Buse AÇIKALIN/EGEDESONSÖZ- İzmir Ticaret Odası Eylül ayı meclis toplantısı, İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz idaresinde gerçekleşti. Toplantıya İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve meclis üyeleri iştirak etti.
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, meclis toplantısında Çeşme Projesi’ne dair açıklamalarda bulundu. Projenin ortak akılla yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Özgener, “Çıtamızı daha yükseğe taşımak için İzmir’in dışa açılma hamlesi olacağına inandığımız Çeşme Turizm Projesi’ni desteklememiz gerektiğine inanıyorum” dedi.
“ÇEŞME PROJESİ DE ORTAK AKILLA YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİ”
Çeşme Projesi’nde de İnciraltı Projesi gibi ortak akılla hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Özgener, “Kentimizi ve çevresini kalkındırmak amacıyla oluşturulan Çeşme Turizm Projesi’nde pek çok uzmanın görüşü alınarak hazırlanan ilk projenin, eksik olduğu düşünülen hususlarının ortak akılla yeniden değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tıpkı İnciraltı’nda olduğu gibi, bir araya gelip görüş alışverişinde bulunalım. İzmir’i yaşayanlar, İzmir’de çalışanlar, İzmir’e yatırım yapanlar turizmin kentimiz için bir değer olduğunu görüyor” şeklinde konuştu.
“TURİZM, TOPLUMUN TÜM BİLEŞENLERİNİ ETKİLEYEN BİR FAALİYET”
Özgener, turizmin toplumun tümünü etkileyen bir faaliyet olduğunu belirterek, “Turizmin sadece bir sektör değil, toplumun tüm bileşenlerini etkileyen bir faaliyet olduğu bilinciyle; yerel halkımızın, sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin ve özel sektörün görüşlerine her aşamada önem verilerek, İzmir’in tüm değerlerinin hesaba katıldığı ortak bir vizyonla bu projenin hayata geçirilebileceği yönündeki düşüncemizi tekrarlamak istiyorum” dedi.
“ÇEŞME PROJESİ, YABANCI TURİST SAYISINDA YÜKSELİŞ YAŞATACAK”
Çeşme Projesi’nin kente gelen yabancı turist oranında büyük bir etkisi olacağını söyleyen Özgener, “Kültür ve Turizm Bakanlığımızın verilerine göre 2025 yılının ilk 8 ayında kentimizi ziyaret eden 1 milyon 390 bin 484 yabancı ziyaretçi ile son 3 yılın en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. Ancak ne yazık ki diğer illere kıyasla gerideyiz.
Çeşme Projesi ile İzmir’den uluslararası direkt uçuşların da artacak olması ve buna bağlı olarak kentimizi ziyaret edecek yabancı turist sayısında yaşanacak yükselişin de göz ardı edilmemesi gerekiyor. Bu bağlamda; çıtamızı daha yükseğe taşımak için İzmir’in dışa açılma hamlesi olacağına inandığımız Çeşme Turizm Projesi’ni desteklememiz gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
İnciraltı Planları’nın çözüme kavuşmasının, kentin sağlık turizmine büyük bir etki sağlayacağını söyleyen Özgener, şöyle konuştu:
“İNCİRALTI PLANI ŞEHRE NEFES ALACAK YEŞİL KUŞAK KAZANDIRACAK”
“Kentimizde sağlık turizminin gelişmesi için çok önemli olduğuna inandığım bir gelişmeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Plan sorunları nedeniyle uzun zamandır gündemimizde olan “İnciraltı Bölgesi” nihayet şehrimize değer katacak vizyoner bir yaklaşımla ele alındı
Tüm paydaşların katılımı, iş birliği ve desteğiyle İnciraltı’nın planlanması sürecinde önemli bir viraj aşıldı. 1/100.000 ölçekli planlar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından resmen onaylandı. Sağlık ve termal turizm temalı, yüksek katlı yapılaşmaya izin vermeyen bu planlama, İzmir'e yalnızca yeni bir yaşam alanı değil, aynı zamanda nefes alacağı büyük bir yeşil kuşak kazandıracak.
