Erkan İyigüngör/Egedesonsöz - Türkiye'de UFO ve dünya dışı varlıklar dendiğinde akla gelen ilk isim o. O, uzun yıllarını UFO'lar ve dünya dışı varlıklar hakkında kolektif bir bilinç oluşturmak için harcadı…
Evet, 23 yıldır dünya dışı yaşamı araştıran UFO Merkezi Sirius'un kurucusu Haktan Akdoğan'dan bahsediyoruz… Akdoğan’ı Gündoğdu Meydanı’ındaki Gezici Ufo Müzesi’nde ziyaret ettik ve sizler için UFO gerçeği hakkında röportaj yaptık… İşte o sorular ve yanıtları…
Gezici Ufo müzesi fikri nasıl doğdu?
Dünyanın 4. Ufo müzesini 2011de İstanbul’da kurduk. Daha sonra çok şehirden talep geldi. Her yere müze açmak için ciddi bir finans kaynağı gerekiyor. Daha sonra bu fikir geldi. İnanılmaz yoğunluğumuz var. Yurtdışında kongreler de oluyor. Nisan ayında başlattık müze yi gezdirmeye. 2.5 ay İstanbul’u gezdi. Geçen hafta Türkiye turuna başladık. Yoğun bir ilgi var müzeye. Gözlemler de artıyor. Bu müzenin amacı evrende yalnız olmadığımızla ilgili bilgi vermektir. Bununla ilgili geniş bir arşivimiz var. Fotoğraflar, belgeler, videolar… Eski çağdan, modern dünyanın bugününe kadar bir çok veri var elimizde. Bunları arşivledik. Dünyada böylesine bir müzenin ilk olmasından da ayrıca mutluyuz. Bu müzenin benzerini Amerika için hazırlıyoruz. 6 ay içinde yola çıkacak. Kuzey ve Güney Amerika için hazırlayacağız. Amacımız insanları hem ruhsal hem de bilinçsel yönden insanları Ufo kavramına hazırlamak, alıştırmak. Çünkü bu kaçınılmaz bir realite. Bu konuda dünya hükümetleri de ciddi açılımlara, açıklamalara gitti. İngiltere, İsveç, Danimarka, Yeni Zelanda gibi ülkeler Ufo gözlemleriyle ilgili açıklama yaptı.

Ülkemizde böyle bir açıklama olmadı henüz…
Türkiye’den de bu konuda ivedilikle adımlar atılması gerektiğini düşünüyoruz. Bazı girişimler başlandı. Geçtiğimiz günlerde Emekli Korgeneral Şendoğan Karakuş paşamız gözlemlerini anlattı. Resmi yönden de açıklama gelmesini hatta mecliste bu konuyla ilgili komisyon kurulması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu ulusal güvenliğimizi ilgilendiren bir konu. Defalarca askeri üslerde gözlem yapıldı, pilotlar da deneyimlerini anlattı. Türkiye’de de bu konuda önemli gözlemler var.
Her gittiğiniz yerde müzenizin etrafında Ufo gözleniyor?
Evet 2-3 gündür İzmir’de 5-6 fotoğraf çekildi. Bu bizim için önemli bir destek aslında. Onlar da evet burada anlatılanlar doğru, biz de buradayız der gibi her gittiğimiz yerde kendilerini gösteriyorlar. Dikkat çekici bir durum bu… Dünyanın ilk Ufo müzesi olmasının da etkisi var diye düşünüyorum. İstanbul’da, Bursa’da ve İzmir’de de görüldüler. Halk da gözlemledi. Sanıyorum benim öngörüme göre önümüzdeki 3-5 yıl çok ilginç gelişmeler olacak…
Türk insanının dünya dışı varlıklara ilgisi nasıl?
Ben 1996’da Türkiye’ye geldim. Daha önce Amerika’daydım. 1996’dan bu yana Türk insanında ciddi bir uyanış var. Hem basının, hem yetkililerin daha olumlu bir bakışı var. Katıldığımız, düzenlediğimiz programların, kongrelerin takip oranlarından anlıyoruz ki insanlar artık dünya dışı varlıklara ciddi bir ilgi var. İlginin ötesinde bu konuya olan inançlarda da önemli değişiklikler var. İnsanlar bilgilendikçe zihinlerini evrene karşı açmaya başladılar, önyargılarını kırdı. Bizim amacımız insanları inandırmak değil. Fakat ortada önemli bir bilgi var. Tarihin başlangıcından bu yana ziyaret ediliyoruz. Biz bilgileri halka sunuyoruz sadece. Bizim gözlemlerimi halkın bu konuda çok pozitif olduğu yönünde.

