’nun sahipleri olan Albayrak ailesinden Berat Albayrak’ın Erdoğan damadı olduğuna dikkat çekerek “gazetedeki atamalar, yayın politikası dahil hepsinde Serhat Albayrak’ın etkisi vardır. O da aile demek. Yayın politikasının bu yönde gitmesi aile bağları ile birlikte değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.
Yaldız ise şunları söyledi:
“Düğmeye kimin bastığı, Erdoğan’ın bu işin içinde olup olmadığı, neresinde olduğu gibi pek çok soru var. Görünen o ki, parti kamuoyunda bir biçimde rakip kim varsa tuzla buz ediliyor. Emrin nereden geldiği, harekat merkezi açığa çıkıyor. Filler niye tepişiyor sorusuna sormazsak sabah programı yapan Hakan Ural’dan farkımız kalmaz. Vay Rümeysa öyle mi yaptı durumunda değiliz. İşin siyasal boyutundayız”