“İZMİR ULUSLARARASI, SAĞLIK TURİZM MERKEZİ HALİNE GELECEK”
Hazırlanan planın yalnızca kentsel yaşamı iyileştirmekle kalmayacağına, aynı zamanda İzmir'i uluslararası sağlık ve termal turizm merkezi haline getireceğine inanıyoruz. İzmir'imizin geleceğine atılan en büyük imzalardan biri olan İnciraltı Planı’nın kentimizde turizmin çeşitlenmesi için örnek olacağı kanaatindeyiz. İzmir’in yalnıza kum, güneş, deniz turizmiyle değil, sağlık, gastronomi, kültür ve sanat turizmi gibi pek çok konu ile anılması hepimiz için önem arz ediyor.
Kemalpaşa Lojistik Merkezi’nde yaşanan gelişmeler ile ilgili bilgilendirmelerde bulunan Özgener, projenin İzmir’in ticaret tarihinde önemli bir dönüm noktası olacağını söyledi.
KEMALPAŞA LOJİSTİK MERKEZİ PROJESİ’NDE YENİ GELİŞME!
Özgener, “Kemalpaşa Lojistik Merkezi Projesi’nde 131 adet taşınmazın parselasyon planı onaylanarak, 11 Eylül 2025’de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından yayınlandı. 11 Ekim 2025’de ilan süresi sona erecek ve Kemalpaşa Kadastro Müdürlüğü’nde tescil işlemi yapılacak.
“İZMİR’İN TİCARET TARİHİNDE DÖNÜM NOKTASI OLACAK”
İlk olarak 2018 yılında gündeme getirdiğimiz, 2021 yılında çalışmalarına başladığımız ve projelendirdiğimiz Kemalpaşa Lojistik Merkezi Projemiz’in son aşamaya gelmiş olmasından memnuniyet duyuyoruz. Projemizin İzmir’in ticaret tarihinde önemli bir dönüm noktası olacağına inanıyoruz. Kentimiz geçmişten bugüne “liman kenti” sıfatıyla ticarette çok önemli bir rol oynadı. Tarihimizden aldığımız bu mirası yeni teknolojileri kullanarak geleceğe taşımak bizleri çok heyecanlandırıyor
Özellikle şunu ifade etmek isterim ki; gerek Bakanlıklarımız arası gerçekleşen bedelsiz devir, gerekse aynı şekilde kurduğumuz şirkete gösterilen teveccüh ve güvenle yapılan çalışmalar neticesinde, kamu kaynaklarının en verimli şekilde özel sektöre hizmet edeceği, tüm Türkiye’ye örnek bir projeyi gerçekleştirmiş olacağız. Bundan sonra inşaat faaliyetlerine Kasım ayında hızla başlamayı ve en kısa sürede bitirmeyi hedefliyoruz” dedi.
KONKORDATOYU İSTİSMAR EDEN FİRMALAR VAR!
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in İzmir İş Dünyası ile yaptığı toplantı hakkında bilgilendirmelerde bulunan Özgener, konkordato ve POS komisyon oranları ile ilgili konuştu.
“Bu ay, Odamız, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Ticaret Borsası ile beraber düzenlediğimiz İzmir İş Dünyası Toplantısı kapsamında Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’i Odamızda ağırladık.
Toplantımız vesilesiyle Sayın Bakanımıza ilettiğimiz ve bizler için son derece önemli olan konkordato ve debit kart faiz oranları konularında 1 hafta gibi kısa bir süre içerisinde yaşanan gelişmeler bizleri memnun etti.
