Köy kahvelerinde bile…

Seçim sonrası…

Muhabbet’in “cilvelisi” yaşanır!

Alaycı söylemler çimdik’ten beter acıtır:

“Dayı, gördün mü; bak… Senin parti nasıl tepetaklak gitti!”

***

Son seçimden sonra tarz değişti…

Üç dönem CHP’de vekillik yapmış; il başkanlığını üstlenmiş…

Tacettin Bayır…

Ege’de SonSöz TV’de resmen çaktı; “rehavet” uyarısı yaptı:

“Odun koysam seçilir mantığı oluşuyor!”

Abooov!

Neden böyle diyor; kıdemli vekil?

İyisi mi…

Açalım Pandora’nın Kutusu’nu…

Diyor ki; Tacettin Bayır:

“Taaa, en başta (İzmir, CHP’nin kalesidir…) dedin mi; gelsin rehavet… Bunun daha korkuncu, (Odunu koysak seçilir) mantığının ete-kemiğe bürünmüş haline davetiye çıkarmaktır… Bugün yapılan hatalar, dokuz ay sonra kapımızı çalacak olan yerel seçimde saç-baş yoldurur…”

***

Döneceğiz tekrar bu “ittifak modası”na…

Başka tehlikeler de var 100 yaşını kutlayan CHP için!

***

Şimdi…

“Vay be, unuttuk vallahi…” diyeceksiniz…

Geride bıraktığımız seçimde…

CHP’nin yıldızı kimdi?

Tartışmasız, Ekrem İmamoğlu…

Nitekim…

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın memleket sathında…

Ayak basmadığı yer kalmadı!

Neredeyse…

Mitinglerde bağırmaktan sesini kaybediyordu…

Yüz binlere seslendi…

Millet İttifakı ve Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu için oy istedi…

Özellikle gençlerin idolü oldu…

Sahnede göründüğü anda…

Otomatik olarak duyulmamış, yeni icat bir slogan…   

Meydanı inletiyordu:

“Ceketi çıkar… Ceketi çıkar… Ceketi çıkar…”

Bu slogan tarihe geçti…

Şimdi o sloganın muhatabını ciddi bir tehlike bekliyor!

Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret suçundan…

Geçtiğimiz yıl…

Ekrem İmamoğlu’na “2 yıl 7 ay 15 gün” hapis cezası verildi…

Karar önce İstinaf mahkemesinde…

Sonra Yargıtay tarafından incelenecek…

Kesinleşirse İmamoğlu siyasi yasaklı olacak ve…

Belediye başkanlığı görevine devam edemeyecek…

Olur mu?

Olabilir…

Peki, olursa eğer…

Bu karar,

İmamoğlu’nun siyasi kariyerini nasıl etkiler?

Ya yaşayıp göreceğiz…

Ya da bir mucize olacak…

***

Al sana CHP’den bir “sıkıntılı tablo” daha…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu…

14 Mayıs seçimlerinde…

Cumhurbaşkanlığı’na talip olunca…

14 Mayıs seçimlerinde milletvekili adayı olmadı…

Bu nedenle…

Milletvekilliği haklarından artık yararlanamayacak…

Veee…

Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlığı…

Yeni Meclis'in yemin edip göreve başlamasıyla birlikte…

Resmen kalkacak...

Nitekim…

MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden sorumlu…

Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ne dedi önceki gün:

“Kılıçdaroğlu, milletvekili olmadığı için dokunulmazlığı sona erdi… Hakkında çok sayıda fezleke bekliyor… Dava açık…”

Kılıçdaroğlu için…

Acaba kaç tane dava açılacak?

Tamam, CHP “Korkmuyoruz!” diyebilir ama…

Ya o davaların…

Yarattığı “psikolojik gerginlik” ne olacak?

