Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, gazeteciler Fatih Yapar, Ender Aldanmaz, Muhittin Akbel ve Berivan Kaya’nın kent gündemine ilişkin sorularını yanıtladı.

Başkan Eşki, röportajında, CHP’de yaşanan değişim süreci ve İzmir’e etkilerini değerlendirirken Bornova’nın CHP Genel Başkanı Özgür Özel için özel bir yerinin olduğunu belirtti. Başkan Eşki, Özel’in Bornova’ya titizlenmesinin kendisini motive ettiğini belirterel şunları söyledi:

“Genel başkanın omuzlarıma verdiği yük uykularımı kaçırıyor. Her gün bir öncekinden daha fazla çalışıyorum. Bu beni motive ediyor”

BELEDİYELERE KARŞI YAPILAN HAMLELER TERS TEPİYOR

CHP’li belediyelere yönelik operasyonlar var. Yeni soruşturmalar açılıyor. Bu tutuklamalar ve soruşturmalarla ilgili düşünceleriniz neler? Mali silkeleme politikasından Bornova Belediyesi nasıl etkilendi?

Tutuklamalarla ilgili tavrım net. Bunlar siyasi soruşturmalar. Casusluk olayı ile ilgili bu işin suyunun çıktığını, kamuoyunda ciddiye alınmadığını ve anlamsızlaştığını görüyoruz. Ekrem Başkan’ın İngiltere’de casusluk yaptığı söyleniyor biz İngiltere’den uçak almaya çalışıyoruz. Bir şeylerinin bittiğinin göstergesi. Silkeme ile ilgili de belediyelere zarar verdi. Ancak asıl halktaki güven duygusuna zarar verdi.

Vatandaşlar eksik kalan süreçlerin belediyelere karşı yapılan operasyonlardan olduğunun farkında. Belediyelere karşı atılan adımlar artık vatandaş tepki veriyor. Hükümet çok büyük bir şekilde sokaktan çekildi. Sağlıkla, eğitimle, asayiş ile ilgilenmiyor. Vatandaşı kendi kaderine terk etti. Bizler yaşlı bakım, okullarda tadilat yapıyoruz, sağlık ocaklarına destek oluyoruz. Kent lokantaları, kent marketler, kent kasaları açıyoruz. Evde yemek pişiremeyen yaşlılara yemek gönderiyoruz. Belediyelerden kıstığınız zaman belediyelerden başka tutunacak dalı olmayan vatandaşların hakkından çalıyorsunuz. Vatandaş da artık bunu görüyor. Belediyelere karşı yapılan hamleler ters tepiyor. Anket sonuçları da gösterdiği için dur noktasına geldi. Bornova Belediyesi’nde de gelirlerde azalma oldu. Tüm bunlara rağmen ayakta kalmaya çalışıyoruz.

BİRİLERİ BİZE ÖDETECEKSE BAŞIM ÜZERİNE!

Operasyonlarla ilgili listeler yapılıyor. Bornova’da operasyon yapılsa ne yaparsınız?

Operasyonları siyasi görüyorum. Bize de yapabilirler. Ben 37 yaşındayken Bornova gibi bir ilçeye CHP Genel başkanı ve Parti Meclisi layık gördü ve adaylaştırdı. Parti örgütümüzle seçime girdik ve kazandık. Bunun bedelini birileri bize ödetecekse başım üzerine. Ben bundan kaçmam. Diğer arkadaşlarımıza yapıldığı gibi bize de yapabilirler. Geçiş gibi bir şey ne gündemimize girer ne dilimize alırız. Adımın bu tartışmada geçmesi bile benim için kabul edilemez. Ben Genel Başkana, partime sonuna kadar bağlıyım. Bundan dolayı zarara uğrayacaksam başım üzerine.

İKİ ŞEYE SİNİRLENİYORUM

Mecliste zaman zaman küçük dokunuşlar sizi sinirlendiriyor. Yapılan muhalefet işlerinizi yapmanıza engel oluyor mu?