Neden toplumla kitlesel iletişime geçmiyorlar?
Toplumsal bilincin henüz hazır olmadığını düşünüyorlar. Sadece onlara inanmak yeterli değil. Onarlı çıkıp geldiğinde tepkiler ne olacak belli değil. Onlar bizim beyin dalgalarımızdan hazır olmadığımızı biliyorlar. Temas yaşanmıyorsa bunun sebebi bizim hazır olmamamızdır. Onların da amacı işte biz buradayız demek değil. Açık açı gelmeleri toplumsal bir travmaya neden olabilir. Toplumun her yönden buna hazır olması gerekiyor. Dünyadaki bu konuya ilginin artması, kaliteli filmlerin dizilerin her geçen dönem sayısının çoğalması insanların hazırlanması için önemlidir. Önümüzdeki 10-15 sene içinde yani 2020-2025 yılları arasında açık temasın olacağını düşünüyorum. Açık temasa geçecekler. Süreç içinde bize bu süre az gibi geliyor ama dünyada çok hızlı bir bilgi çağı yaşanıyor. Eskiden uzun yıllarda yaşanan bilinç atlaması artık daha kısa sürede yaşanıyor. Bunun için yaptığımız çalışmalar, gözlemler de önümüzdeki yılların çok hareketli geçeceği yönünde. Süreci, temasın süresini belirleyecek olan bizleriz. Tabii gözlemler, resmi açıklamalar devam edecek kitlesel temas olana kadar. Dediğim gibi önemli olan bizim hazır olmamız. Artık din adamları bile bu konunun farkında. Kur’an, Tevrat, İncil dahi isimleri geçiyor. Dolayısıyla Ufoların varlığı ne dinlere ters, ne de bilime ters. Çünkü yaratıcı gücü sadece dünyada yaşam yaratmakla sınırlandırmak doğru değil. Bilimsel bir realiteden de bakıldığında sayılamayacak kadar gezegen, galaksi var. Evrende yalnız olmadığımız bir gerçek.
Marduk Gezegeni ve 2012’deki kıyamet senaryoları hakkında neler söylersiniz?
2012 tamamen bir süreç. Maya takviminin sonu. 21 Aralık 2012 dünyanın sonu demek değil. Değişimin daha da hızlanacağı bir zamana gireceğiz. Dünyanın yeni bir döngüye, döneme girmesinin başlangıcıdır. Kova burcu çağı, aydınlanma çağı da denilebilir. Tabii bu demek değil ki her şey bıçak kesiği gibi bir anda boyut atlayacağız…Mayalar ona işaret ediyor. Ama yine de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Kullandığımız enerji bile değişecek, foton enerjisi kullanacağız. Zaten bunun temelleri atılıyor, ciddi ekolojik göstergeler var, volkanlar, depremler artıyor. Dünyanın da içinde de olduğu galaksi sistemimizde birçok gezegende eksen kaymaları var. Bu değişim yüksek frekanslı elektronlar içeren bir enerji kuşağının içine girdiğimizden kaynaklı bir bombardıman altındayız.

İndigo çocukları sormak istiyorum. Seçilmiş insan var mı iletişime geçtikleri?
Daha üst boyuttan olan enerjinin bir insanda bedenlendiği bir gerçek.. İndigo çocuklar da kristaller de bunlara işaret ediyor. Dolayısıyla dünyada bununla ilgili çalışmalar yapılıyor. Yer yüzünde farklı yetenekleri olan, bilinç seviyesi yüksek olan muhteşem çocuklar var. Bunlar aslında herkeste var ama onu kullanamıyoruz. 2012’de foton enerjisinin de etkisiyle DNA yapılarımız bile değişecek. Çift sarmaldan üç sarmala çıkacağız. Telapatik bir takım güçlere sahip olacağız. Süreç içinde bizim bu gelişimimize yardımcı olan bazı varlıklar da bedenleniyor. İndigo çocuklar ve kristallerin de görevleri bu… Seçilmiş insan konusuna gelirsek, o kelimeyi çok kullanmak istemiyorum. Herkes seçilmiş, herkesin güçleri var. Fakat kimileri daha bilinçli, şuurlu oluyor. Ona göre görevlerini yerine getiriyorlar. O yüzden toplumda bazı kişiler öne çıkmıştır. Yeni çağa geçişte de görev yapan, aramızda insan kılığında gezen dünya dışı varlıklar da var. Bunlar çok normal. Çünkü değişim evren önemli bir kozmik olay. Çok farklı galaktik federasyonlardan geliyorlar. Sadece belli bir yerden gelmiyorlar.
