İki yıl önce…
Tam da bugün…
Şafağın sökmesine daha zaman varken…
Zifiri karanlıkta…
Kulakları sağır eden gürültü seli…
O sırada…
7’den 70’e herkes uykuda…
Saatler “04.17”yi gösteriyor…
Türkiye'nin 10 kenti…
Kahramanmaraş… Kilis… Diyarbakır… Adana… Osmaniye… Gaziantep… Şanlıurfa… Adıyaman… Malatya… Hatay…
Vurgun yiyor Türkiye’nin büyük bölümü…
Bölgenin insanları…
Uyurken toprağa gömülüyor…
N’olduğunu anlayamadan…
Tam o sırada…
Depremin şiddeti ve merkezi belli oluyor:
“7.7 büyüklüğünde” ve…
Merkezi Kahramanmaraş Pazarcık…
***
Bi’kez daha hatırlatalım…
Aradan iki yıl geçti…
Yani…
Neredeyse “750 gün”…
10 koca şehir…
Haritadan silinmese de büyük çapta yıkıldı…
Tabii…
Doğal olarak o illerin ilçeleri, köyleri, beldeleri vardı…
Hepsi göçtü gitti…
Can kaybını…
“Acı içinde acı…” dedirten can kaybının rakamını…
Devlet Baba…
En son geçen yıl 24 Nisan’da açıkladı…
10 şehirdeki can kaybı…
“50 bin 783”…
Yaralı sayısı, “107 binden fazla”…
***
Bugün…
Kahramanmaraş Depremi’nin…
Üçüncü yılının “ilk” günü…
Bir yakarış vardı şafağın aydınlattığı Hatay'da…
Ulusça yaşadığımız büyük acı…
Başka bir çığlığın…
Kulaklarda yıllarca yankılanacağının işaretiydi…
Fenerbahçe'nin eski kalecisi…
O günlerin Hatayspor Teknik Direktörü Volkan Demirel...
Çaresizliğin eşiğinde…
Cep telefonundan…
Yaşlı gözlerle sosyal medya hesabından Türkiye'ye yalvarıyordu:
'Burada herkes perişan... Herkes can çekişiyor Hatay'da... Buraya lütfen ambulans, yardım... Burada durumlar çok kötü… Yardım edin, insanlara ulaşamıyoruz… Biz kendi imkanlarımızla fazla bir şey yapamıyoruz... Ne kadar imkan varsa, hepsini göndermenizi istiyorum… Sadece Hatay değil, çevre illerde de durum aynı… Lütfen, Allah rızası için yardım edin…”
***
İki yıl öncesinden bugünlere…
10 kentin kalbinin olduğu topraklara bakıyoruz uzaktan…
Hayatın hala “teklediği” şehirlere…
Barınma… Sağlık… Eğitim…
Acıklı tablolar oluşturuyor…
Hala konteynerde yaşanlar var…
Sayıları 650 binin üstünde…
Hatırlayın…
Hükümet ne demişti, daha acılar çok tazeyken?
“319 bini bir yılda, 650 bin konut yapılacak…”
An itibarıyla…
Teslim edilen konut sayısı, şimdilik “201 bin 580”…
Hayırlı olsun ama…
Acıklı bir tablo daha:
An itibarıyla 218 bin konteynerden kurulu 418 konteyner kentte…
Çoluk – çocuk yaşamaya (!) çalışıyor?
Türkiye’de kaç kişi bu “acı tablo”nun farkında?
***
Bakın…
O depremde 50 binden fazla insanımızı kaybettik…
Öldüren evleri yapanların 189’u cezaevinde…
Kırmızı bültenle aranan 20 müteahhit hala firarda…
Kim ödeyecek?
Depremde hayatını kaybeden 50 bin vatandaşın diyetini?
***
Acı içinde acı bi’olay daha var ki…
Unutulacak gibi değil…
Büyük depremde Adıyaman’daki “İsias Otel” de yerle bir oldu…
Kuzey Kıbrıslı voleybol takımı kafilesinden…
Gencecik 72 kişi hayatını kaybetti.
***
En acıklı yere geldik…
Türkiye…
Şunu unutamayacak…
Bilir misiniz ki?
Hala…
44’ü çocuk 145 kişi hala bulunamadı…
Ve zaten…
İlgilenen bile yok…
Dahası…
Kayıpların bulunması için…
Gazi Meclis’e verilen araştırma önergelerinin akıbeti belli değil!
***
Bitiriyoruz…
10 kenti perişan eden Kahramanmaraş Depremi…
Bize hep…
26 yıl önceki “Büyük Marmara” ve 87 yıl önceki “Büyük Erzincan” depremlerini hatırlatıyor…
Neden?
Çünkü…
Marmara Depremi’nin şiddeti “7,4”tü…
Erzincan “7,9” ile yıktı geçmişti…
Kahramanmaraş ve çevresi ise “7,7” ile vurmuştu…
Nokta…
Hamiş: İlginçtir… 1939 Erzincan Depremi’nde, Savcı İzzet Çakal depremzedelere yardım etmeleri için mahkumlara bir günlüğüne izin vermişti… Mahkumlar söz verdikleri gibi depremzedelere yardım edip geri dönmüş ve tek bir mahkum bile firar etmemişti… O mahkumlar bir yıl sonra özel bir kanun ile affedilmişti…
Sonsöz: “Deprem öldürmez; bina öldürür… Sağlam zemin yoktur, sağlam bina vardır… / Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara – Deprem Dede…”