Kendi meclis üyelerimizle sorunumuz yok. Sinirlendiğim anlar oluyor. İki şeye sinirleniyorum. Orası Bornova meclisi, orada Bornova halkını temsil ediyoruz. Oranın saygınlığına gölge düşürecek tavır olduğunda rahatsız oluyorum. Bir diğeri de cevabını bildikleri soruları soruyorlar açıklama yapıyoruz tekrar soruyorlar. Elbette politika yapacaklar ancak gereksiz yere uzatıp, gereksiz yere sorun varmış gibi algı yapmaları hoş değil.

SİYASETTE NİYET, CESARET VE HAREKET ÖNEMLİ, BU ÜÇÜ İÇİNDE ÇAĞATAY BAŞKANIN YETERLİLİĞİ VAR

CHP İzmir İl Kongresi’nde Çağatay Bey göreve geldi. Siz kongre süreci ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Çağatay Bey bürokrasiden siyasete geldiği için yapamaz diyenler var, çok iyi yapar diyenler var. Belediyelerle diyalogu var ancak teknik diyalog. Çağatay Güç’ün başkanlığını yorumlar mısınız?

Genel Başkanımız Aliağa gibi önemli sanayi ilçemizi adaylığa layık gördüler. Bugün de il başkanlığı için uygun görüldü. Aliağa gibi bir yerde belediye başkanlığına aday olan bir arkadaşımızın il başkanlığında başarı olacağını örgütü, başkanları ve vekilleri organize edeceğini düşünüyorum. Siyasette niyet, cesaret ve hareket önemli. Bu üçü içinde Çağatay Başkanın yeterliliği var. Bizler de yanında duracağız. İzmir’de başarılı bir il başkanın çıkmasını istiyoruz. Bu İzmir için önemli. İzmir siyasetinin ağırlığı geçtiğimiz dönem çok kayboldu, çok ezildi. İzmir yok sayıldı, kendini gösteremedi. Bu dönem İzmir’in ağırlığını hissettiren olması lazım. Hem örgütsel anlamda hem belediye anlamında.

AYNI EFORU İSTANBUL’UN BAŞKA İLÇESİNDE HAYATA GEÇİRSEM TÜRKİYE’DE GÜNDEM OLURDU

Bu konuda İzmirli gazetecileri de eleştiriyorum. İzmir’den ulusal basına doğru düzgün haber çıkmıyor. Ben Bornova Belediye Başkanı olarak kendimi İstanbul ve Ankara’daki birçok belediye başkanından daha başarılı buluyorum. Ancak yatığımız hizmetler haber olmuyor. Ben aynı çalışkanlığı, aynı hizmeti, aynı eforu İstanbul’un başka ilçesinde hayata geçirsem Türkiye’de gündem olurdu. İzmir’in içerisinde gömülmek ve İzmir’in gündeminden çıkmamaktan dolayı bu durum kaynaklanıyor. İzmir gündemi dışına çıkamazsanız, adınızı duyurmazsanız aynı büyüklükteki başka belediye başkanı ile aynı ağırlığı Ankara’da hissettiremezsiniz. Bu hem İzmir medyasının eksikliği hem de İzmir’de siyaset yapan arkadaşların birbirleriyle boğuşmaktan doğru hamleleri yapamamasından dolayıdır.

Ben tüm belediye başkanı arkadaşlarımızın kendi ilçelerinde canhıraş çalıştığını ve mücadele ettiğini biliyorum. Herkes elinden gelenin fazlasını yapıyor. İzmir Türkiye’de belirleyici özelliğini kaybediyorsa basın da sorumlu. Ben İstanbul’daki birçok belediye başkanından çok daha başarılıyım, daha fazla çalışıyorum ama daha az tanılıyorum. Çünkü İzmir, Türkiye gündemi için uzakta bir yerde şehir, Kıbrıs gibi. Kıbrıs’ta bir belediye başkanını ne kadar tanıyorlarsa İzmir’dekini de o kadar tanıyorlar. Burada İstanbul’un ezici üstünlüğü var. Sanki Türkiye’yi İstanbul merkezi yönetiyormuş gibi. Birkaç tane sosyal medyayı iyi kullanan, başarılı işler yapanlar oluyor.

