İZMİR - 'Kaliteli hizmet anlayışı ve güler yüzlü personeli ile çocuk sahibi olamayan çiftlere umut olmak' amacıyla kurulan, Avrupa Doğum Birliği ve Jinekoloji Birliği tarafından tanınıp akredite edilen, halen Türkiye'de ilaçsız tüp bebek yönteminin uygulandığı tek kamu kurumu olan Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Tüp Bebek Merkezi'ne yeni hasta kabul edilmiyor. Prof. Dr. Bülent Gülekli'nin kurucu öğretim üyesi olduğu merkezde Gülekli'nin yanı sıra Prof. Dr. Murat Celiloğlu, Prof. Dr. Cemal Posacı ve Prof. Dr. Ömer Erbil Doğan, tüp bebek uygulamaları sertifikasına sahip 4 öğretim üyesiydi. Ancak muayenehanesi olan öğretim üyelerinin hastanelerinde gelir getirici faaliyetlerde bulunmaları yani hasta bakıp ameliyat etmeleri yasaklanırken, Prof. Dr. Posacı ücretsiz izne ayrıldı, Prof. Dr. Gülekli ve Prof. Dr. Celiloğlu da muayenehanelerini tercih etti. Tam gün çalışan Prof. Dr. Doğan hem Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanlığı'nı yürütürken, Tüp Bebek Merkezi'nin de sorumlusu oldu. Ancak kısa bir süre önce Prof. Dr. Doğan da muayenehanesi olan öğretim üyeleri kervanına katıldı. 'Yasak' yüzünden hasta kabulünün mümkün olmaması Tüp Bebek Merkezi'nin 'geçici' de olsa kapanmasına yol açtı.
Prof. Dr. Doğan'ın muayenehane açması yüzünden bırakmak zorunda kaldığı Anabilim Dalı Başkanlığı'nı da klinikte kalan tek tam zamanlı hoca Prof. Dr. Berrin Acar üstlenmek zorunda kaldı. Toplam 10 profesör kadrosu bulunan klinikte hasta muayenesi ve ameliyatlar, Prof. Dr. Acar ile birlikte bir yardımcı doçent ve 4 uzmanın üzerine kaldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'nda yaşananların 'acı örnek' olduğunu belirtilirken, bir öğretim üyesi şunları söyledi: 'Hastanenin Tüp Bebek Merkezi'nin sertifikalı dördüncü hekimi de yasak kapsamına girince, merkezi yürütecek sertifikalı hekim kalmadı. Üç hoca her gün hastaneye geliyor, ders veriyor, eğitimlere giriyor. Ancak hastaya el sürmesi yasak. Bütün branşlar bu durumda. Muayenehanesi olan hekimlerin ameliyat yapması yasak ama hastalar başka hekimlerin üzerinden gösterilip ameliyatları yapılıyor. Üsttekiler de böyle istiyor. Yani hekimin elinden ehliyeti alınıyor, ama yakalanıncaya kadar arabayı kullan deniyor. Herkes yasa dışı olduğunu biliyor. Tüp bebek hekimleri dürüst davrandı, tam zamanlı çalışmadıklarını bildirdi, deyim yerindeyse 'Hasta bakıp, uygulama yapamıyoruz' diye kendilerini ihbar etti. Bunun üzerine İl Sağlık Müdürlüğü de yönetmelik gereği buraya geçici bir sorumlu atadı. Ege Üniversitesi Tüp Bebek Merkezi'nden Prof. Dr. Ege Tavmergen, hastaların tedavilerini aksamaması için görevlendirildi. Şu anda eğitimde bir uzmanımız var, Haziran ayında sertifikasını alacak, sorun kalmayacak.'
Öte yandan uygulama aşamasına gelen en az 10 hasta olduğu, tedavileri tamamlanıp uygulaması planlanacak hastalar bulunduğu, sıra bekleyen pek çok çiftin yeniden tüp bebek yönteminde kullanılmak üzere embriyolarının dondurulduğu merkeze hasta alımı durduruldu. Başvuran hastalara 'tadilat gerekçesi' ile Temmuz'a kadar hasta kabul etmedikleri bildirilirken, muayenehane açarak anabilim dalı başkanlığını da bırakmak zorunda kalan Prof. Dr. Ömer Erbil Doğan, DHA muhabirine, 'Bu tam olarak bir kapanma değil. Eğitimde bir uzman arkadaşımız var. Merkez de 2-3 ay tadilatta olacak. O zamana kadar arkadaşımız dönmüş olacak. Öyle kapanma diye bir şey yok. Prof. Dr. Ege Tavmergen'in görevlendirilmesi de henüz kesinleşmedi' dedi.
Prof. Dr. Doğan'ın daha detaylı bilgi için yönlendirdiği Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Berrin Acar ise açıklama yapmadı.
KALP NAKLİ RUHSATI DA İPTAL
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nin kalp nakli ruhsatı, geçen Aralık ayında yıllık asgari nakil sayısına ulaşılamadığı gerekçesiyle iptal edilmişti. Hastanede kalp naklinden sonra bir önemli merkezin daha değişen uygulamalar yüzünden darbe yemesi üzüntü yarattı. (DHA)