Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir’de partisinin il kongresine katıldı. CHP’li yerel yönetimi ağır sözlerle hedef aldı, kitlesine dönük motivasyonel bir konuşma gerçekleştirdi.

Habere giden çalışma arkadaşlarımız iş bitiminde aradıklarında ilk sorduğum soru mutlaka “manşetin ne?” sorusudur.

Erdoğan’ın İzmir programlarını uzun süredir takip etmem hasebiyle bir sürpriz olmadıkça az-çok manşetin ne olacağını tahmin edebiliyorum. Bu kongrede de bir önceki kongrelerin manşetlerine benzer tarzda bir manşetle çıkmış olduk.

Bir önceki kongre ile bu kongre arasında söylemin değiştiği tek konu ekonomiydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, pandemi koşullarında yapılan kongrede dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın ekonomide yaptığı hamleleri savunarak CHP yönetimine “Ülkemizin en büyük kazanımlarının altında Berat Albayrak'ın imzası var. Bunlar başarıldığı için kuduruyorlar” derken bu kongrede dar gelirli vatandaşların yaşadığı büyük sıkıntıları gördüğünü ve bu dönemin geçici olduğunu söylemesi diğer kongreye göre tek farkı idi.

Yine manşeti belirlerken bu detaya dikkat çekmek gerektiğini düşündüm. İzmir konusunda kendini güncellemeyen bir Erdoğan olduğu gerçeği var.

İzmir, belediyelerin altında kalkamayacak düzeyde sorunların altında kalmış durumda… Körfezin hali yağacak yağmura yani Allah’a kalmış. Kirlilik şimdiden had safhada ve yaz ayları için bir kabus senaryosu ile karşı karşıyayız. Devletin en üst mertebesinden de bu büyük sorunun çözümü konusunda birkaç kelam beklesek de olmadı. “İzmir Körfezi kaderine mi terk ediliyor?” endişesi şimdiden hasıl olmuş durumda…

2028’de yapılması planlanan ancak Erdoğan’ın yeniden aday olabilmesi için erkene çekilmesi beklenen genel seçim için düğmeye basılıp basılmadığını bilmiyoruz. Kulislerde seçimin 2027 Kasım’ında olacağı yönünde bilgiler mevcut… Yani pat diye bir erken seçim olmayacak gibi görünüyor.

Ancak Erdoğan’ın da Özel’in de söylemleri seçim endeksli…

İzmir’de neredeyse 1 milyona yakın oy alan Erdoğan’ın rahat bir seçim kazanabilmesi için bu bandın en az 250 bin üzerine çıkması gerekiyor. Bunu aşabilmek için ise bir “güncelleme” yapmaya ihtiyaç var. Bu güncelleme de başta körfez temizliği ve kentsel dönüşüm meseleleri altında ezilen İzmirliye omuz vermekten geçiyor. 

Genel seçimlerin üzerinden ise 1,5 yıl geçmiş durumda… Seçimin bir tık erkene çekileceğini düşünürsek zaman daralıyor. Kalan zaman bandında iktidar ne yaparsa meyvelerini toplayacak. Körfez temizliği konusunda seçime kadar yol kat edilebilecek mi? Kentsel dönüşüm konusunda eller taşın altına konulabilecek mi? Bu konuda özellikle AK Parti’nin milletvekillerine ve il başkanı Bilal Saygılı’ya büyük iş düşüyor.

“Kongre İzmir için bir dönüm noktası olacak” diyen İl Başkanı Bilal Saygılı’nın bu sözünü de bir kenara not etmek gerekiyor. Evet, İzmir için bir dönüm noktası gerekiyor. Bu dönüm noktasının körfezde yaşanacak toplu balık ölümleri ya da bir deprem felaketi olmaması dileğiyle…