İzmir’de aynı işi yapıyorsun ama neden yükselmiyorsun? İzmir’de iç siyaset, iç çatışma, yerel medyada erimeden kaynaklı birbirini alta çekiyorlar. Burada da bunları aşabilmek için ağırlık koymak lazım, bir arada durmak lazım. Tek hedefe yoğunlaşacağız. O da iktidar olmak. Bunu da birlik ve beraberlik içerisinde yapacağız. Bu da bizi uyumlu ve başarılı hale getirecek.

İZMİR’DE DE HEPİMİZ BİRİNİN ARKASINDA SIFIRIZ

Çağatay Güç ile yeni merkez oluştu. Güç dengelerinin değiştiği yorumlanıyor. Kurultay delegeleri, Genel Başkan Yardımcıları ve PM’lerle ilgili dengelerin değiştiği yorumları var. Bunlara ne diyorsunuz?

Genel Başkanımız tüm Türkiye’nin kaderini ilgilendiren mücadelenin içerisinde. Hem içeriden hem dışarıdan saldırıya maruz kalıyor. Uluslararası boyutta saldırılarla karşı karşıya kalıyor. Devleti yöneten devlet adamı kimliği olması gereken ama hükümete bağlılığını kanıtlamaya çalışan bürokratların saldırılarıyla karşı karşıya Böyle bir tabloda kimsenin içeride güç savaşı yapma hakkı yok. Genel Başkan yanına en uygun gördüğü ve en şok güvendiği isimleri seçecek ve bizler de onları destekleyecek. PM’ye genel başkan kimleri uygun görüyorsa onları destekleyeceğiz. Başka alternatiflere ve tartışmalara gerek yok. Kim yaparsa o kişinin amacı iktidar olmasının ötesinde, küçük olsun benim olsun, iktidara gelmesek de önemli değil ben güçleneyim mantığıyla davranıyordur. O talepler artık CHP’de duyulmuyor. CHP etrafında toplanan vatandaşlar o kadar iktidar diye bağırıyor ki söylenenler duyulmuyor. Güç odağı yok, tek güç CHP’yi iktidara getirecek iradedir. O irade Özgür Özel’de vücut buldu. Genel Başkan hem zindandaki arkadaşlarını sahiplenip süreci bir yere getirmeye çalışıyor. Bu konuda herkes onun yanında olmak zorunda. İzmir’de de hepimiz birinin arkasında sıfırız. İl Başkanımızın arkasındayız.

HER GÜN BİR ÖNCEKİNDEN DAHA FAZLA ÇALIŞIYORUM

Genel Başkanın İzmir’i takip ettiği ile ilgili örnekler veriyor. Aday belirlemelerde bizzat çalıştı. Manisa-İzmir ilişkisi nasıl? Genel Başkan İzmir’i izliyor mu?

Adaylığa atanmadan önce Genel Başkan makamına çağırdı. Bornova’nın onun için değerli olduğunu söyledi. Benden çok ümitli olduğunu, onu atayan kişi olarak ona layık olmamı istedi. Bana neden uyumuyorsunuz diyorlar, ben dün sabah 6’da evden çıktım gece eve girdiğimde gece 3’ü geçiyordu. 22 saati dışarıda geçirdim. Genel başkanın omuzlarıma verdiği yük uykularımı kaçırıyor. Her gün bir öncekinden daha fazla çalışıyorum. Bu beni motive ediyor. İzmir Genel Başkan için Manisa kadar özel. İzmir’de kurduğu kadar onun eseri ve onu yansıtacak. İzmir’in her yerden başarılı olmasını istiyor. Biz de 10 yıldır başkanlık yapan insanlar değildik. Bizim kol hizasına gelmemiz uyumu yakalamamız kolay olmadı. 1 yılda anca uyum koordinasyon sağlandı. Bizim için sürecin zor kısmı tamamlandı. Bundan sonra hızlanarak yola devam edeceğiz.

EŞİMİN HAKKINI ÖDEYEMEM

Yoğun bir efor sarf ediyorsunuz. Aile hayatınız bundan ne ölçüde etkileniyor?