***

Seçim arkada kaldı ama…

Başka dertler de var CHP çatısı altında…

Millet İttifakı Meclis'te çoğunluğu yakalayamadı…

Cumhur İttifakı'nın yaklaşık 14 puan gerisinde kaldı…

İki ittifak arasında 109 milletvekili fark oluştu…

***

Koçbaşı CHP’ydi ama…

Asıl kazanan yavru partiler oldu…

CHP listelerinde yer alan “altı” partiden 39 milletvekili meclise girdi…

Deva Partisi 14…

Saadet Partisi 10…

Gelecek Partisi 10…              .

Demokrat Parti 3…

Veee…

İYİ Parti ve Türkiye Değişim Partisi 1'er milletvekilliği kazandı…

İşe yaradı mı?

Bence…

Pek “yaramış” görünmüyor…

Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı arasında…

109 milletvekili fark çıktı ortaya…

Eh, bu da alkışlanacak bir “vaziyet” değil, her halde…

***

“Allah selamet versin!” dedirtecek bir tablo daha var…

DEVA, Saadet, Gelecek ve DP’li isimlerin yer aldığı…

Ortak listeyle seçime giren CHP…

Meclis’e ancak “167” milletvekili taşıyabildi…

Bu ne demek?

Geçen seçimlere göre vekil sayısını “22” arttırdı…

İyi de…

Ya ittifak ortağı partilerin vekilleri…

Yeminden sonra kendi amblemlerinin altında buluşurlarsa n’olacak?

***

Zaten…

Meral Akşener “parça/pinçik” seçime girmektense…

“Kendi yoğurdumu kendim yaparım, kendim yerim!” dedi ve…

Aslanlar gibi 44 milletvekilini çıkardı…

Aynen 2011’de olduğu gibi…

***

İnsan merak ediyor…

Tamam, “birlikten kuvvet doğuyor” ama…

Bu nasıl “kuvvet”?

Kendine bile “faydası” olmayan “kuvvet” olur mu?

***

Her şeye rağmen…

Cumhurbaşkanlığı seçiminde…

Kılıçdaroğlu’nun cansiperane gayreti ve kenetlenme…

Takdire şayandı…

Keşke…

Reklam filmlerinin bazılarında Atatürk de olsaydı...

***

Bitiriyoruz…

2018 ve 2022 seçim sonuçlarının tablosunu…

Bugünle karşılaştırın…

İttifak Modası’nın zerre kadar faydası yok…

Sadece…

Kapının üstünde adı kalmış…

Sokak arasındaki minik amatör takımlar gibi…

Sadece fotoğraf için poz veren partilerle “el ele tutuşma”nın…

Kime faydası olmuş ki?

Israrla sofraya “ittifak yahnisi” konuyor…

Anlamak mümkün değil…

Sen yarattığını iddia ettiğin “ittifak” ile…

İktidarı alaşağı edemiyorsan…

Hala…

“İlle de ittifak…” diye tutturmanın anlamı var mı?

Çökmeyen(!) bi’ittifak yaratmadıktan sonra…

Hayatı boyunca…

Yüzde 2 oy bile alamayacak bir siyasi partiyi…

Sırtında taşımanın mantığını söyleyebilir misiniz?

***

Tamamlıyoruz…

CHP’li Tacettin Bayır’ın…

SonSöz TV’deki çapıcı sözleriyle başlamıştık…

Yine…

İzmir’in kıdemli vekilinin sözleriyle bitirelim:

“Geride bıraktığımız seçimde yaptığımız gibi…

Hatalarda ısrarcı olursanız ve yerel seçimde de bu hataları yaparsanız, bi’hafta önce yaşadıklarımız yine başımıza gelebilir…”

Nokta…

Hamiş: İttifak’ın en karlısı kim? Kuşkusuz İYİ Parti! Dün ne yaptı İYİ Parti? Genel Sekreter Uğur Poyraz canlı yayına çıktı ve Meral Akşener adına noktayı koydu: “Tüm ittifaklar seçim ittifakıdır, seçim bittiği zaman tüm ittifaklar ortadan kalkar... Nitekim, 14 Mayıs genel seçimleri tamamlandı; 28 Mayıs itibarıyla da seçim ittifakı bitmiştir…”

Sonsöz: “Her şeyi kaybettim ama kendimi buldum… / Hz. Mevlana…”