Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ - Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü eski öğretim üyesi Prof. Dr. Rennan Pekünlü, başörtüsüyle fakülteye girmek isteyen öğrencileri engellediği gerekçesiyle savcılığa şikayet edilmiş, açılan dava sonrası eğitim-öğretim hakkının engellenmesi suçundan İzmir 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nce 2 yıl 1 aylık hapis cezasına çarptırılmıştı.

Pekünlü'nün katılmadığı Bayraklı Adiyesi'nde görülen ikinci davasına destek için CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP İzmir Milletvekilleri Musa Çam ve Alaattin Yüksel, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Koray, İşçi Partisi İzmir İl Başkanı Hasan Tugay Şen, Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı Çağdaş Cengiz, İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Canan Arıtman, Yargıçlar Sendikası Ömer Faruk Eminağaoğlu, çok sayıda sivil toplum örgütü ve çok sayıda vatandaş da katıldı.



TEZCAN'A PROTESTO
Davayı izleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan konuşmasını yapmak üzereyken CHP İzmir İl Başkanlığı, İl Disiplin Kurulu tarafından Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na hakaret ettiği iddiası ile partiden ihraç edilen Prof. Dr. Kayhan Kantarlı'dan tepki geldi. Kantarlı, 'Sizin burada konuşmaya hakkınız yok' sözleri ile Tezcan'ı protesto etti. İkili arasından süren kısa süreli diyalogun ardından Tezcan konuşmasına devam etti.



'İBRETİ ALEM OLSUN DİYE' CEZALANDIRILIYOR!
Mahkemeyi özel bir operasyon olarak değerlendiren Tezcan, 'Bugün dünyanın ve Türkiye'nin tanıdığı bir bilim insanı linç edilmeye çalışılıyor. Bu özel bir projedir. Burada Anayasa Mahkemesi'nin kararına rağmen görevini yapan yurtsever, aydın Atatürkçü bilim insanı, görevini yaptığı için ibreti alem olsun diye cezalandırılmak istenmektedir. Bütün yurtseverlerin cumhuriyet değerlerinin, laik değerlerin hakim olması noktasında bu hukuk dışı uygulamaya tepi göstermesi gerekiyor. Böyle bir davanın kabul edilmesi mümkün değildir. Israrla belli bir anlayışın yargıda kümelenmiş, belirli bir karanlık zihniyetin hükmü verdikten sonra aynı zihniyetin devamı Yargıtay'da da onanan bir kararla özgürlüğünden mahrum edildi. Özgürlüğünün engellenen sadece Rennan Pekünlü değildir. Özgürlüğü engellenen, çağdaş, Atatürkçü, laik, Cumhuriyetçiliği, modernleşmeyi temsil eden anlayışı mahkum edilmeye çalışıldı. Ama hangi mahkemeler, hangi kurgusal davalar, hangi operasyonel davalar olursa olsun, Türkiye'nin aydınlarını susturmaya gücü yetmeyecektir' şeklinde konuştu.

EĞER PARALELLE MÜCADELEDE SAMİMİYSENİZ…
Tezcan, 'Burada parlamentoya çok görev düşüyor. Bir yasa değişikliği teklifi verdik. Bu konuda iktidar eğer her fırsatta söylediği paralel ile mücadele konusunda samimi ise Rennan hocaya kurulan bu tuzağı boşa çıkarmak için çok hızlı bir şekilde yasa değişikliğini meclisten geçirmesi gerekir. Ama görüyoruz ki iktidarın bu mücadelesi, sadece kendi yolsuzluklarının ortaya çıkması kaygısı ile verilen bir mücadele. Yoksa Türkiye'de hukukun hakimi kılınması ile ilgili bir mücadele olmadığını görüyoruz' dedi.