Oğlum olduktan sonra kızımı daha çok sevmeye başladım. Kız çocuğumdan hiç zahmetini görmemiştim. Onunla ne kadar ilgilendin derseniz hakkıyla ilgilenemedim. Ama yeni bir çocuğumuz var. Şu an kızımın abla olmasından mütevellit abla olduğunu hissettiği, kişiliğinin geliştiği bir dönem. Her gün farklı bir haliyle karşılaşıyorum. Olgunlaşıyor. Onu izlemek inanılmaz keyifli, buna az vakit ayırabilmek sıkıntı. Eşim gerçekten o da inanılmaz bir fedakarlık yapıyor. Daha önce Bornova Belediyesi’nde çalışıyordu, seçimden 15 gün önce istifa etti. Çok sosyaldi, iş hayatında çok canlıydı. Onlardan feragat etti. Şimdi iki çocuk ile beraber eve de mahkum olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Hakkını ödeyemem. Eve geç gelmem bazen gelmem ile ilgili kısımda da iş bir dönem şikayet ediyordu, artık şikayetin karşılığının olmadığı fark edildi. Sağlıklı ol, düşme, hayatta olduğunu bileyim, başka bir şey istemiyorum modunda.

SIRRI AYDOĞAN VE AZİZ KOCAOĞLU BİRLİKTELİĞİNDEN SONRAKİ EN UYUMLU DÖNEM

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Bornova Belediyesi’nin ilişkisi nasıl?

İçinde bulunduğumuz dönem İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bornova Belediyesi’nin tarihinde Sırrı Aydoğan ve Aziz Kocaoğlu birlikteliğinden sonraki en uyumlu dönemdir. Cemil Başkan da ben de sorunların akılcıl şekilde çözülmesini istiyoruz. Daha başarılı hizmet vermek istiyoruz. Üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmek istiyoruz.

BENİM YETKİM OLSAYDI RUHSATI İPTAL EDERDİM

Naldöken’de uzun yıllar toz toprak şikayeti var. İnsanlar 20 yıldır eylemler yapıyor. Taş ocakları ile ilgili de Pınarbaşı’nda hep tepki vardı. Kavaklıdere, Naldöken ve Pınarbaşı bölgesi refleks gösteriyor. Taşocaklarının izinlerinin Bornova Belediyesi ile alakası var mı?

İzinlerin hepsi bakanlıktan alınmış. Madencilik yasasından alınmış izinler. Ben bunu Çimentaş’ın yetkililerine de anlattım. Benim yetkim olsaydı ruhsatı iptal ederdim. Ancak bizim oralarda hiçbir yetkimiz yok. Madencilik yasasıyla elde edilmiş ruhsatlar.

İZMİR’DEKİ İLÇE BELEDİYELERİNDEN HACİMLİ ATIKLARA TALİBİZ

Geri dönüşüme ilişkin projeleriniz vardı. Biraz bahseder misiniz?

Bornova’da 17 sanayi bölgesi var. Bu sanayi bölgelerinde sanayi atıkları yoğun. Bugüne kadar bir düzenleme yapılmamış. Biz alanımıza girmese de vatandaşın bizi sorumlu tutmasından kaynaklı el attık. Bir sistem getirdik. Şu an ayakkabıcılar sitesinde bu sistemi oturduk. Daha önce 4 ayrı noktada ayakkabıcılar sitesine sanayi atıkları atılıyordu. Şu an günlük çıkan ayakkabı atıklarını alıp bertaraf ediyoruz. Bu 4 noktadan 3’ünü tamamen temizledik. Kalan 1 noktanın yarısına geldik.