EXCIDO isimli bir kitap okudum. Kitap reerkarnasyondan, uzaylılardan, hatta ve hatta Manisa’dan, Uşak’tan yer altına açılan kapıların olduğunu, bu kapıların Kapadokya’nın altına, Tebriz’e kadar ulaştığından bahsediyor. Siz kitabı okudunuz mu ya da az önce söylediklerim doğru mu?
Söyledikleriniz kısmen doğru. Dünyada birçok yerde yer altı tünelleri var. Agarta ve Şambala gibi bazı uygarlıkların hem yer altı hem de denizin altında bizim ulaşamadığımız yerlerde üsleri var. Kapadokya, Aksaray önemli gözlemlerin yapıldığı, boyut kapılarının olduğu yerler. Dünyada bizim vücudumuzdaki çarka noktaları gibi enerji merkezleri var. Geçişlerin, boyutlar arası seyahatlerin yapılmasını kolaylaştıran bölgelerden bahsediyoruz.

İnsanlığın var olduğu kabul edilen dönemden önceki kalıntılarda insan izine rastlanıyor. Bu durum nasıl açıklanabilir?
Dünya dışı varlıklar temas kurdukları insanlara aktardıkları bilgilerde bizim bilinmeyen tarihimiz ile ilgili bir takım bilgi veriyorlar. Bizden dahi ileri olan uygarlıkların var olduğunu söylüyorlar. Fakat kozmik savaşlardan dolayı sürecin tekrar başladığını aktarıyorlar. Milyonlarca şu anki teknolojiyle açıklanamayan bulgular, yapılar var. Gezegenimizin yaşı düşündüğümüzden çok daha eski. Yaşantının başlangıcının, farklı galaksilerden burada tohumlandırılmış olduğuna inanıyorum. Şu andaki dünya tamamen bir tasarım ürünü. Darvin Teorisi’ne inanmıyoruz. Tamamen içi boş bir teori. Akıllı bir tasarımın bir ürünü dünyamız…
Nemrut’ta, Paskalya Adası’ndaki heykeller arkasındaki kümülüsleri koruyor gibi şekillendirilmiş sanki. O kümülüslerin içini oymak mümkün değil. Sizce orada ne korunuyor?
Orada manyetik bir alan var. Bunlar hepsi birer işaret. Nazca’daki çizgiler, piramitler… Bu bahsettiğimiz tüm yapıların karbon ölçümlerinin sonucunda yapılış tarihlerinin on binlerce yıl öncesine gidiyor. Örneğin piramitlerin yaşı M.Ö. 10.500 yılını gösteriyor. O tarihte de Mısır diye bir uygarlık yoktu. Mısırlılar sadece restorasyonunu yaptılar, kendilerine mal ettiler, turizm için kullandılar. Dogon Kabilesi şu anki Sirius B yıldızını buldu ve çok detaylı bir şekilde anlattı. Zaten o kabile de dünya dışı varlıklarla iletişime geçtiklerini söylediler.
Teknolojinin son 50-60 yılda bu kadar hızlı gelişmesiyle, geçtiğimiz dönemlerdeki uygarlıkların bulundukları döneme rağmen ileri teknolojilere sahip olmasıyla bir bağlantısı var mı? Uzaylılar insan teknolojisine de yardım ediyorlar mı?
Dediğiniz gibi bir anda böylesine hızlı bir gelişme, nano teknolojiler, radara yakalanmaya uçaklar hepsi bu dünya dışı varlıklarla olan iletişimlerden aktarılan hem de düşen Ufolarla yapılan çalışmalardan kaynaklanıyor. Dolayısıyla bu süreçte bize yardımları oluyor.
Forumlardan takip ettiğim kadarıyla son 1 ay içinde İzmir’de bir Ufo yoğunluğu görülüyor… Nato üssü ile ilgisi olabilir mi?
İzmir önemli bir çekim noktası. Tabii onlar bizi askeri, sosyal her açıdan takip ediyorlar. Dediğim gibi İzmir önemli ama son aylardaki yoğunluk İzmir ile sınırlı değil. Türkiye ve dünyada gözlem sayısı arttı son günlerde. İzmir’in önemi de az önce bahsettiğim enerji noktaları İzmir’de de var.
Son soru. Sizin dünya dışı varlıklarla temasınız oldu mu?
Benim 5-6 tane gözlemim var. Amerika ve Türkiye’de... Bir de yaşadığım bazı deneyimler var. Onları da zamanı gelince paylaşacağım…