Yaşananlar büyük bir yanılsama değilse, sadece neo liberal dönem sonlanmıyor fakat aynı zamanda, kapitalist sistemin de tarihsel sonunu işaret eden öncüller ortaya çıktı. Dengeden çıkan sistem… Derinleşen bunalım… Belirsizliğe sürükleniş…
Bu süreçte, kavramların, deyimlerin, terimlerin, olguların anlam kaymalarına ve içeriklerinin yok oluşuna tanıklık ediyoruz. Dolayısıyla, söylene gelenler anlamsızlaşıyor. Sanayi devrimiyle gelişen kültürün getirdikleri, dijital devrimin getirmekte olduklarını okumaya yetmiyor.
Sanayi devriminin yarattığı tüketim toplumu, ihtiyaç ötesi tüketmenin dayanılmaz çekiciliğiyle içine sürüklendiği ağır bunalımda, olmak yerine sahip olmanın vasatında tükeniş zamanlarıyla buluştu.
Ülkemizde de seksen darbesinden sonra eni konu liberalleşen piyasalar alıp başını giderken vasatlaşmanın önü açıldı. Değerlinin yerini önemlinin aldığı bu süreçte, vasatlık toplumu sarıp sarmaladı.
Hazin ama gerçek, vasatlığın ucuz ve bayağı ile mütecanis olduğu bir çağın hemen bilgi çağının ardından gelmesi, bildiklerimizi sorgulama ihtiyacını kışkırtıyor.
“Evrimin getirdiklerinden çok emin ilerleyip, gelişip dururken bu vasatlaşma da ne oluyor?” diye sormak için çok fazla neden var.
Gelişme ile vasatlık arasında gerilip kalan uygar insan, ilerlemekten yorgun düştü.
Olan bitene bakılırsa, gelişme ve ilerleme, aptal toplumda tükeniyor.
Evrim bu, nasıl işleyeceğini bize mi soracak!
Akla düşen soru; Tüketim toplumu insanı aptallaştırıyor olabilir mi?
Tüketmek ile tükenmek arasında, ilerlemek ve gelişmekten fırsat bulup da bir türlü dönüp bakamadığımız üretim ve mülkiyet ilişkilerinin piyasalarda uygarlaştırdığı insan, bilgi çağının orta yerinde, vasatlığa hizalanmış, hem de aptallığın şefkatli kollarında…
Vasat ve aptal, hakaret veya aşağılama değil, insanlığın yeni durumunu ifade eden iki kavram. Sistemde adeta birer sinyale dönüşen insanın yeni durumunu ifade ediyor. İnsanın değeri, dijital sistemde tuttuğu yerle mütecanis...
Yeni dünya düzeninde insanı kayıt altına alan sistem, devletin süregelen kayıt sisteminden oldukça farklı. Bu nedenle, değişimin etkileri çok sarsıcı oluyor.
Vasatlaşmayla birlikte ortaya çıkan ucuzluk ve bayağılık tahammül ötesi olmakla birlikte, “aptal toplum” inşasında sağladığı “kolaylık” bir gerçek.
Evet, yeni Dünya düzeni kuruluyor. Ve bu düzende insanın değeri tam bir muamma. Kamusal yaşam normlarının aptal toplumla müsemma olduğu koşullarda, insanın değeri vasatlığın getirdiği ucuzluk ve bayağılıkla hemhal…