Ayakkabıcılarda başlattığımız işi tüm sanayi sitelerine yayacağız. Herkes belediyenin geri dönüşüm şirketi ile sözleşme imzalayacak. Lisanslı bir geri dönüşüm firması ile sözleşmeleri varsa ve kendi atıklarını lisanslı bir şekilde bertaraf ettiriyorlarsa diyecek bir şey yok. Ancak ‘biz çöpümüzü topluyoruz Harmandalı’na, Bergama’ya, Ödemiş’e götürüyoruz’ derlerse kabul etmeyeceğiz. Çöpü atmalarına izin vermeyeceğim. Çöpü kapılarından alacağım. Bugüne kadar birkaç kere şans verdik. Her seferinde suistimal edildi. Hiçbir tanesinin lisanslı bir geri dönüşüm şirketi ile sözleşmeleri yok. Sadece ayakkabıcılar değil, 2,3,4,5. Sanayi, hurdacılar sitesinin tamamından çıkan tüm atıkların kaynağına yani sanayideki dükkanlara gideceğiz ve hepsi bizimle sözleşme imzalayacağız. Cüzi bedellerle atıkları kapılarından toplayacak ve lisanslı bertaraf noktalarında bertaraf ettireceğiz. Alınan para çöp miktarına göre. Çok fazla atık üreten yerlerde 7 bin 500 lira alınacak. Geriye dönüştürerek çimento fabrikalarında yakıt olarak kullanılmasını sağlayacağız.

Biz sadece geri dönüşüm ve yenilenebilir enerji ve kentsel dönüşüm için şirket kurduk. Belkahve şirketinin yönetim kuruluna da 3 tane farklı belediyelerde başkan yardımcılığı yapmış işinin ehli arkadaşları getirdik. Kentsel dönüşümde uzman bir arkadaşımız var. Belediye mevzuatlarına hakim bir arkadaşımız var. Yenilenebilir enerji konusunda ben de içinde bulunuyor ve yönlendirme yapıyorum. Kısa sürede şirket ayakkabıcılar sitesini baştan aşağı temizleyip düzene getirdi. Adım adım diğer sanayi sitelerine ve Bornova’daki tüm alanlara yayılacak.

Yanı sıra İzmir’deki ilçe belediyelerinden hacimli atık dediğimiz mobilya atıklarının tamamına talibiz. Belediye başkanları ile görüşüyorum. Tesisin kurulmasına 2 ay kaldı. Onlar vatandaşların konteyner kenarlarına bıraktıkları hacimli atıkları tesisimize getirecek. Biz bertaraf edip, yakıt olarak kullanılacak alanlara götürülmesini sağlayacağız. Hem toplarken hem de yakıt olarak satarken para kazanacağız. Çevreyi temizleyeceğiz, kimyasal atıkların bilime uygun şekilde bertaraf edilmesinin yolunu açacağız ve esnafın daha düzenli atık politikasının içerisine girmesini sağlayacağız. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak üzüldüğüm bir şey var. Bu konular en zaman geçse Avrupa’da şöyle yapıyorlar, Almanya’da düzgün bertaraf ediyorlar deniyordu. Bizim toplumumuzun üzerindeki bu tür kompleksleri kaldırmak benim yönetici olarak kendime görev biçtiğim bir şey. Orada düzgün yapılıyorsa burada daha düzgün yaparız. Ben Türkiye’de de bu işlerin daha düzgün yapılabileceğini göstermek istiyorum. Bunu da başaracağım.

Ayakkabıcılar sitesi içerisindeki 6 dönümlük alanı biz park yapacağız. Orası kendi kendine bırakıldığında çöplük oluyor. Biz oranın etrafını kapatıyoruz, oradaki çöpleri bertaraf edeceğiz. Oraya kaçak çöp atılmasının önüne geçmek için park yapacağız. Orada kapalı ufak bir alan bırakacağız. Biz tesisi Bornova Belediyesi’ne ait 3,5 dönümlük alana kuruyoruz. Bu tesisin çalışması bırakacağımız kapalı alanda olacak. Orası bizim için emniyet sigortası olacak. Olur da sistem arıza verirse, kısa süreli kriz yaşarsak o çöpü orada sadece 1-2 gün bekleteceğiz. 24 saat çalışacak bir sistem. Arıza giderilene kadar çalışacak. Ayakkabıcılar sitesinin çehresini değiştirecek. Biz orayı şık bir peyzaj ile bizim dönemimizi simgeleyecek hale getireceğiz.