Geçen Meclis konuşmamda da dile getirdiğim konkordato konusunda Sayın Bakan, konkordato müessesesini istismar eden firmalar olduğuna dair kendilerine sahadan şikayetler geldiğini ifade etti. Kendisi, Adalet Bakanı’yla konuştuklarını, istismar edilen hususlar başta olmak üzere, ticari alacakların korunmasına özel olarak bakacaklarını belirterek, ortak çalışma grubu iş birliğinde, sorunların çözümlenmesi üzerinde çalıştıklarını paylaştı.
POS KOMİSYON ORANINDA KARTLAR İÇİN AYRIŞTIRMAYA GİDİLDİ
Konkordatonun yanı sıra yine sizlerden gelen debit kartlar ile ilgili konu çözüme kavuştu. Merkez Bankası, geçtiğimiz hafta POS komisyon oranları uygulamasında değişikliğe giderek POS komisyon oranını kredi kartı ve banka kartı için ayrıştırdı. Buna göre, kredi kartı işlemlerinde uygulanan oran değişmezken, banka kartları ile yapılan işlemlerde uygulanan azami POS komisyon oranı yüzde 1,04’e düşürüldü.
POS komisyonu ödemek yerine üye iş yerinin blokeli çalışmayı tercih etmesi durumunda uygulanan 40 günlük azami bloke gün sayısı ise banka kartları için azami 15 gün olarak belirlendi” dedi.
ÖZGENER’DEN 2026 YILI EKONOMİSİ VE ENFLASYON DEĞERLENDİRMESİ!
2026 yılı ekonomi değerlendirmesi ile ilgili açıklamalar yapan Özgener, şunları söyledi:
“Aybaşında açıklanan 2026-2028 Orta Vadeli Program, 2025 yılı 2.çeyrek büyüme oranları, enflasyon tahminleri ve Merkez Bankası politika faiz oranlarındaki indirim ışığında 2026 yılına dair gözlemlediğimiz sinyalleri sizlerle paylaşmak istiyorum. 2026 yılına 3 ay kala, şirketlerimizin bütçelerini hazırlamaya başladıkları bu dönemde; enflasyon, büyüme, kur ve finansman ve üretimle ilgili öngörüleri netleştirmenin önemli olacağı fikrindeyim.
Ayrıca hem ülkemizde hem de Amerika Birleşik Devletleri’nde FED tarafında uzun süreden sonra faiz indirim döngüsünün başlamasından sonra, varlık ve emtia fiyatlarında sert hareketlerin olduğu bir döneme giriş yaptık. Bu yüzden şirket bilançoları açısından, hata paylarının nereden kaynaklanabileceğini öngörerek plan yapmak daha da önemli hale geldi.
Yeni Orta Vadeli Programın (OVP), hem 2025 tahminlerindeki revizyonların boyutunu ve yönünü göstermesi, hem de 2026 yılı bütçe çalışmalarına çerçeve oluşturması açısından önemli bir perspektif sunuyor. Bu yıl açıklanan OVP’de Merkez Bankası’nın son enflasyon raporuna paralel şekilde, 2025 enflasyon tahminin yüzde 17,5’ten yüzde 28,5’e çıkarıldığını görüyoruz. 2026 yılı için de yüzde 9,7 yerineyüzde 16 olarak revize edildi.
Enflasyonun tahminlerin üzerinde seyredeceği beklentisine rağmen, büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellendi. 2025 için yüzde 4’ten yüzde 3,3’e, 2026 için ise yüzde 4,5’ten yüzde 3,8’e düşürüldü.
Bu bilgiler ışığında; enflasyonun, hata payı en yüksek makro değişken olmaya devam ettiğini söyleyebiliriz. Bu yıl hizmet sektörü fiyat katılıkları, enflasyon ataletinin kırılamaması, kuraklık ve zirai don gibi iklim olayları ile Mart ayında yaşanan finansal dalgalanmaların, enflasyon yönetimini zorlaştırdığını analiz ediyoruz.
