Karanlığın derin boşluğundan sarkarken gün,
Ezberbozan bir düşün ağrısına üfler zaman usulca...
Bir limandan ayrılmanın,
Kadim elini özlemenin sancısı,
bilmem nasıl anlatılır?
Umutlu bahçenin kuytusunda,
Eteğine tutunup salınırken an;
Kahkahana karışan çiçek çağıltısı,
Gülen gözlerinin içindeki hare her birimiz.
Uzunca duvar gibi önümüzde
alçalıp, yükselirken zaman...
Umuda uzanır kardelenlerin,
Ses verir Nazım gibi.
düş(le)-me...
gölgen kadar umudumuz!
ve biz bugün;
“Bahtiyarız seninle yaşayabildiğimiz için”
Prof. Dr. Türkan Saylan’ın anısına...
Yetiştirdiği binlerce kardelen adına,
doğum gününde özlemle ve minnetle...