BORNOVA’DA GÜNLÜK 700 TON ÇÖP ÇIKIYOR

Resmi nüfus 460 bin. Bornova’nın günlük insan sirkülasyonu 1,5 milyonun altına düşmüyor. Sanayi sitelerine gelen işçiler, öğrenciler var. Otogar Bornova’da, giriş çıkışlar Bornova’da. Hastaneler, nakliyeciler sitesi de bizde. Bornova’nın korkunç bir temizlik problemi var. Tırlar iz bırakıyor. Pınarbaşı’ndan geliyor, ışıklarla gelince sağ ve sola pet şişe atıyorlar. Tırlarla park ettikleri yerlerde çöp yığınları oluşuyor. İzmir’de en çok pazarın olduğu yer Bornova. O pazarların temizlenmesi başı başına iş. Sanayi çöpleri var. Bir nizamı da olmamış. Hem milli servet kaybı hem zaman kaybı. Buca ve Karabağlar daha kalabalık ama en çok çöp Bornova’dan çıkıyor. Kamusal olarak İzmir’deki en büyük operasyonlardan biri Bornova’nın çöpünün toplanması. Bornova’da günlük 700 ton çöp çıkıyor. Hele Çarşamba ve Pazarları olunca 750-800 tona çıkıyor. Bizden çıkan Çöp Buca ve Karabağlar’dan fazla. Biz bunu başardığımız gibi alanımızın dışına çıkarak ayakkabıcılara girdik. Buradan da diğer sanayi sitelerine gireceğiz. Biz de diğer ilçelerin mobilya atıklarını toplayacağız.

Ayakkabıcılar Sitesinde 2. Ve 3. Katlarda çalışan ve ruhsatsız olan esnafların zor durumda. Hatta ruhsat almamak için ekiplerinizden kaçıyorlarmış. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?

Esnaf Odası Birliği Başkanı Yalçın Ata, ülkenin ekonomik durumunun kötü olduğunu, bu işi 10 yıllardır yaptığını ancak böyle bir dönem yaşamadığını söylediğinde ve ruhsat konusunda anlayışlı olmasını istediğinde, bu ülkenin kendisine bu ülkenin ekonomi durumunu bizim getirmediğimizi ve şikayetlerini ilişkilerinin çok iyi olduğu hükümete bildirmesi gerektiğini söyledim. Ben belediye başkanıyım, ruhsatsız bir yere göz yumma şansım yok. Ben göreve geldiğimde Bornova’da ruhsatlı 14 bin iş yeri vardı. Şu an 2 katını geçtik. 28 binin üzerinde ruhsatlı işyeri var. Ben ruhsat alınmamasının bahanesini doğru kabul etmiyorum. Esnaf benden yol, temizlik, peyzaj gibi birçok hizmet talep ediyor. Ancak bir ruhsat alınmıyor. Ruhsatla ilgili çalışmalarımız devam ediyor.

KISA VADEDE TAŞINMA OLMAZ

Sanayi sitelerinin taşınması bir süre kent gündeminde kalmıştı. Şu an taşınma gibi bir durum söz konusu mu?

Bana da böyle bir gündem olduğu söylendi. Esnafların böyle bir gündemi olmadığını öğrendim. Ben de o bölgeden sanayinin kalkmasını isterim. Bayraklı, Konak ve Bornova’nın kesiştiği alanda güzel konutların yükseldiği, yaşamın ve ticaretin tercih edildiği noktada sanayi sitesi yerine konut ve ticari alan olmasını tercih ederim. Ancak insanları zorla çalıştıkları yerlerden söküp atma gibi bir şansımız yok. O alan sanayi esnafı için de değerli bir alan. Sabah adliyeye, bankaya, plazaya giden insanlar arabalarını sanayiye bırakıp işlerine gidiyorlar. Ben kısa vadede onların gideceğini düşünmüyorum.

BORNOVA’NIN ÇEHRESİNİ VE ALGISINI DEĞİŞTİRECEK BÜYÜK PLANLAMA PROJELERİ DUYURACAĞIM

TOKİ’nin 500 bin konut projesinde 21 bin konut İzmir’e düşüyor. Şehir merkezlerinde TOKİ yok. Bornova’ya hiç gelmedi. Buralara TOKİ istiyorlar. Bornova’nın kentsel dönüşüm ve yeni planlama alanlarına ihtiyaç var. Emlak fiyatları da yüksek. Kentsel dönüşüm ve planlamalarla ilgili ne yapıyorsunuz?