RENNAN HOCANIN ÖZGÜR OLMASI DEMEK…
Adliye önüne gelen İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Koray da, 'Rennan hocaya kesilmiş olan ceza Türkiye'ye, bilime Atatürk'e kesilen bir cezadır. Renan hoca hapiste yatmakla azalmaz artar. Ama Rennan hocanın içeride yatması Türkiye'nin utancıdır. Üniversiteler inançların değil bilimin özgürce yaşanacağı yerlerdir. İnançlar vicdanlarda özgür olmalıdır. Bugün tam tersi yaşanmaktadır. Bilim ve hukukun çok ortak noktası var ikisi de gerçeğe dayanmaktadır. Renan hocanın davasında gerçek aranmamıştır. Bu kumpasların, Atatürk devrimine karşı yapılan bu operasyonların kökünü kurutmamız lazım. Biz Rennan hocanın özgür olmasını istiyoruz. Rennan hocanın özgür olması demek Türkiye'deki tüm yurttaşların özgür olması demektir. Bunun için mücadeleye devam edeceğiz' şeklinde konuştu.



STK'LARDAN DESTEK
Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Canan Arıtman ve TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz de Pekünlü'ye destek için adliyeye geldi. Davayı değerlendiren Arıtman, 'Bugün laiklik hapiste tutsak edilmiştir. Laiklik Atatürk'ün ifadesi ile tüm devrimlerin temel taşıdır. Bu nedenle cumhuriyete karşı saldırılar laiklik üzerinden gerçekleşmiştir. Parlamentodaki partiler namus ve şerefleri üzerine yemin etmelerine rağmen laikliği korumamışlardır. Bizler cumhuriyeti laikliği ya şimdi koruyacağız ya da sonuna kadar yasını tutacağız. Gelin vatanın üstündeki bu kara bulutları dağıtalım. Gelin laik cumhuriyetin bayrağını buradan gönlere çekelim' diye konuştu.

Cengiz ise 'Bugün özgürlük için adalet için bir araya geldik. Gericiler Rennan hocamızı seçmediler. Rennan hocamız bilimi savunmak için mücadele etmeyi seçti. Bu hapishaneye girmeyi de kendisi seçti. Bir ateş bir kıvılcım olmak için. O yüzden bizler burada o ateşi harlamak için buradan toplandık. Hocamız bağımsızlık, özgürlük, cumhuriyet davasını kazanmaktan emin biz de eminiz. Onların matematiği gençlikle başa çıkamazlar, kadınlarla başa çıkamazlar, bilimle mücadele edemezler, onları yeneceğiz' açıklamasını yaptı.



ANAYASAYI SAVUNDUĞU İÇİN
Mahkeme sonrası konuşma yapan İzmir Baro Başkanı Aydın Özcan, 'Rennan Pekünlü, Anayasa Mahkemesi'nin kararları doğrultusunda yasaları uyguladığı için yargılanmaktadır. Rennan hoca seçilmiş sembol bir isimdir. Onun şahsında laiklik, bilimsel eğitim yargılanmaktadır. Bu siyasi bir davadır. Türbanlı bir öğrencinin eğitiminin engellendiği iddiası gerçekten uzaktır. Bu söylemlerle laiklik ilkesi zedelenmeye çalışılmaktadır. Rennan Hoca serbest kalana kadar mücadelemiz devam edecektir. Mücadele sonunda laiklik ve cumhuriyet kazanacaktır' dedi.

DAVA ERTELENDİ
Pekünlü'nün avukatı Murat Fatih Ülkü mahkemenin 7 Mayıs 2015 tarihine ertelendiğini açıkladı. Ülkü, 'Buradaki yurttaşlar başta olmak üzere hiçbirimiz hukuki güvenlik içerisinde değiliz. Bir astronomi profesörü ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti, Anayasa hükümlerini uygulamak istediği için ceza evine gönderdi. Yani Anayasa hükümlerine güvenen bir profesör cezaevindeyse bizbizler güvenlik içerisinde olabilir miyiz? Aydınlanma mücadelesi er ya da geç kazanılacak yeter ki biz mücadeleden vazgeçmeyelim' dedi.