Ben yaptığım hizmetlerde dikkat ettiğim kriterlerden bir tanesi şu. Bir alana hizmet götürdüğümüzde orada yaşam kalitesinin artması ve insanların varlıklarının değerlenmesi. Bir park yaptık. Orası daha önce mezbelelik bir alandı. Orada bulunan modern daireler varsı ancak insanlar balkonlarını açamıyorlardı. Şimdi ise insanlar kahvaltı masalarını parka bakan balkonlara getirmişler. Oradaki insanların hepsinin daireleri daha da değerlendirdi. Yeşilova’da bir park yaptık. 11 dönümlük bir alandı. Tam bitmedi ancak son derece güzel, şık bir alana bakıyorlar. Oradaki dairelerin fiyatları değerlendi. Kentsel dönüşüme girmemiş olan binaların kentsel dönüşüm talepleri arttı. Bornova’da 159. Sokakta oturan insanların dairelerinin fiyatları arttı. Biz Bornova’yı değerlendirecek işler yapıyoruz ki bu da kentsel dönüşümün önünü açıyor. Önceden yüzde 50’ye 50 anlaşan müteahhit toprak değerlenince yüzde 45’e 55’e de anlaşıyor. Kentsel dönüşüm de baktığımız 3 alan var. Yaptığımız planlamalar neticesinde çok büyük alanlarda çok büyük projeleri duyacaksınız. Bornova’nın çehresini ve algısını değiştirecek büyük planlama projeleri duyuracağım. Öyle kritik yerler var ki, düğüm noktalarını açtığımız zaman Bornova’da inşaat yapabilmek daha değerli hale gelecek. Müteahhitlerle vatandaşların kolay anlaşmasını sağlayacak bir zemin oluşturacağız. İlişkileri ve piyasa dengesini kurar hale getireceğiz. Kentsel dönüşüm sadece bina yık, yap olayı değil. Kasabadan ya da varoş kültüründen kent yaşantısına geçiş. Kentsel dönüşümün olmadığı bir yerde kent kültüründen bahsedemeyiz. Biz Bornova’da tek tip kent hayatını sunmaya başladık. Tek tip kaldırım, tek tip refüj, ışığın, peyzajın belli standartta olduğu bir kent organizasyonu yapıyoruz. Bir kent nedir, kent bütünlüğü nedir bunu sergilemeye çalışacağız. Bu da Bornova’nın cazibesini arttıracak. Alan çok değerli olduğunda metrekare fiyatları yüksek olduğunda kentsel dönüşümün önünde duramazsınız.

BORNOVA’YA EN AZ 4-5 KARAKOL YAPILMASI LAZIM

2 ayrı Bornova var. Özkanlar da Naldöken de Bornova. Son dönemlerde Naldöken ve Doğanlar hattında asayiş olayları dönüyor. Mahalleye karakol istiyorlar.

İki ayrı Bornova’yı birleştireceğiz. Asayişle ilgili inanılmaz sıkıntı var. Polis arkadaşlar görevini yapıyor. Ancak sayısal olarak yeterli değiller. Uyuşturucu büyük bir problem. Türkiye’nin uyuşturucu problemini Bornova emniyetinin çözme şansı yok. Türkiye genelinde problem var. Genç yaşta çocuklar çetelere karışıyor. Buna devletin en üst perdeden müdahalesi lazım. Karakollar ilgili istek onaylansın, yerini ben vereceğim, gerekirse kiralayacağım dedim Pınarbaşı’na belediye yerini tahsis ettik. Karakol park alanındaydı, şimdi o park ve etraf güvenli hissettiriyor. Karakol bir Türkiye geleneği. Karakolun varlığı bile asayiş olaylarının olmamasına sebebiyet veriyor. Ben de Bornova’da 4-5 tane karakolun olmasının önemli olduğunu düşünüyorum.